9. BÖLÜM ; AH ZAVALLI ROBİN...

37 5 0
                                    


Bu kitabı ne yapacağız şimdi. Kahrolası kitap yanmıyor da. Umarım Robin bu işi çözebilir.

Julia :  Robin ne yapacağız bu kitap yanmıyor.

Robin : Onu denize atalım.

Denize mı iyi fikir hadi yapalım.

Daha sonra uçurumdan uçsuz bir denize boşluğa doğru gitti.

Julia :  Ondan kurtulduk mu dersin ?

Robin : Henüz değil. Şimdi evine git ve bir gelişme olursa bana haber ver.

Julia :  Tamam Robin.

Umarım herşey yoluna girer. Eve doğru koşmaya başlarken karşıma o adam çıktı. Hani beni su başta uyaran adam vardı ya heh işte oydu. Ona carpmamla yere serildim ve canım açıyordu. Bana baktı ;

Adam : Hey iyimisin ufaklık görmedim seni beni bağışla.

Julia : İyiyim sağolun.

Adam bana tuhaf tuhaf bakmaya başladı ve ;

Adam : Hey neyin var biseyden mi korktun yoksa ?

Ona eve bir büyücüyle girdiğimi söylersem herşeyi mahvedebilirim. Onun için sus Julia!

Julia : Şey yok korkmadım iyiyim. Sadece dediğim gibi canım acıdı o kadar heh.

Adam : Umarım düşündüğüm şeyi yapmamışsındır. Yoksa senin için hiç iyi olmaz.

Bunu söyleyince koşmaya başladım ve arkamdan amansızca bana baktı. Anlamış olabilirdi. Lütfen anlamamış olsun tanrım.

Eve geldiğimde annem üzerimdeki kanları görünce şoke oldu ;

Anne :  Julia ne oldu sana böyle!

Julia : Düştüm anne iyiyim merak etme.

Anne : Hemen duşa gir ve bacağına pansuman yapalım.

Duş fikrini iyi düşündün anne. Sağol...

Hemen üzerimi çıkarıp duşa girdim ve duştan çıkarken aynanın karşısında kendime bakıyordum. Bir ses duydum sanki biri bana seslenmiş gibi ama bir fısıltıydı şöyle ;

"Hey Julia her ne yapıyorsan bundan vargeçmelisin. Yoksa senin sonunla Charlie'nin sonundan farksız kalacak..."

Bunu bana kim söylediyese eğer bunun uyarı olduğunu biliyorum ama başladığım işi bitireceğime yemin ettim bir kere.

Ertesi gün yine o evin yolunu tuttum ve büyücü Robin orda yoktu. Onu beklemeye koyuldum. Aradım ama açmadı. Başına bişey mi geldi diye korktum. Aslında bana ev adresini vermişti gidip bir bakalım. Aşağıya doğru yürüdüm ve az ileride olan renkli ışıkları fark ettim. Acaba o da neydi?

Ve onların ne olduğunu bilmem zamanımı almadı. Orda ambulans ve polis vardı. Ne olduğunu anlamadım ve anlamak için biraz yaklaştım. Yerde bir ceset torbası vardı. Kim di o? Şerif yanına yaklaşarak birine sordum ;

Julia : Merhaba şerif acaba burda ne olduğuna dair bir bilginiz var mı?

Şerif bana baktı ve önce umursamazdan geldi. Sonra kolumdan çekip köşeye götürdü beni ;

Şerif : Burda ne arıyorsunuz küçük bayan burası size göre bir yer değil lütfen terk edin burayı.

Bana neden böyle sert çıkıştı ki sanki canını istedim ondan pislik herif !

Julia :  Ama belki bir yakınım olabilir lütfen bakmama izin verin.

İkna oldu gibi ama tanıdığım en kötü şeriflerden biriydi.

Şerif : Tamam gel hadi.

Oh nihayet. Olay yerine doğru gittim ve öylece kalakaldım. Şoke oldum ve nefes alamadım. Bu Robin'di...

Hayır olamaz Robin ölmüştü. Hep benim yüzümden ah Tanrım lütfen beni affet. Ama bu nasıl olur Robin nasıl ölür.

BOWEN'LERİN KORKUNÇ HİKAYESİWhere stories live. Discover now