BÖLÜM 8

3.6K 116 0
                                    


Şarkıyı dinlemeyi unutmayınn

Arkadaşlar biliyorum bölümler çok kısa ama bundan sonra haftada bir bölüm atmak yerine birkaç bölüm atmak istiyorum. Umarım severek okuyorsunuzdur şuan sınavlarım başlayacağı için bölüm yazamıyorum fakat daha önce yazdığım bölümleri yüklemeye devam edeceğim. Bu arada sınav haftasında olduğumuz için şimdiden sınava girecek olan herkese başarılar diliyorum. Zamanını ayırıp okuyan herkese tekrardan çok teşekkür ederim.

Sabah kalktığımda saat 10'a geliyordu. Bir haftadan beri başıma gelmeyen kalmamıştı biraz dinlenmek benim de hakkım olmalıydı bence. yatağımdan kalktım ve sıcak bir duş alıp kahvaltımı hazırlamaya başladım. Güzel bir kahvaltının ardından kendime bir bitki çayı alıp telefonuma gelen bildirimlere baktım. Ali 4 kez aramıştı Mert de öyle mesajlara bakmadan Ali'yi aradım. Telefon birkaç kez çalmanın ardından hemen açıldı.

-Sonunda uyandın demek

-Sana da Günaydın Ali

-Rıza Koçyiğit tanık koruma altında

-Tamamdır haber falan yapılmış mı?

-Sen gerçekten mesajlarıma da mı bakmadın?

-Hayır kapat hadi birazdan ararım.

Telefonu kapatıp Ali'nin attığı mesajlara baktım neredeyse bütün haberlerde ve gazetelerde Rıza Koçyiğit'in öldüğü yazıyordu.

Mert'i aradım

-Mert çocuklarını haberi var mı?

-Evet ben ilgilendim

-Kızını gördün mü peki

-Hayır oğlu koruyor büyük ihtimalle kardeşini cenazeye bile getireceğini düşünmüyorum.

-Tamam kapatıyorum bir şey olursa ararsın

-Tamam haberleşiriz

Telefonu kapattım ve hazırlandım. Üzerime siyah bir takım giydim ve arabama binip yola çıktım.

Evet Rıza Koçyiğit'in sahte cenazesine gidiyordum Efe'nin de orada olacağını biliyordum. Ama neden bilmiyorum olanları ona anlatmak istiyordum.

Mezarlığa geldiğimde çok kalabalıktı ve Efe de oradaydı. Yanına gittim.

-Buradan çıkınca konuşabilir miyiz?

Kafasını olur anlamında salladı ve yaklaşık 20 dakika sonra kalabalıklar azaldığında yanıma geldi.

-Gidelim mi mezarlıkları sevmiyorum.

-Olur benim arabamla gidelim lütfen dedim ve arabamın olduğu yere doğru ilerledim itiraz etmemişti.

Onu babasını yanına götürecektim ama şuan hiç iyi görünmüyordu. Bu yüzden ilerdeki denizin kenarına doğru arabayı park ettim.

-Nereye geldik diye sordu ilk defa konuşmuştu sesi çok yorgun çıkıyordu.

-Biraz hava almak ister misin?

Arabadan indi ve derin bir nefes aldı. Ben de arkasından indim ve yanına gittim.

-Babam... bir süre devam etmedi 

-Annemin ölümünden sonra aramız iyi olmasa da Beyza seviyordu işte kıyamıyordu ona ama ben de sevmiyorum işte ölünce mezarına gelmeyeceğim demiştim annemin bir mezarı olmadığı için ama bak geldim işte bağırmak istiyorum neden annemin ölmesine izin verdiğini yüzüne söylemek istiyorum ama bak soramadım cesaret edemedim ve o öldü. Babamı sevmeyi çok istemiştim annem öldüğünde ona sarılmayı ama yapamadım eğer ona kızmasaydım kendime kızardım annemi koruyamadığım için o zaman da Beyza'yı koruyacak biri olmazdı.

SAVCI HANIMWhere stories live. Discover now