Alfa gözlerini sımsıkı yumdu ve son bir kaç saniye daha sıcaklığını almaya çalıştı. Kopacaklardı. 

Kokladı kokladı ve son kez dudakları onun dudakları üzerine sıcacık örtüldü. Bedeni omegadan yavaşa koparken yüzünde kocaman tebessüm vardı. Kalbi duracak gibiydi.

Omega dudağında ki baskının gittiğini hissedince mutsuzca yüzünü buruşturdu, sarı kelebekleri kar taneleri arasında yavaşça uçarken elleri halen alfanın kollarındaydı. 

"Taehyung-ah." Sesinde ki ince tını kalbinden kopuyordu, şimdi burada çekip içine katmak istiyordu, kalbinin içinde kimseye göstermeden sadece kendisine saklamak istiyordu bu güzelliği.

Bu kadar güzel olması haksızlıktı, böyle güzel kokması, böyle içini eritecek gibi bakması haksızlıktı.

Öpüşmeyi bile bilmeyen bu omeganın onu bu kadar etkilemesi haksızlıktı. Kızaran gözlerini gök yüzüne çevirdi ve bir kaç kez derin nefes aldı.

Çok aşıktı.

"Gözlerini aç Taehyung bak kar başladı, ilk kar hep şans getirir." Omega yavaşça gözlerini araladı ve dudakları üzerine yerlermiş ıslaklık üzerinde dilini gezdirdi. Sıcacık bir histi, farklı ve iyi hissettiriyordu sanki yıllardır yalnız başına yürüdüğü bu yolda artık yanında biri varmış gibi bir sıcaklık bırakıyordu teni altında gözleri titrekçe alfayı bulduğunda bir tepki bekledi.

İlk kez öpüşüyordu, ilk kez birini kendi isteğiyle öpüyordu karın yağmasından çok Jin'in bir tepki vermesini istedi. Gözleri titrekçe Jin gibi gökyüzüne baktı ama dayanamayıp tekrar yere çöktü bakışları.

Ne düşünüyordu?

"Yarın tekrar kar topu oynayabiliriz bak kar çok güzel yağıyor." Taehyung dudaklarını birbirine bastırıp gözünün önüne düşen sarı bukleleri ardına saklandı. Yanlış mıydı?

Kızmış mıydı?

Gözleri neden kızarmıştı?

"Hıhım." Başını sallayıp elleriyle yerde ki karın üzerine ufak ufak dairler çizerken Seokjin'in üzerinden kalmasını bekliyordu kaçmak için. Neden hala üzerineydi ki?

Jin onun bu tatlı hallerine gülümserken yavaşça omeganın boynuna doğru sokuldu ve sıcaklığıyla gözlerini kapattı. O nokta, tüm hayatının bağlı olduğu o tatlı kokunun kaynağı olan koku bezinin üzerine sokulup derince kokladı ve sıcak nefesini oraya bıraktı.

Onun kokusunu önce nefesiyle sonra teniyle tanıştırdı ve yavaşça dudaklarını güzel zarif boynuna sürttü.

Taehyung bedenine yayılan sıcaklıkla kendisini geriye çekmeye çalışsa da güzel hissediyordu, onun teninin sıcaklığı arasında, suda dağılan bir mürekkep gibiydi, bulanıyordu ve ona karışıyordu.

Elleri onun göğsüne tutundu.

"Seokjin." Alfa onun muhtaç sesiyle tenine iyi sokuldu ve dudaklarını sıcacık boynuna bastırdı dakikalarca kokladı, bıkmadan usanmadan her bir saniye kokusunu içine çekti. Kelimeleri ona olan sevgisini açıklayamazdı.

Ciğerlerinde yaşam bulan kiraz çiçeklerini ona göstermek istiyordu.

Belki o zaman omega aşkına inanırdı, onun kokusundan içinde bir çiçek bahçesi yeşermişti.

"Seokjin." Taehyung gözlerini kapatıp boynunu yana eğdiğinde bu kez boynuna alfayı iyice kıstırmış ve temaslarının daha derinleşmesine yol açmıştı. Onun derin nefeslerinden kokusunu içine çektiğini anladığında yanakları kızardı.

YOUR EYES TELL~tjHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin