Uçak Hakkında Genel Bilgiler

4.1K 11 1
                                    

Çok amaçlı kullanılan bir hafif taarruz-avcı uçağı olan F-16 Savaşan Şahin, yüksek manevra yeteneği ile havadan-havaya saldırı ve savunma, havadan yere saldırı görevlerinde kullanılan tam bir "savaş makinesi"dir. Orjinal F-16 gündüz görev yapabilen hafif avcı uçağı olarak tasarlanmışken, gelişen teknoloji ile beraber havadan-karaya görevler eklenmesiyle çok maksatlı avcı uçağına dönüşmüştür.İlk dizayn edildiğinde eksikliğini çektiği yetersiz elektronik sistemler teknolojinin gelişmesiyle yeterli düzeye çekilmiştir. 3. nesil bir savaş uçağı olan F-16 Savaşan Şahin, diğer süpersonik rakipleri ile karşılaştırıldığında oldukça mütevazi bir makinedir. 14.8 m uzunluğunda, 9.8 m kanat genişliğinde ve 4.8 m yüksekliğindedir. 8.316 kg ile öncülü F-15'in neredeyse yarısı ağırlığındadır. Süpersonik rakipleri kadar uzağa ya da yükseğe uçamaz. Ama savaş ortamında F-16 fizik kurallarını alt üst eder. Tek motoru olmasına karşın saatte 2124 km hızla uçabilir. Afterburner ile ses hızının iki katını geçebilir. Tasarımı düşük hızlarda bile inanılmaz manevralar yapmasını sağlar. Enerjisini azaltıp yeniden kazanması sadece bir an sürer ve hafifliğine karşın yerçekimine dokuz kat daha dayanıklıdır. Her türlü hava koşullarında hedef tespit edebilir, alçak irtifada uçan uçakları dahi avlayabilir. Helikopter avında mükemmeldir. Havadan-karaya görevlerde ise bir depoyla 860 km'den fazla uçup silahlarını yüksek bir hassasiyetle sevk edebilmekte, kendini düşman avcı uçaklarına karşı koruyabilmekte ve ilk kalkış noktasına geri dönebilmektedir. F-16'nın popülaritesini sağlayan iki ana unsur yüksek aerodinamiği ve yakın muharebedeki inanılmaz çevikliğidir. Savaşan Şahinler bugüne kadar diğer uçaklarla girdikleri 71 gerçek hava muharebesinde 71-0 gibi modern jetler arasında rekor kabul edilen bir sayıya ulaşmıştır. Uçak, biri gövde altında, altısı kanat altlarında, ve ikisi de kanat uçlarında olmak üzere toplam 9 adet dış yük taşıma noktasında çok sayıda füze, roket ve bomba taşıyabilmektedir. Havadan-havaya saldırılarda AIM-9 Sidewinder, AIM-120 Amraam, AIM-7 Sparrow, Sky Flash, Python 3-4-5, IRIS-Tve Magic R.550; havadan-karaya saldırılarda AGM-65 Maverick, AGM-88 Harm, AGM-45 Shrike, AGM-142 Popeye II, Spice, AGM-158 JASSM, AS-30L, Mk-20 Rockeye ve demet serisi bombalarla havadan-suya saldırılarda AGM-119A Penguin ve AGM-84 HARPOON füzelerini kullanabilir. F-16 it dalaşlarında da oldukça etkili ve caydırıcıdır. 20 mmlik M-61A1 Vulcan makinalı topu uçağın standart silahlarındandır.

F-16'nın hikayesi 1970'li yılların başına kadar iniyor. O yıllara kadar savaş uçakları için büyüklük ve çift motor vazgeçilmezler arasında yer alıyordu. Amerika'nın gelecek nesil uçağı seçilen F-16 küçük yapısı, mükemmel manevra kabiliyeti ve tek motoruyla bu tabuları yıktı. Ekonomik oluşunun yanı sıra başka uç aklara gerek kalmadan her türlü görevi yapabilmesiyle yani çok rollü olmasıyla askeri havacılığa 'Tek uçak-tek hava kuvveti' kavramını getirdi. Kokpitteki side-stick yani diğer uçakların aksine yanda bulunan lövye ile ondan sonra üretilecek sivil uçaklar için ilham kaynağı oldu. ABD, Hollanda, Belçika, Türkiye ve Güney Kore'deki fabrikalarda bugüne kadar yaklaşık 4226 F-16 üretilmiş olup uçaklar halen 20 ülkenin hava kuvvetlerinde görev yapmaktadır. Ayrıca 4 ülke de sipariş vermiş bulunmaktadır.

F-16 Fighting Falcon, fly-by-wire sisteminin kullanıldığı ilk savaş uçağıdır. Eski uçaklarda pilot aerodinamik kontrol yüzeylerine hidrolik ile hükmederken, F-16'daki fly-by-wire (kablo ile uçuş) sistemi ile de lövye hareketleri çok basit olmakta ve lövyenin hareketine göre flaplar, eleronlar ve dümenler gibi aerodinamik kontrol yüzeylerinden sorumlu olan motorlara elektrik uyarıları gönderilmekte ve uçağın hareketleri bu şekilde yönlendirilmektedir. Ayrıca F-16'dan önceki avcı uçaklarda lövye pilotun önünde iken ilk defa F-16'da pilotun sağına alınmış, bu da uzun uçuşlar sırasında pilotun kolunun daha az yorulmasını sağlamıştır.

Yerini aldığı uçaklarla kıyaslandığında F-16'nın bu uçaklardan en az iki kat fazla menzile sahip olduğu görülmektedir. Yüksek itiş gücü/ağırlık oranı ve düşük kanat yük oranı sayesinde uçak büyük bir manevra kabiliyeti de elde etmektedir. Falconlar çoğu insan bünyesinin dayanamayacağı bir atikliğe ve manevra kabiliyetine sahiptir. Aerodinamiği ve diğer Fighterlara oranla ufak olan bünyesine karşın hemen hemen aynı motor gücüne sahip olması, bu uçağın kontrolü zor kategorisine girmesine sebep vermiştir. F-16'yı uçurmak zor değildir, zor olan onun içinde savaşmaktır. F-16'nın bubble (köpük) veya yağmur damlasını andıran kanopi yapısı pilota çok geniş bir görüş açısı sağlamaktadır. Bu açıdan dünyanın en başarılı kokpit dizaynı olduğu söylennebilir. Uçak, yapı itibarıyla uçak yüzde 78.4 alüminyum, yüzde 11 çelik, yüzde 3.3 kompozit maddeler, yüzde 0.5 titanyum ve yüzde 6.8 başka maddelerden oluşmuştur. Bu sağlam yapı sayesinde F-16 tam iç yakıt yükü ile 9 g yüküne dayanabilmektedir. Bu rakam pek çok avcı uçağında yüzde 70'lik iç yakıt taşırken bile 7 g'yi aşamamaktadır.

F-16'ın önemli özelliklerinden biri de oldukça ekonomik düzeyde yakıt harcamasıdır. JP-8 yakıtı kullanan Falconlar, aynı görev uçuşu sırasında F-4 Phantom'un harcadığı yakıtın sadece yarısını harcamakta, F-104 Starfighter ile kıyaslandığında da yüzde 17 daha az yakıt harcamaktadır. JP-8 jet yakıtı koyu renklidir ve yakıt gazyağına benzemektedir. Kolay kolay tutuşmamakla birlikte tutuştuğunda da kolay sönmemektedir. JP sınıfı tüm askeri yakıtlar ülkemizde üretilmektedir.

F-16Where stories live. Discover now