35.bölüm "Nefret"

30.5K 1.5K 3.4K
                                    

"Yasemin kızım" diyen yaşlı gözlerle beni izleyen amcama baktım...

🔗

"Amca..." dediğimde, tuttuğu ellerimi bırakarak, bana sarıldı. Bir süre bekledikten sonra benden yavaşlıkla ayrıldı.

"Kızım neden bana kaza geçirdiğinizi, hafızanı kaybettiğini söylemediniz?" deyince, sessizce ona baktım. Konuşamıyordum, ağzımı açsam kanayacak.

"Amca..." deyip bende ona sımsıkı sarıldım. "Lütfen götür beni buralardan." dediğimde bedeni kasıldı.

"Tamam kızım. Dönüş biletimizi aldım. Yarın akşam gidiyoruz." deyince artık burda durmamın bir anlamı yoktu benim için. Alaz'ı ve Esma'yı görmek dahi istemiyorum ve Gurur pisliğinide.

"Kızım doktorlarla konuştum. Bugün hastaneden çıkıyoruz." deyince gözlerimle onay verdim.
"Serenay, hadi kızım eşyalarını toparlamaya başla."

Bir hafta sonra...

Fransa'ya geleli tam bir hafta oldu. Ayşe'den ve Serra teyzeden ayrılmak çok zor olsada, bir süre yalnız kalmak benim için iyi olacaktı.
Hastaneden çıktıktan sonra Serenay, Gurur'la boşandığımıza dair evrakları getirip verdi.

Gurur denen pislikten, amcamlar duymadan boşanabilmiştik. Bir nevi özgürdüm artık. Gurur beni boşamasaydı, pasaportta soy adım YILDIRIM yazardı.

Buraya gelmekle ne kadar iyi ettim bilmiyorum, bana tek iyi gelen amcam ve Serenay'dı. Cihan'la karşılaşmaktan çok korkuyordum, neyseki kendi evinde kalacağını amcama belirtmişti.

Amcam benimle ne zaman konuşacak olsa, odama çekiliyordum. Nasıl bu hale geldiğimi, neden sustuğumu çok merak ediyordu. Haklıydı. Serenay üstü kapalı anlatsada amcam, bu konuşmanın arkasını bırakmayacaktı. Ama beni bir daha tek bırakacağını da sanmıyorum.

Serenay, "Jasmin kahvaltı hazır, kapıyı açar mısın?" deyince üzerimdeki ağırlığı yok sayarak, yattığım yerden kalkıp kapıya doğru adımladım. Her ne olursa olsun kaldığım odanın kapısını kilitleyip yatıyordum.

O kapıdan içeriye her an Cihan gelecekmiş gibi korkuyordum. Neden Cihan'la yaşadığım iğrenç gece, hafızamdan silinmedi ki.

Kapıyı açtığımda Serenay, üzeri giyinmiş halde içeriye girdi. "Jasmin günaydın. Hadi kahvaltı yapalım, sonrada seninle gezeriz ne dersin." deyince yengemle başbaşa kalmaktan iyidir.

"Tamam üzerimi değiştirip geliyorum." dedikten sonra, kıyafetlerimin çoğu yoktu. Bir kaç parça vardı, dışarıya çıkmadığım için gerek görmemiştim. Hem dışarıya çıkmışken bana göre birşeyler bulabilirdim.
Serenay, kapalılar içinde mağaza olduğunu söylemişti.

"Jasmin sana yeni kıyafetler alacağız. Sana bahsettiğim mağazaya gideceğiz." diyerek gelip tam karşımda durdu.
"Jasmin, biliyorum kolay şeyler yaşamadın. Artık düşünme olanları. Sen Gur-." bakışımla susturdum.

"Bana o şahıstan bahsetme. Erkek milleti değil mi, al birini vur öteki ne!" derken sesim oldukça sert çıktı.

"Tamam sustum. Hafızan yerine gelince görürüm seni. O zaman Guru-."

"Lütfen Sery, Gurur'un bana yaşattıklarını, o anki düştüğüm durumu bilseydin asla bana ondan bahsetmezdin. Gerizekalıya ben teklif etmişim birde."

"Ne? Gerçekten mi? Üstelik sen teklif ettin." deyip kahkaha attı.

"Gülme lütfen. Bu duruma nasıl düştüm bilmiyorum." deyip sürgülü elbise dolabın kapağını iterek üzerime geçirecek bir kaç parça çıkartıp yatağın üzerine oturdum.

SAPLANTILI [+18] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin