Özgürlüğün Hayali

35. BÖLÜM -Geçmişle Barış- (seans)

     Biliyorsunuz ki Toprak'ın geçmişinde Rüzgar yüzünden olan bir süre hiç konuşmadığı bir zaman dilimi var. O zamanlarda ne olduğunu anlatmayı çok isterim.

   Önceki bölümün vote sınırına gelmediniz ama paylaşmazsam Wattpat sorun çıkarıyor. 2 3 kez yazıp kaydettiğim yerleri sildi. Hemen paylaşmak durumundayım. Hadi gene iyisiniz 😁😉

Toprak'ın Ağzından

Yine mükemmel ben ve mükemmel bir sabah diyemiyorum maalesef. Bugün Esra'nın hatrı için psikolojik destek almayı kabul ettiğim gün.

     Annem ve babam yıllar önce destek almamı istediklerinde kabul etmemiştim lakin Esra'nın psikolojisi benimkinden daha çok bozuk olduğundan ben gelirsem gelmeyi kabul eden Esra yüzünden mecbur. Some kız kardeş problems.

     Tabi kız kardeşimin getirdiği her probleme tamamımda bu sanki biraz fazla oldu.

     Önce pembiş pembiş saçlar -kabul ediyorum 4 ümüzün aynı yapması hoşuma gitti- sonrasında AVM deki kavga olayı -kabul buda hoşuma gitti- en sonsa psikolojik destek olayı.

      Aslında böyle düşününce Esra'nın başıma açtığı tüm belaların hoşuma gittiğini fark ettim. Bu sonuncusu dışında.

      Annem Esra'nın doktorunun Rüveyda abla olmasını istemesinin sebebi insanlar tanımadıklarına daha rahat derdini açar ve biz Rüveyda ablayı tanıyoruz ama Esra tanımıyor.

     Benim şansıma -ki çoğunlukla bana uğramaz- doktorum güzeller güzeli bir hanımefendi. Beyefendiliğimi konuşturmak isterken haykırarak gülme isteğimi tutamıyorum.

      Berk ve Yusuf erkek doktoru kendileri istediler. Yusuf utangaçlığından ve çekingenliğinden istedi onu anlıyorumda Berk neden o doktoru istedi anlamıyorum.

     Esranın seansının başlamasından hemen 10 dakika sonra bizim yanımıza burada çalışan biri geldi. Danışmadaki kişilerden biri.

"Toprak Bey Doktor Yağmur hanım sizi bekliyor" dediğinde hınzırca gülümsedim. Kendimi doktorla shiplemem normal mi?

      Tabikide Rüveyda ablanın iş arkadaşlarıyla çekildiği fotoğraftan güzeller güzeli doktorum Yağmur Hanımı orda görüp aşık olmadım.

     Doğruyı söylemek gerekirse resmine ne kadar bakarsam bakayım fotoğrafa bakmaktan ismine bakmayıp unutmuşum. Toprak ile Yağmur çok iyi çift olur. İsmimiz bile uyuyorrr

     Doktorumun yanına gidince hemen gülümseyip yerime oturdum. Ses tonunu çok meraaak ediyorum çabuk konuşsun lütfen.

"Merhaba Toprak bey. Kendinizi bana tanıtmak ister misiniz?" diye sorduğunda kafamla hızla onaylarken sesine düşmeyi sonrasına erteledim

"Tabiki ama sizde tanıtırsanız" dediğimde başıyla onayladı. Konuşmaya başlamam için başıyla işaret verdiğinde hemen başladım.

"Bendeniz Toprak 24 yaşında, sayısı her an artacak gibi duran ama şimdilik 5 tane kardeşi olan bir gencim. Çıtırında işsizim kafam daha çok gezme, eğlenmeye basar büyüyünce Acun gibi birşey olucam eminimki ondan daha yaratıcı oyunlar bulabilirim." dediğimde gülümseyen yüzüne hayran hayran bakmamak için kendimi zor tuttum.

" Ee sıra sizde Yağmur Hanım" dediğimde o da gülümseyip konuşmaya girdi.

"Bende Yağmur Gedik, yetimhane gülü olan hayatı iş ve ev arasında gidip gelen bir biriyim. 23 yaşımda çıtırında psikologum. Bu zamana kadar ki en büyük hayalim burada çalışmaktı, şimdiyse Rüveyda Hanım kadar kendimi geliştirmek." dediğinde yetimhane demesi beni üzsede acıdığımı düşünmesin diye hiç yüz ifademi bozmadım.