Anlattıklarıyla bedenimde cereyan eden o his oturduğum yerden huzursuzca kıpırdamamı sağlamıştı. Bacaklarımı birbirine bastırıp tamamen ona döndüm.

"Yaşamadığımdan niye bu kadar eminsin?" Dalgalı saçını parmağına dolamaya devam etti ve gerimde kalan bir yere kaçamak bakışlar attı.

"Kumru kekimi ye beni yeme." Alayla gülme sırası bendeydi. Sandığı kadar dünya görmemiş değildim.

Sidik yarıştırır gibi cinsel hayatımı dökmeyecektim sadece bedenimde yer edinen o gecenin hissiyle kan akışımın hızlandığını hissediyordum.

"Sence maharetli elleri olan bir adam soğuk parmaklarını içime sokup ısıtmak istememiş midir?" İnanmıyordu ancak benim ciddiyetimi de bilirdi.

"Ve ben buna izin verip o parmakları ısıtmamış mıyımdır? Ha söylesene." Ağzı açık kalan arkadaşıma baktım. Tek kaşı havada beni inceliyordu.

"Siktir! Sen ciddisin." Omuz silktim bu konuda şaka yapmayacağımı bilecek kadar beni iyi tanıyordu.

"Bana her şeyi anlatıyorsun hemen!"

Anlatmayacaktım.

Gözlerimi kıstım ve yüzüne alayla baktım.

☄️

Ezgi dönüp dolaşıp konuyu benim başka biri tarafından yaşadıklarıma getiriyordu ve ben baygınlık geçirecektim az kalmıştı.

Ayaküstü olan bir durumu abartarak büyütmemiş ve oldukça ketum olarak bu kadar demekle yetinmiştim. O zaten almak istediğini almıştı ve fazlasına gerek yoktu.

Rahibe Teressa değildim. Benimde insanlar arası ilişkim oldukça iyiydi ta ki babamın evriminin tamamlanmasına kadar.

Kendi hayatımı istediğim gibi yaşayamadığımı düşününce olmayan keyfim iyice uzaklaşmıştı benden.

"Artık eve gitmek istiyorum."

Telefonumu çantama atarken mini okul eteğimi de düzeltiyordum bir yandan.

"Tabi git. Onun hayaliyle doruklara çıkart kendini." Çapkın bir gülücük atıp bana göz kırptığında dudaklarımı yaladım ve zoraki olduğunu esirgemeden ona gülümsedim.

"İşine bak Ezgi." Dedim ve ayrıldım yanından. Son defa göz ucuyla baktığım masaya yaklaşan çocuğu gördüm ve başımı iki yana salladım.

Ilık güzel bir hava tenimi okşarken bakışlarımı gökyüzüne çıkarttım. Hava kararmak üzereydi. Derin bir nefes alıp yürümeye başladığım vakit etrafıma baktım. Şoförüm etrafta görünmüyordu.

Sıkıntıyla çevreye bakındım. Lanet olsun burada bekleyeceğini söylemişti.

Taksi beklerken arkamda hissettiğim hareketlilikle istemsizce gerildim. Göz ucuyla baktığımda benim gibi bekleyen bir adam olduğunu gördüm. Diğer tarafından da hissettiğim hareketlilikle henüz bakmaya fırsatım kalmadan önümüze duran siyah araba ve iki koluma geçen adamlarla kendimi arabada bulmuştum.

Lanet olsun!

Kimsiniz?

Benden ne istiyorsunuz?

Gibi laf kalabalığı yapmayacaktım. Kim olduklarını bilmiyordum fakat ne istediklerini biliyordum.

KARAYEL +18 (KBM)Where stories live. Discover now