BÖLÜM 24

3.4K 272 6
                                    

"Lily pencereyi açar mısın? burası biraz sıcakladı"

"Bana da öyle geliyor" dedi Lily ve ayağa kalkıp odadaki camı açtı.

Akşam olmuştu. Herkes Reagan'ın odasında toplanmış, odada olan koltuklara oturmuşlardı. Hava birkaç gün önce daha serindi. Şimdi ise sıcak ve bunaltıcıydı. Lily'in camı açmasıyla içeri, hafif serin, bahçedeki güzel kokuları beraberinde getiren bir rüzgar esmişti. Reagan esen rüzgarla biraz daha rahatlamıştı.

Odadaki herkes tedirgindi. Herkesin odaya gelmesinin sebebi sırayla nöbet tutup Reagan'ı korumaktı. Kraliçenin bir önceki suikast girişimi herkesi tedirgin ediyordu. Reagan ona saldıran kadını düşünüyor ve korkuyordu.

Aslında korkacak bir şey yoktu. Ne de olsa Reagan'ın güçleri vardı. O gece kadını kolaylıkla haklayabilmişti. Çocukların onu korumasına bile gerek yoktu.

"Kenneth gerçekten buna gerek yok herkes kendi odasına çıksın ve dinlensin. Hem sende yorulmuş olmalısın" dedi Reagan.

"Hayır Reagan, senin yanında kalacağız. İtiraz istemiyorum. Bu kadar." Kenneth kollarını bağdaştırıp koltuğa yaslandı ve son noktayı koydu. Ama Reagan pes etmeyecekti. Kenneth'in ne kadar yorgun olduğunu biliyordu. Bütün gün dışarıda birçok ihbarı halletmiş, suçluları yakalamıştı. Şimdide nöbet tutarak Reagan'ın yanında kalmak istiyordu. Reagan, hangi bünye bunu kaldırabilir ki? diye düşündü.

"Hayır Kenneth beni korumana ihtiyacım yok. Artık güçlerimi rahatlıkla kullanabiliyorum. Eğer istersem şu pencereden atlayıp kaçabilirim bile" dedi.

Kenneth düşünürmüş gibi o güzel gözlerini tavana dikti ve yine "Olmaz yine de yanında kalacağım" dedi ve çocuklara dönüp "çocuklar eğer siz yorgunsanız odanıza çıkabilirsiniz" dedi.

Miles sanki Kenneth onunla dalga geçiyormuş gibi gülerek "Gerçekten mi dostum? Şaka yapıyor olmalısın. sen burada oturup nöbet tutacaksın biz odalarımızda mışıl mışıl uyuyacağız öyle mi? lütfen şaka yaptığını söyle" dedi.

Kenneth güldü ve yumruğuyla Miles'ın omzuna hafif bir yumruk attı. Lily ve Conroy'da buna katılarak gülmeye başladılar.

Lily, "Ben asla ne Reagan'ı ne de seni terk etmem. Bizde nöbet tutacağız" dedi.

Conroy da buna katılarak "Evet dostum. Unuttun mu? Hepimiz sonsuza kadar beraberiz" dedi ve yumruğunu öne uzattı. Dördü birden yumruklarını uzatıp birleştirdiler.

Reagan onların bu haline gülümsedi. Aklına Ida gelmişti. Onlarında arasında böyle bir tokalaşma vardı. birden hüzünlendi ve daldı. O sırada ise Miles,

"Hey dostum gelsene buraya" dedi.

Reagan hüzünle daldığı yerden uzaklaşarak "Ben mi?" dedi.

"Tabi ki de başka kim olacaktı?" dedi Lily gülümseyerek.

Reagan gülümsedi ve oturduğu yataktan kalkarak grubun yanına geldi. O da elini yumruk yapıp, yumruk şeklinde birleşmiş ellerin arasına girdi ve birleştirdi.

Lily, "Hepimiz sonsuza kadar" dedi.

Hepsi hep bir ağızdan bu cümleyi tekrar ettiler "Hepimiz sonsuza kadar"

Tam o sırada biri kapıyı çaldı. Reagan, "Gir" dedi.

Reagan'ın komutuyla içeri bir hizmetçi girdi. Hizmetçinin elinde tepsi vardı. Tepsinin içinde ise sebze çorbasıyla et vardı. Buradakiler sıklıkla et yiyor, çorba içiyordu. Reagan tabağa baktı ve iştahı kaçtı. O sırada tabağı yatağa koyup odadan ayrılan hizmetçi son bir kez Reagan'a şaşkınlıkla bakıp gitti.

GÜNEŞ AĞACIWhere stories live. Discover now