14. BÖLÜM

8.3K 409 34
                                    

Esra'nın Ağzından
Gözlerimi tonlarca ağırlık üzerinden zorla açtım. Artık bu bayılma işine alıştığım için hastanede beyaz tavanla karşılaşmak falan şaşırtmadı beni. Sol koluma bakınca yine serum yediğimi yanda yatan Aslının da serum yediğini farkettim. O da mı bayıldı yaa? Serum iğnesini çıkartıp Aslının yatağına geçtim. Koluma pamuk yapıştırdım, bu serum yemeğe alıştığım için tabikiside serum nasıl çıkartılıyor izleyerek öğrendim. Aslıda benim ardımdan bayılmışsa eğer şimdiye uyanması gerekir.

Aslıyı sarstım yavaşça uyanmayınca onu orda bırakıp yana kendi yatağımın yanında komidinin çekmecesinden siyah defterimi aldım. Bu defter ve özel beyaz kalemini özel birşey için kullanacağım.

İyileştikten Sonra Yapılacaklar Listesini yapacağım. Veee buraya yazıp iyileşince hepsini yapacağım. Aklıma gelen birkaç tanesini hemen yazdım, iyileşince büyük ihtimalle bunları yazdığımı unuturum ve çok komik olur. Çünkü gerçekten çok komik, eğlenceli şeyler yazdım.

Bakmayıp unuttuğum tarihe bakınca hala aynı günde hatta Beşiktaş maçının başlamak üzere olduğunu gördüm. Beşiktaş maçını kaçırdık diye korkmuştum amaaa kaçırmadıkkk. Heyecanla doğrulup telefondan bir tane Beşiktaş marşı açtım ve sesi fulledim. Heralde Aslı bu sese uyanır. Lavaboya gidip işlerimi halledince dolaptan Beşiktaş formamı, şortumu Beşiktaş desenli maskemi ve atkımı aldım giyindim. Aslı'ya döndüğümde daha yeni uyandığını gördüm. Onun serum iğnesini çıkartıp nasıl bayıldığını falann sordum, korkudan benim ardımdan bayılmış. Heralde beni yalnız bırakmak istememiş. Anca beraber kanca beraber demiş.

Premsesimize 10 dakika sonra Beşiktaş maçının başlayacağını söyleyince benden hızlı hazırlandı. Tam kapıya yönelip çıkacakken kapı çalmadan açıldı, içeriye elindeki telefonla kameraya çeken selin ve abim girdi. Uyandığımızda cezayı bilerek kamerayla çekecekki sonra izleyelim amaa yemezlerr. Hiçbirşey demelerine fırsat vermedim. Onlar bizim uyanık olmamıza bile şaşırırken ben kolumu Aslının omzuna attım zıplayarak ve bağırarak

"Yağmurlu Bir günde görmüştüm seniiii
Üstünde çubuklu formalar vardı
Bir anda vuruldum aşık oldum beeen
Hayatın anlamı Siyah Beyazdıır"

Ben susunca bu sefer Aslı bağırarak söylemeye başladı.

"Ölümle yaşamı ayıran çizgii
Siyahla beyazı ayıramaz kii
Her yolun sonunda ölüm olsada
Sevenleri kimsee ayıramazkiii"

Aslı bitirinceyse Selin ben ve Aslı en baştan tekrar söylemeye başladık. Seline kendi dolabımdan bilerek büyük aldığım Beşiktaş formasını verdim. Bu sefer başka marşları söylemeye başladık. Söylerken bir yandan zıplıyarak odadan çıkıp asansörün bulunduğu yere yöneldik. Asansörde Lodos abimin zoruyla susmak zorunda kaldık.

Lodos abinin odasına girince zulamdan çantama koyduğum cipsleri ortaya koydum ve Lodos abinin birşey demesine fırsat vermeden üçümüz birden yemeye daldık. Maç başlayınca hepimiz heyecanla kendimizi maça odaklamışken daha 2. Dakikada kendi kalesine gol atan Hataysporluyla dalgamızı geçtik. Art arda gelen goller ve bizim Sesli tezahüratımızla 7 0 yendik.

Kazanınca dördümüz birbirimize sarıldıkk. Dördümüz değil de üçümüz sarıldık. Lodos abiyi araya tıkıştırdık. Maç esnasında attığım art arda sevinç çığlığı, küfür, argo sonucu sesim kısıldı maalesef. Buna pek takılmadan atamadığım heyecanımı atmak için odadan heyecanla çıkıp çığlık çığlığa

"Biz kazandııııkk" diye bağırıp sesimin daha çok içine etmeyi becerdim. İzlediğim ilk Beşiktaş maçında hem Beşiktaş kazanıyor hemde 7 0 gibi büyük bir fark atıyor daha ne olsun.

Özgürlüğün HayaliNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ