BÖLÜM 11

4.7K 324 5
                                    


"Bu komutanlık yüzüğü. Bunun sende ne işi var?"

"B-bilmiyorum, Annem bunu bana vermişti. Babamın mirası olarak" dedi Reagan. Heyecandan kekeliyordu.

Kenneth, "Reagan, senin baban komutanmış. Bu nasıl olabilir? O zaman neden sen dünyada yaşadın ki?"

"Bende buraya geldiğimden beri onu çözmeye çalışıyorum. Neden dünya? Neden burası değil de dünya? Çok karmaşık" diyerek kafasını iki yana salladı Reagan.

Conroy, "Senin babanın adı ne?"

"David Lock babamın ismi bu. Tanıyor musunuz?" Reagan soruyu sorduğu anda Lily hariç herkes hep bir ağızdan,

"David Lock mı?" dedi. Sanki herkes tanıyormuş gibiydi.

"Evet onu tanıyor musunuz?" dedi Reagan heyecan içinde.

Miles "Senin baban eğer David Lock'sa tabii ki de tanıyoruz. Adam bir efsane"

Lily, "Efsane mi? Nasıl yani?" diye sordu.

Conroy, "Reagan, senin baban sadece komutan değildi. O-o-" dedi. Conroy da heyecandan kekeliyordu ama bu Reagan'a hiç yardımcı olmuyordu. Şu dakikalardan sonra değil dakika, saniye bile beklemek istemiyordu.

"Hadi ama dostum, ballandırmada söyle. Reagan senin baban ışınlanabiliyordu. Aynı senin gibi. İşte böyle söyleyeceksin Conroy"

Reagan bunu duyduğuna şok olmuştu. Babası hakkında annesinden aldığı bilgiler sıradandı. Nasıl göründüğü, kaç yaşında öldüğü, büyükannesi ve büyükbabası olup olmadığı hakkında şeylerdi ama bu bilgiler... Reagan'ı çok şaşırtmıştı. Acaba annesi, babası hakkında ne kadar şey biliyordu? Biliyor muydu yoksa babası annesinden de mi sakladı? Bu soruların cevabını dünyaya gidemeden asla bilemezdi.

Conroy heyecanla Miles'ın onu kestiği yerden devam etti "Evet Reagan senin baban şuan ki komutan Cedric'ten bile daha güçlüydü. Işınlanabiliyordu ve hava kontrolünde de ustaydı"

Lily, "Bir dakika, bu bahsettiğiniz kişi on yedi yıl önce ölen komutan mı?" diye sordu. Sorduğu sorunun cevabı ise onaylar şekilde kafa sallamalarıydı.

"Reagan sana bahsetmiştim hatırlıyor musun? On yedi yıl önce en güçlü Solntseslerden biri öldüğünü söylemiştim. O senin babanmış Reagan buna İnanabiliyor musun?" dedi Lily heyecanla gözlerini büyülterek.

Reagan buna inanabiliyordu. Ne yani kendisi başka bir diyara ışınlanıyor, üstüne hava kontrol edebiliyordu. Babasının bu diyardan olması ilk başta şok etse de ona mantıklı geliyordu.

Kenneth Miles ve Conroy'a dönerek "Çocuklar yarın saray kütüphanesine gidiyoruz orada eski askerlerle ilgili bilgiler olacaktı. Reagan eğer istersen sen de gelebilirsin gelecek misin?" dedi Reagan'ın gözlerine bakarak. Kenneth ona bu soruyu sorduğunda herkes ona bakmaya başladı.

Reagan düşündü. Ya babasıyla ilgili kötü bir şey öğrenirse? Ama kendi hakkında bir şeyler öğrenmek istiyorsa da babasıyla ilgili bilgi edinmesi gerekiyordu. Bunu kendi için yapmalıydı.

Kararlı bir şekilde "Geleceğim" dedi.

Lily, "Güzel o zaman bende sizinle geliyorum. Bu arada çocuklar sizi bir konuda uyarmak zorundayım. Reagan sende burada olduğuna göre bahsedebilirim. Çocuklar, Reagan güçlerini kontrol edemiyor çünkü uzun zamandır dünyada güçlerini hapsetmiş. Onu sinirlendirmeyin. Özellikle de sen Miles"

"Ben mi? Ben ne alaka ya?" diyerek ağacın altına yürümeye başladılar.

Lily, "Ben uyarayım da sonra zarar gören kişi sen olma" dedi. Miles ise Lily'in bu dediğine homurdanmaya başladı.

GÜNEŞ AĞACIKde žijí příběhy. Začni objevovat