49 - in the snow.

Start from the beginning
                                    

Alfa kafasını salladı ve ellerini bırakıp ona yaklaştı. İkna olmuştu, artık tek istediği onu öptükten sonra kucaklayarak içeri götürmek ve battaniyelere sarmaktı. Taehyung bunu fırsat bilip onu omuzlarından ittirip hızla ayağa kalktı. "Çok safsın." dedi imayla montuna yapışmış karları temizlerken. Eğleniyordu. "Bu klişe taktiğe bile hemen düştün." diye Jeongguk'u taklit ettiğinde alfanın hızlı hareketlerle yerden kalkması ve bir çırpıda omegayı yakalaması bir olmuştu.

"Jeongguk!"

Jeongguk onu sıkı sıkı kavramış karların üstünde beraber yuvarlanırken Taehyung kulaklarının içine kadar kar girdiğine emindi. Sonunda Jeongguk gülerek durduğunda Taehyung göğsüne yumruğunu geçirdi. Artık üşümüyordu, donuyordu. "Nasıl da öğrenmişsin beni kandırmayı."

Jeongguk'un kolunun üstünde uzanıyordu. Alfa yavaşça ona doğru dönüp karmakarışık olan saçlarını kenara verdi ve çenesine yapışmış kar tanelerini temizledi. Diğer eliyle omeganın belinden destekleyip kendine çekti ve ona sarıldı. "Ah Taehyung... Güzelim benim..."

Bir anda gelen onu saatlerce sevme isteğiyle daha da sıkı sarıldı. Kollarının arasındaki bedeni çok seviyordu ve bunu kelimelerle anlatamayacak kadar cahil olduğunu düşünüyordu.

"Sarılmak için ne kadar da uygun bir yer." Taehyung imayla söylense de kolunu Jeongguk'un etrafına sararken gülümsüyordu. Sonuçta bu hayatta Jeongguk'u sevdiği kadar hiçbir şeyi sevmemişti ve onun güzeli olmaya bayılıyordu.

"Taehyung."
"Hmm?"

"Teşekkür ederim." alfanın karla karışan kokusu daha da ferahlatıcı olduğu için Taehyung üşümesine aldırmadan orada uyuyabilirdi, çoktan gözleri kapanmıştı. "Ne için?" Jeongguk geri çekilince o da kafasını geri çekti. Jeongguk belindeki elini Taehyung'un yüzüne çıkardı ve kızarmış yanağını okşamaya başladı. "Bir anda aklıma geldi..." diye fısıldadı ve omeganın sevimli sevimli ona bakmasına gülümsedi.

Kollarının arasındaydı, ona sarılıyordu, onu öpebiliyordu ama bunların hiçbiri onu sevme isteğini bastırmaya yetmiyordu. Ne yaparsa yapsın yetmeyeceğinin de farkındaydı. Onu her zaman, her saniye, her dakika sevmek istiyor, öpücüklere boğmak, sevginin de en çoğunu ve en güzelini hakettiğini göstermek istiyordu.

"Ne geldi aklına?"

Jeongguk zaman kaybetmeden alnına tüyden hafif bir öpücük bıraktığında istemsizce gözlerini kapattı. Jeongguk tarafından öpülmek içini kıpır kıpır ediyordu. Daha önce biri onu öptüğünde böylesine mutlu olduğunu hiç hatırlamıyordu.

"Çok zor şeyler yaşadın, değil mi?" Jeongguk neden bu konuyu açtığını bilmiyordu ama bir anda aklına geldiğinde içinin tekrar bir kor gibi yanmasına engel olamamıştı. Taehyung kaşlarını çattı, anlamamıştı. "Bir daha asla kimsenin seni üzmesine izin vermeyeceğim." dürüsttü, bir daha asla kimsenin onu ağlatmasına izin vermeyecekti. Omeganın ıslak saçlarını okşadı.

"Jeongguk..." Taehyung demek istediği şeyleri yeni anladığında istemsizce dudağı büzüldü. "Seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim." diye fısıldadı ve yumuşak bir gülümseme sundu. "Dokunuşlarımdan kaçmadığın için teşekkür ederim." bunun üstüne Taehyung istemsizce güldü. "Dokunuşlarımdan kaçan sensin Jeongguk." alfa dramatik bir şekilde iç geçirip gülüşüne karşılık verdiğinde Taehyung'un yüzündeki gülümseme büyüdü.

Bir çırpıda sağ elindeki eldiveni çıkardı ve elini Jeongguk'un yüzüne uzatıp bütün yüzünde işaret parmağını gezdirmeye başladı. Islak ve donmaya yüz tutmuş kaşları tekrar gülümsemesine sebep olmuştu. Dudaklarına geldiğinde Jeongguk'un parmağını öpmesiyle kıkırdadı. "Hep çok korktum, biliyor musun?" dedi, kelimeleri ondan bağımsızdı, Jeongguk'a hayatına dair her şeyi anlatmak istediği gibi, alfanın hayatı hakkında da her şeyi bilmek istiyordu. Onu kendinden daha iyi tanımak istiyordu. "Hayatım her zaman korkarak veya kaçarak geçecek diye düşündüm."

what about usWhere stories live. Discover now