Heyyoo umarım yeni kurgumu beğenmişsinizdir şimdi biraz aksiyona hazır mısınız
Bomba bir bölüm sizi bekliyorr
Yaklaşık 20 dakika sonra Ali geldi ve planı anlatmaya başladım.
-Eee anlat bakalım Savcı Hanım
-Sen ekibini kurdun mu
-Evet
-Kaç kişisiniz
-12
-Yetmez
-Tabi yetmez sen bana mafyanın kumarhanesini basacağız demedin ki güvenli bir ekip kur dedin.
-Neyse en az 50 kişilik ekip istiyorum.
-Kızım 8'de başlıyor operasyon saat 5'e geliyor farkında mısın sen?
-Biliyorum ama işin bu sen sadece sivil 50 kişi bulacaksın hiç kimsenin haberi olmayacak mekanda parti var üst katı bar altta da kumarhaneleri var ne kadar büyük olduğunu fark ediyorsundur diye düşünüyorum. Sadece senin ve Mert'in haberi olacak o da ihbar gelmiş gibi 12'den sonra mekana gelecek
-Sonra bammm
-Aynen
-Peki sen ?
-Ben de partiye eğlenmeye gitmiş gibi içeri gireceğim içerideki adamların sayısını öğreneceğim herhangi bir çatışma çıkarsa bilgimiz olsun diye
-Tek başına seni yakalayan olursa
-Olmayacak Beni merak etmeyin. Herkes işine bakacak. Benden haber gelmezse sen
-Tamam sus
-Bak işin tehlikeli olduğunun farkındayım eğer istemiyorsan
-Tamam sorun yok
-Peki akşam görüşürüz.
Adliyeden çıktıktan sonra arabama bindim ve eve gittim saat 6 'ya geliyordu iki saatim vardı sabahtan beri sadece kahvaltı yapmıştım o yüzden yemek yedim ve hazırlanmaya başladım.
Siyah mini bir elbise altına da uzun çizmelerimi giydim abartıya kaçmayacak şekilde makyajımı yapıp evden çıktım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Arabama bindim ve Mert'i aradım.
-Mert Rıza Koçyiğit'in yanında mısın?
-Evet Sayın Savcım
-Telefonu ona verebilir misin ?
-Tabii
-Rıza Bey birazdan operasyona başlayacağız sizin de yakınlarda olmanızı istiyorum.
-Tamam Fakat bir şey söylemek istiyorum oğlumun da orada olma ihtimali var. Sizi tanımadığı için zarar verebilir. Dikkatli olmalısınız Ve çatışma çıkma ihtimali de var lütfen dikkatli olun.
-Peki.
Herkesin bunu demesinden bıktım sürekli aynı şeyi söylüyorlar sanki tehlikede olan onlarmış gibi üç senedir mesleğimi yapıyorum. 26 yaşındayım. Annem ve babamın öldüğünü söylüyorlar. Ama ölmediler ve onları bulmama çok az kaldı. Kim olduklarını nerede olduklarını bilmiyorum. Tek tanıdığım Ayşe teyze ve oğlu Mehmet Abi küçüklüğümden beri Ayşe teyze beni büyütmüş annemle babam beni ona emanet etmiş öyle söylüyordu tabi öldüklerini de söylüyordu. Mehmet abi de öyle söylüyordu. maalesef 5 sene önce Ayşe teyzeyi de kaybettik. Annemi ve babamı çok aradım mesleğimin başlarında ama hiç bir iz bulamadım bazen gerçekten öldüklerini düşünmüyor değildim. o yüzden artık aramayı bıraktım. Küçüklüğümden beri yanımda Ayşe teyze ve oğlu Mehmet abi vardı. Ama bana ailemle ilgili hiç bir şey söylemiyorlardı. Büyüdükçe beni beni bulmak istemediklerini düşünmeye başlamıştım.
Partinin sesi o kadar yüksekti ki neredeyse arabanın içinden kendi sesimi bile duyamaz hale gelmiştim. Ali yanıma geldiğinde sivilleri etrafa dağıttığını söyledi.
Sonra da iki tane silah verdi elime
-Hiç sevmiyorum şunları taşımayı
-Eee Savcı Hanım bunlar olmadan içeri girebileceğinizi mi sandınız
Korkuyordum işte nesini anlamıyorsa
-Ali korkuyorum bunları taşımaktan almasam olmaz mı
söylerken sesim titremişti.
-Zaten kullanmak zorunda kalmayacaksın Merak etme biz buradayız. 50 kişi var dışarıda
Kafamı sallamakla yetindim silahları elime aldığımda ellerimin titrediğini daha yeni fark ediyordum. Birini belime diğerini de çantama koyup içeri girdim.
Ses gerçekten çok fazlaydı bu kadarına ne gerek vardı ki sanki
Etraf çok kalabalıktı birkaç dosyadan tanıdık simaları da görmesem olmazdı tabii baya bir kişi vardı ama partiyi kimin düzenlediğini tam da anlayamamıştım. Rıza Koçyiğit ben ses kayıtlarını açınca sadece bu adresi vermişti ben de fazla üstelememiştim.
Biraz kenardaki masalara ilerledim ve barmenden su istedim. Yanımda oturan biri olmadığı için rahattım. Biraz etrafa göz gezdirdim ve kulaklığımı takıp Alinin bir şeyler söylemesini bekledim beni Rıza Koçyiğit ve Mert de dinliyordu. Ama bundan Ali'nin haberi yoktu çünkü sadece Rıza Koçyiğit ve benimle ilgili bir anlaşmaydı.
İçeriye sivil polisler alırsak anlaşılır diye sadece ben girmiştim.
Saat 10'a geliyordu. Şimdilik operasyondan bir sorun çıkmamıştı.
Yanıma gelen adamı daha yeni fark etmiştim. Barmenden içki istiyordu.
Kim olduğunu bilmiyordum. Kimdi acaba? Takım elbiseli değil kumarhane için mi geldi ki Kumarhaneye gidenlerin hepsinin takım elbiseli olacak hali yok ya Nazlı ben iç sesimle konuşurken yanımdan gelen bir sesle sese doğru döndüm.
-Merhaba dedi
-Merhaba
-Adınız ne acaba?
-Nazlı sizin ?
-Efe
Nazlı o Efe bu Efe mi ki şimdi soyadını sorsam söyler mi ki söyleyebilir ama şüphelenir tamam Nazlı sakin ol
-Parti için mi geldiniz yoksa?
Yoksa ne Nazlı kumarhaneye geldiği kesin ama babası neden söyledi ki acaba o mu partiyi hazırlayan partiyi o hazırladıysa kumarhane de onun olabilir ya benim baskın için geldiğimi anladıysa eyvahh
-Şeyy ben aslında dedim devam etmeden lafımı kesti
Aydın diye bağırdı kulağına bir şeyler fısıldadı ve beni kolumdan tutup dışarı çıkardı.
Bir arabaya bindirdi ve bir adama gideceğimiz yeri söyledi.
-Evet nerede kalmıştık sen aslında operasyon için geldin ama bak patladı öyle değil mi dedi bağırarak
-Bakın ben Cumhuriyet Savcısı Nazlı Kaya
-Tanıştığımıza pek memnun olduğumu söyleyemeyeceğim Savcı Hanım ben de Efe Koçyiğit
Arkadaşlar bundan sonra her pazar 19.30'da bölüm atacağım vaktinizi ayırıp okuyan herkese çok teşekkürler.
Öncelikle 15 tatil sürecinde bu kurguya başladım. Şuan da yazmaya devam ediyorum.
