BÖLÜM 33

2.8K 240 7
                                    


Onlar mutluluk içerisindeydiler. Herkes partide gülüp eğleniyor, yiyip içiyor. Bazıları aşkına kavuşmuş, bazıları ise yeni yeni aşık olmaya başlamıştı ve bazıları da aşkını itiraf edememişti.

"Böyle güzel bir günde kötü ne olabilir ki?" diye düşünüyordu Reagan. Sanki hizmetçinin annesi hapsi boylamamış, başlarında yeterince dertleri yokmuş gibi. Aşk bazen en büyük dertleri unuttururdu. Reagan da şuanda bunu yaşıyordu.

Kraliçe balkondaki yerine oturmuş, içkisini yudumluyordu. Tam o sırada çok uzun, kas yığını, suratında yara izi olan bir adam kraliçenin yanına gelmişti. Kraliçe adama gülümseyerek baktı ve adam kraliçenin kulağına eğilip bir şeyler söyledi. Adam ne söylediyse kraliçenin gözleri şaşkınlıkla büyüdü ve birden oturduğu yerden kalktı. O sırada herkes kraliçeye bakıyor, fısıldaşıyordu.

Kraliçe panik halini hemen düzelterek, "Sorun yok bayanlar ve baylar. Parti devam ediyor." dedi sahte bir mutlulukla.

Reagan ve diğerleri bu sahte mutluluğa pek inanmamışlardı ama salonun geri kalanı için bu geçerli değildi. Herkes gülümsedi ve hiçbir şey olmuyormuş gibi eğlenmeye devam ettiler.

Kenneth giden kraliçeyi izleyerek, "Kesinlikle bir şeyler oldu. Ben neler olduğuna bakacağım sizde o sırada burada kalacaksınız. Lily, her zamanki gibi Reaganla sen ilgileniyorsun. Çocuklar siz benimle geliyorsunuz." dedi ve çocukları da yanına alıp hızla oradan uzaklaştı.

Onlar gittiğinde leydi Rose, Lily ve Reagan baş başa kaldılar. Reagan,

"Yine mi?" dedi göz devirerek.

Lily, "Yine mi derken?"

"Her zaman bir olay çıkmak zorundaymış gibi." dedi.

Lily, "Hayat böyle tatlım, alışsan iyi edersin." dedi ve güldü.

Reagan da gülümsedi ve "Haklısın" dedi.

Lily, leydi Rose ile konuşmaya başladığında Reagan,

"Ben tuvalete gidiyorum." dedi.

Lily, "Tamam ama hemen geri gel." dedi.

Reagan, "Tamam" dedi ve hemen oradan uzaklaşıp, merak ettiği şeyin peşine yani kraliçenin peşinden gitmeye karar verdi. Hiçbir planları yoktu. Bu gidişle kraliçenin neler çevirdiğini öğrenemezlerdi. Kadının her yaptığı yanına kalıyordu ama bugün, bugün bir şeyler vardı ve eğer o şeyi öğrenebilirse, yapbozun parçalarının birleşeceğini düşünüyordu.

O yüzden salondan çıktı. Salondan çıktığı gibi çıkış kapısında konuşan Kenneth ve Komutan Cedric'i gördü. Kraliçe yoktu. Hemen salonun kapısının yanındaki sütunlardan birisinin arkasına saklandı. Onlar konuşurken o onları dinliyordu.

Kenneth, "Komutanım neler oluyor?" diye sordu.

Komutan Cedric sert bir yüzle, "Önemli değil çocuklar, sadece acil bir iş çıktı." dedi onları geçiştirerek.

"O zaman kraliçe niye öyle aceleyle çıktı efendim?" diye sordu Conroy merakla ama komutan Cedric bundan sıkılmış gibi görünüyordu.

"Bunun sizi ilgilendirmediğini düşünüyorum evlat." dedi.

Kenneth sinirle kaşlarını çatarak, "Onları ilgilendirmediğini biliyorum ama beni ilgilendirir. Ben generalim ve kraliçeye hizmet etmek benim görevim" dedi.

Komutan Cedric sinirlendi ve eliyle küçük bir hareket yaptı. Reagan olanları ilk başta anlayamadı ama sonra sinsice arkadan gelen üç askeri görünce neler olduğunu anladı.

GÜNEŞ AĞACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin