18. BÖLÜM

7.7K 453 133
                                    

  Lodos'un Ağzından
Kardeşim ameliyata girdiğinde ben tam izleme bölgesine yönelmişken beni içeri almak istemedi asistanım Burcu. Onun yanından geçip tam girecekken kolumdan tutup çekti ve

"Hocam yasağınız var izleyemezsiniz ben sizi haberdar ederim olur mu" diyince kolumu ondan kurtarıp içeriye koşar adım yürüdüm.

"Kardeşime söz verdim gireceğim" dedim koşarken. Kardiyolojiden Mehmet adındaki arkadaşım geldi beni çekip annemlerin yanına sürükleyip oturttu.

"Ya burada otur ve Burcu'dan dakika başı haber bekle yada dışarı çık orda güvenliğin önünde ameliyat sonuna kadar habersiz kalll." dedi sert sesiyle. Sinirle Mehmete bakıp tamam anlamında kafamı salladım. Kolumu ondan kurtarıp benim gibi Esrayı bekleyenlerle beklemeye başladım.

    Yarım saatlik bekleyişin ardından annem gözyaşını silip bana döndü.

" Oğlum Esrayı anlatır mısın " dedi. Bende Aslı ve Arya ya dönüp göz kırptım ve anlatmaya başladım.

"Esra çok güçlü anne gerçekten çok güçlü biri. Oyun oynamayı, oyuncaklarla oynamayı çok sever. Üvey ailesi onun oyuncaklarla oynamasına izin vermemiş hiçbirzaman bu yüzden peluşlara bayılıyor. Ama birisinin ona çocuk musun oyuncakla mı oynayacaksın diye kızmasından çok korkuyor. Hasta bakıcı onla dalga geçmişti bir keresinde oyuncaklarının hepsini atmıştı." diyip derin bir nefes aldım. Benim anlattıklarım annemin moralini daha çok bozduğundan dolayı komik olayları anlatmaya başladım.

" Ama eğlenmek onun için çok önemlidir, her ortamda heryerde eğlenmeye çalışır. Ya bir insan karakolda bile eğlenir mi? " diyip gülmeye başladım. Benim gülmemle herkes gülmeye başladı, kuzenler bir tek gülmedi kasıntı gibi kendilerini tuttular. Bana su alan stajyerim Esmaya teşekkür edip suyumdan bir yudum aldım ve sözlerime devam ettim

" Mesela bir keresinde bunlar bir adamı çok sinirlendirmişlerdi. Adamsa o anki sinirle Esrayı kovalayıp küfürler savuruyordu. Esra o anda elinde idrar kapları taşıyan bir hemşireye çarptı o hemşireyse bana çarptı ve idrar kapları üzerime döküldü. Ben bir üzerime bir Esraya bakıyordum. Esra kıpkırmızı suratıyla gülmemek için kendini tutarken ayağa kalkıp koşmaya başladı. Hemşire kovacağım diye sayısız kez özür dilerken ben önemli değil diyip odama gittim. Akşam odasına ziyarete gelince kapıda konuşmalarını duydum 'Sıçtım sabah abimin üzerine sıçtım yeminle.' demişti. " diyip gülmeye başladık. Bu sefer sözü Aslı devraldı ve gülmeyi kesip ciddi birşey konuşacağından ötürü boğazını temizledi. Odalarına gitgel huylarını biliyorum.

"Esra'yı tanımayabilirsiniz ama ona olan bakışlarınızı görüyorum, ona olan bazılarınızın davranışlarınıda görüyorum. Bu beni çok sinirlendiriyor gerçekten. Esranın hiç üzülmüyor olduğunu sanabilirsiniz ama Esra üzüldükçe daha çok yaramazlık yapıp beynini başka olaylarla dolduruyor. Yani bir anda büyük bir olaya karışınca çok canı sıkkın demek. " dedi ve gözlerini yere dikti.

"Ona asla öfkeyle bakmayın, en büyük korkularından bir tanesi bir kişinin ona öfkeyle bakıp üzerine yürümesi. Eski ailesiyle arasında çok kötü olayları oldu ve bunları anlatmak bana düşmez asla isterse Esra kendisi anlatır. Ve en önemlisini söyleyeyim eğer Esra sizinle konuşmuyorsa veya gülümseyip şaka bile yapmıyorsa Esranın gözünde değeriniz 0 demektir. Yeni tanıştığı insanlarla bile gülerek konuşup şaka yapıyorken sizden birine bunu yapması gerçektende çok kötü. Yani Toprak Esra senleyken şaka yapıyor ya  aslında senle barışmaya sıcak bakıyor demek. Ama aramızda kalsın bunlar. " diyip sustu. Konuşurken arada sesi titredi. Esrayla benim kadar yakın ve benim kadar samimiler.

    Yusuf kantine gidip kendine yemek falan aldı. Benim midemden geçmeyeceği için ben yemek istemedim.

     Operasyonun bitmesini beklerken sıkıntıdan annemgillere dönüp konuşmalarını dinlemeye başladım. Yusufun doğumgünü partisi hakkında konuşuyorlar. Eşşek 1 hafta sonra 16 yaşına girecek ve kendisi için büyük hediyeler istiyor.

Özgürlüğün HayaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin