12 Bölüm; Umut kırıntıları

17.9K 465 22
                                    

Okuyup bitirdikden sonra oy ve yorum yapmayı unutmazsın değilmi?
benmi dediyini duyar gibiyim aha evet evet sen!
☆ ve yorum hadi yaparsın sen
hem 1 dk almayacak be güzel kardeşim.
🖤🖤seviliyorsunuz haberiniz yok aga

Keyifli okumalar..

Akıp giden yolu izlerken, özgürlüğün
ne kadar güzel olduğunu düşünüyordum.
Barda o kadar eğlenmiştim ki, ruyada olduğumu filan düşündüm.
Keşke Ateş hayatımda hiç olmasaydı
dedim, keşke onu hiç tanımasaydım
keşke onunla evlenmek mecburiyetinde kalmasaydım.
Ne kadar da keşkelerim var, o kadar
eğlenmeme rağmen hapishaneme dönmek acı vericiydi.
Onun sesini duymak bile bana izdırap gibi.
Saat'e baktığımda 10 tamamdı, Ateş
uyumamıştır eve geç kalmadığım için
sevindim.
Duran arabayla cehennemime geldiğimi anladım.
Kapıyı açıp çıktığımda gözlerim Ateşin
Çalışma odasının penceresine tırmandı
Elleri cebinde rahat tavrıyla zifirilerini
üzerime dikmiş bakıyordu.
Gözlerimi yere çevirip kapıya doğru adımladım...
Odama girdiğimde çantamı yatağın üzerine bırakıp, üzerimi soydum, kapıyı kilitlediğim için rahatdım.
Mavi geceliğimi üzerime geçirip, el
kremimi alıp elime sürdüm.
Yatağ'a uzandığımda, açılan kapıyla
Ateş odaya girdi.
Üzerini çıkarmaya başladığında telefonumu alıp oyalanmaya başladım.
Pijamalarını giyip yatağa uzandı, belimden tutup beni sert göğüsüne çekti.
Aldığı derin nefes seslerini duya biliyordum.
Kendimi uykuya teslim ederken Ateşin
"Seni seviyorum!" demesile kendimi uykunun kollarına bıraktım.

*********

Gözlerimi yine Ateş'in sert göğüsünde açmıştım, başımı kaldırıp baktığımda.
Uyanmış olduğunu gördüm, "Günaydın sevgilim"
sesi kulaklarıma dolduğunda sadece
"Günaydın"Demekle yetindim, zira ateşle gün aymıyordu.
"kalka bilirmiyim?"
Sesli aldığı nefesten sonra"Hayır!" dedi.
Gözlerimi devirip "Uykum yok! hem sende uyanıksın!" dedim, ağzının üzerine bir tane çakmak isteyen yanımı
dizginlerken.
"Huzurumu bozma Efnan!" dedi sertçe.
Offlayıp hiç bir şey demedim, zaten beni dinlemeyecekti.
Aradan geçen 1 saatin ardından, odayı
Ateş'in telefonunun sesi süsledi.
Ağızda bir küfür savurup telefonu açtı
Arayanın sesinden kadın olduğunu anlamam zor olmadı.
"Saat kaçta?" diye sordu ateş. Ardından
"Uzatma!" diyip telefonu kadının üzerine kapattı.
Haraketlendiğinde kalkacağına anlayıp
derin bir oh çektim, Sıkıntıdan az kalsın partalacaktım.
Kadının kim olduğunu merak etsemde
umursamamaya çalışarak yataktan çıktım sonunda.
Ateş dolaptan eşofman aldığında, işe
gitmeyeceğini anladım.
Banyoya girip rutin işlerimi hall edip çıktım, odaya göz gezdirdiğimde Ateş
yoktu.
Aşağıya inmiştir diyip bende odadan çıktım.
Salona girdiğimde, büyük camlı pencereden, dışarıyı izliyordu. Ne zaman sinirli olsa bunu yapardı, ama
şimdi neden sinirli ki?!
Masaya baktığımda Merve her şeyi hazırlamıştı, "Kahfaltı yapmayacakmısın?" diye sordum .
"yapıcağım" dedi bana dönerken, başımı anladım dercesine salladım.
"Valizlerimizi Merveye söyle hazırlasın
akşam saat 7 de uçağımız var!" yine bana sormadan pılan yapmıştı.
"Nereye gideceğiz?" dedim.
"Fransaya!" diye yanıtladı beni.
En son 3 ay bundan önce tatil yapmıştık.
Masaya geçtiğimizde evde yine sessizlik
vardı.
Bu sefer sessizlik Ateşin "Dün eğlendin mi?" demesile bozuldu.
Dışarıda şiddetli yağmur vardı, yağmur
taneleri camda ses çıkarıyordu, ama
gök gürültüsü korkmama neden oluyordu.
"Evet! ilk defe kendimi özgür hissettim"
Dememle Ateşin gözlerinde garip bir dalgalanma oldu.
Ama ardından yine her zamanki ifadesizliğine büründü.
"Fazla kıyafet koyma valize, ordan alırız" dedi lafı değiştirerek.
"istersen Annenle Büşra da bizimle gelsin" Şaşkınlıkla "Gerçekten mi?" diye
sordum.
"Evet!" dedi.
Hemen telefonumu masanın üzerinden
alıp Annemi tuşladım.
Annem kanserdi bazen doktoru izin verdiğinde bizde kalıyordu.
Eğer Ateş olmasaydı Annemi belki çoktan kaybetmişdim.
Tedavisi için çok para gerek, ve Ateş
tüm masrafları her ay karşılıyor. Bazen
Annemin yanına gidip onu ziyaret ediyor.
Onu çözemiyorum, Annem ve Büşraya
çok iyi, beni sevdiğini söylüyor ama
o kadar sert ve acımasız ki ne ona
nede aşkına inanıyorum.
Hayatımda Ateş kadar cani acımasız sert birini görmedim.
Ne yaparsa yapsın onu hiç bir zaman
affetmeyeceğim, Ateş'e olan nefretim
asla bitmeyecek.
Belki ondan kaçamam ama beni bir gün
özgür bırakacağına dair umutlarım var.
"Alo ?" Annemin sesi kulaklarıma dolduğunda düşüncelerimi rafa kaldırıp.
"Alo Annem nasılsın?" dedim.
"İyiyim güzelim sen nasılsın?"
"Bende iyiyim Anne. Ateşle tatile gideceğizde parise, sende bizimle gel diyecektim. Büşrayı arayıp onada söyleceğim dördümüz gideriz" dedim
"Efnanım siz gidin biz gelmeyelim
hem ben biraz iyi değilim. Büşranında okulu var malum. Şu an yanımda"
"İyimisin Anne?" dedim telaşla
"İyiyim kızım Ateş oğluma da teşekkür
et benim adımdan, Amerikadan ilaçlar geldi onun sayesinde" dediğinde ne demek istediyini pek anlayamasamda
"Peki Annem derim. Sizi seviyorum
kendinize iyi bakın"
"Bizde seni güzelim" diyip kapattı.
Yeşillerim Ateşe döndüğünde "Ne ilacı?"
diye. sordum.
"Anlamadım"
"Annem Ateşe teşekkür et dedi. Amerikadan ilaçlar geldi onun sayesinde dedi"
"Evet Bir kaç ilaç Türkiyede olmadığından Amerikadan getirtdim " dedi.
Ahh ne kadar düşünceli dememi bekliyorsanız yanılıyorsunuz, başımı anladım dercesine salladım.
Teşekkür etme gerekçesinde bulunmadım, her sabah gözlerimi onun
göğüsünde açmak her güne lanet etmek
zorunda bıraktığı adama ne için olursa
olsun teşekkür etmeyecektim.
Keşke yüzüne karşı Senden iliklerime kadar nefret ediyorum diye haykıra bilseydim.

Merhaba değerli okurlar umarım yeni bölümü beyenirsiniz.
"Sessiz aşk" ın karakterlerin isimlerile karıştırıyorum bazen.
Ateş'i Ferid diye yazıyorum aga sonra silip düzeltiyom tabii.😀😀😀
Sizleri seviyorum❤
kendinize iyi bakın

Kelime 770
kısa oldu kusura bakmayın.

Tarih; 27.03 2022

Altın KAFES (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin