-Evet ama genelde yemeyi seviyorum.

-Spor falan yapıyor musun hiç yemek yiyor gibi durmuyorsun da

-Hayır yapmıyorum sen bana laf mı sokuyorsun acaba?

-Hayır

Bir de gülmemek için dudaklarını mı ısırıyordu o evet evet tam olarak öyle yapıyordu.

-Sen üşüyor musun?

-Şeyy biraz ama birazdan ısınırım merak etme 

-Ben tekrar teşekkür ederim her şey için

-Ben bir şey yapmadım ki aslında kendimi biraz suçlu hissediyorum sana söylemediğim için

Yemekleri tabaklara koydum ve birini Efe'ye verdim.

-Yanında bir şey içmek ister misin

-Yok teşekkür ederim.

-İstersen söyle ben alkol kullanmıyorum ama istersen getirebilirim

--İstemiyorum Nazlı yemeğimi yiyebilir miyim artık

-Ayy özür dilerim tabi yiyebilirsin

Yemeğimizi yedikten sonra telefonumu elime aldım ve gelen mesaja baktım Zeynep Hanım mesaj atmıştı kedim 2 haftadır veterinerde kalıyordu hastalığından dolayı birazdan getireceğini haber vermek istemiş.

Saat akşam 9'a geliyordu. Masadan tabakları kaldırdım ve biraz daha ısındığımı fark ediyordum. içeri geçerken kapı çaldı. Kapıyı açtığımda yüzümde engelleyemediğim bir tebessüm oluşmuştu sonunda kedime kavuşmuştum.

Zeynep Hanım'a teşekkür edip kedimi içeri aldım. 

Efe'nin yanına gittiğimde bir kedime bir de bana bakıyordu şaşırdığını anlayabiliyordum ama bu kadar da şaşırmasa mıydı acaba

-Yemekler için teşekkür ederim

-Ne demek rica ederim.

-Kedin olduğunu bilmiyordum.

-Aslında biraz hasta olduğu için 2 haftadır veterinerde kalıyordu.

-Anladım. Ben kalkayım artık 

-Biraz daha kalır mısın sana bir şey sormak istiyorum.

-Tamam sor

-Kendime papatya yapacağım kahve ister misin 

-Olur

Mutfağa gittim ve papatya çayımı aldım ne zamandan beri kendimi kötü hissediyordum bu yüzden doktorun verdiği ilaçları içmek zorunda kalmıştım çünkü her gece panik atak krizleri geçirmeye başlamıştım bugün de kriz geçirmek istemiyordum. İlaçlarımı içmeye çalışırken elimdeki papatya çayımı düşürmüştüm. Nefes almakta zorlanıyordum. Mutfaktaki masanın yanına oturdum ve gözlerimden bir anda yaşlar akmaya başladı kendimi durduramıyordum sonra yanıma Efe'nin geldiğini hissettim bana bir şeyler söylüyordu ama ben onu duyamıyordum.

Kendimi kontrol etmeye çalışırken Efe'ye ilaçlarımı vermesini söyledim.

O bana ilaçlarımı içirirken derin derin nefes almamı istiyordu. Yaklaşık 20 dakika kadar hareketsiz bir şekilde durduktan sonra daha iyi olduğumu hissediyordum.

-İyi misin

kafamı salladım beni kucağına alıp salona camın önüne götürdü ve tekrar mutfağa gitti. 

 

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Ben dışarıyı izlerken yaklaşık 10 dakika sonra yanıma geldi 

-Al bakalım

-Teşekkür ederim.

-Daha iyisin değil mi?

-Evet merak etme 

-Ne sıklıkta oluyor

-Arada bir oluyor işte bu aralar çok sıklaştı.

-Doktora gittin mi peki

-Evet 

-Emin misin 

-Daha önce gitmiştim panik atak başlangıcı demişti ilaçlarımı düzenli kullanıyordum ama bir süredir kullanmıyorum. Zaten genelde bende ilaçlar etki etmez.

-Neden 

-Bilmiyorum ne zaman ilaç kullanmam gerekse pek işe yaramıyor. 

-Nasıl dayanıyorsun buna yarım saat boyunca nefes alamadın neredeyse 

-Bak bana yardım etmek istiyorsun anlıyorum ama buna hiç gerek yok kendim halledebiliyorum lütfen bir daha bu konuyla ilgili konuşma tamam mı bak şimdi daha iyiyim.

Gerçekten sorduğu sorulardan sıkılmıştım zaten ona anlatmak da istemiyordum. Neden bilmiyorum ama bana zarar verebileceğini düşünüyordum. Sadece ona özel bir durum değil kim olursa olsun kendimle ilgili şeyleri başkalarıyla paylaşmayı pek sevmezdim.

Kafasını salladı.

-Bana ne soracaktın 

-Sonra konuşsak 

-Olur

Biraz sessizlikten sonra uykumun geldiğini hissediyordum. Gözlerimi kapattım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım...



Biliyorum bu bölüm biraz kısa oldu ama bir sonraki bölümlerde telafi edeceğim söz veriyorum.

Bu arada lütfen oy verir misiniz?

-Sorularımıza geçelim.

Nazlı'nın Efe'ye güvenmemesi hakkında ne düşünüyorsunuz?



SAVCI HANIMWhere stories live. Discover now