11. BÖLÜM ; İŞTE YİNE O!

41 5 0
                                    


Pederle beraber ona bahsettiğim o eve gittik terk edilmiş eve...

Peder de tıpkı Robin gibiydi. Etrafı süzdü ve bir de ne desin. " Burası tekin bir yere benzemiyor". Hah sanki ben buranın tekin bir yer olduğunu söyledim. Neden herkes böyle diyor anlamadım.

Ah aptal kafam ah. Eğer bu işi baştan bitirmiş olsaydım ne Robin ölecekti ne de bunlar başıma gelecekti! Olan oldu artık. Ama umarım peder son çaremiz olur.

Peder : Hey Julia bunu al ve sakın elinden bırakma.

Peder bana bir hac ve İncil verdi. Benim zaten bir hac kolyem vardı. Sevgili anneciğimin verdiği o güzel haç.

Julia : Peder bunları bana neden verdiniz?

Peder : Seni koruması için. Her korktuğundan incile sarıl ve hacı tut.

Julia :  Ama benim zaten bir haç kolyem var bunu siz alın İncil bende kalsın

Peder öfkeyle bana baktı ve ;

Peder :  Julia artık sessiz ol ve onları elinde tut. Soru da sorma lütfen. Hadi içeriye girelim.

Haklısın peder. Biraz fazla konuşuyorum ben. Napim çok meraklıyım. Zaten bu merakım yüzünden geldi her şey başıma.

İçeriye girdik ve peder etrafı dolaşmaya başladı. O dolaşırken ben de korkudan olduğum yerden kıpırdamadan bekledim.

Tam adım atacaktım bir ses duydum ve işte yine o gölgeydi. Kocaman elleri ve tırnakları vardı. Up uzun boyu ve ince bacakları vardı. Yine bana doğru koştu ama ne olduğunu bilmiyorum birden durdu.

Ve tekrar o bakışmalarımız oldu. O bana ben ona baktım. ;

Julia : Sen de nesin böyle ?

Gölge : Git burdan Julia. Yoksa pederi de öldürürüm !

Pederi öldürürüm ne demek yoksaa...

Julia : Robin'i sen mi öldürdün?

Gölge : o artık gitti şimdi sıra sizde.

Aman tanrım. Seni pislik. Robin'i o öldürmüş. Ama neden yaptı ki bunu. O hala burdaydi ve ona öyle sert konuştum ki tekrar cesaretim kabardı.

Julia :  Seni pislik onu nasıl öldürürsün. Seni mahvedeceğim.

Ben böyle bağırınca peder koşarak yanıma geldi ve o da gölgeyi gördü.

Peder :  Julia dikkat et !

Julia : Peder siz onu görüyor musunuz?

Peder :  Julia arkama geç ve incili bana ver.

Peder beni arkasına aldı ve incili ona verdim. Bir dua açtı ve okuyunca o şey aniden kayboldu. Peder bile korkmuştu.

Ağlıyordum. Hem korkudan hem de bir şey öğrenmiştim. Zavallı robin'i o öldürmüş. Hepsi benim yüzümden oldu.

Peder : Neden ağlıyorsun Julia korkma ben yanındayım. Bunun için buradayım.

Julia : Hayır peder hiçbir şey iyi gitmicek. Size bahsettiğim bir büyücü var dı ya hani Robin'di adı onu bu şey öldürmüş.

Bunu duyan peder önce beni sakinleştirmeye çalıştı.

Peder : Üzülme Julia. Arkadaşının intikamını alacağız. Biz yapmasak bile tanrı ona cezasını verecek!

Pederle beraber yukarı kata çıktık. Ve o dolaşırken ben Charlie'den bahsettim. Peder bunu duyunca onun odasına girdi. Odayı inceledi. Ona gizli geçidi gösterdim ;

Peder : Bu da ne içeride ne var?

Julia : Gel peder korkma bişey yok sadece bir sürü kitap var. Buraya en son robin'le gelmiştim.

Peder içeriye girdi ve ne olduğunu anladı.

BOWEN'LERİN KORKUNÇ HİKAYESİWhere stories live. Discover now