36. Bölüm / Yılbaşı

Start from the beginning
                                    

Bacaklarımı kendime çektim, yüzümü dizime gömdüm. Az önce mutluydum evet, ama içimde burukluk sayesinde her gülüşümde bir eksiklik varmış gibi hissediyordum

İğrenç hissediyordum kendimi

Gözlerim tekrar tekrar dolarken kendime öfkelendim. Karakterimi değiştirmekte onca zaman harcamış olsamda içimde biryerlerde yaşayan Badeyi susturamıyordum

Bir süre duvara yasaklanarak o şekilde kaldım. Ta ki merdiven başında ki sesleri duyana kadar. Gitmemin vakti gelmiş çoktan geçiyor gibiydi

Ayağa kalktığım esnada gözlerimdeki yaşları silmeye fırsat bulamadan merdiven ağızından Ayaz ve yanında bir kız yukarı doğru çıkıyordu

Beni gördüğü anda hafifçe kaşlarını çatarak bakan Ayazı umursamayarak yanındaki kadına odaklanmıştım. Beni otele götürdüğü gece odasına gelen kadında bu kadındı. Asistanı olması gerekiyordu

Kız beni tanımıyor olacak ki anlayamamış gibi hafifçe suratıma bakıyordu. İkisinin de gözleri bana odaklıyken bu durumdan rahatsız olarak "Bende gidiyordum, iyi günler" diye konuştum, ardından birkaç adım atarak yanlarından geçecekken Ayazın kolumu hafifçe tutmasıyla durdum.

Gözlerimi çevirmeyerek "Birşey mi vardı?" Diye sordum

Yaşlı gözlerimle temas kurmasını istemiyordum.

"Bir sıkıntı mı var?" Diye sordu

Olsaydı da söyleyecek miydim?

"Hayır birşey yok. Biraz eskileri konuştuk da duygulandım" dedim, eskiler dediğim sırada aklıma gelen Ayazla olan anılarımla burukça gülümsedim. Sanki eski hayatımda bir tek o varmış gibiydi

Ondan öncesi yok gibiydi

"İyi, öyle diyorsan öyledir." Birşey demedim, kolumu sert bir haraketle ondan kurtararak yürümeye devam ettim.

Seri adımlarla merdivenlerden indim, ardından dış kapıdan çıkarak bu evden komple çıktım.

Yağmur dinmiş, yerine hafif güneş ışınlarını bırakmıştı. Acalem varmışcasına seri adımlarla evime varıp kendimi direk balkona atmıştım

Jiletini yeni açmış olduğum sigara paketinden bir dal alarak ağzıma götürdüm, masadan çakmağa uzanarak ateşle sigarayı buluşturdum.

İçime çekişimle birlikte beyin hücrelerimin gevşediğini hissederken zamanın su gibi akıp gitmesiyle ne ara paketi yarıladığımın farkında değildim.

Bitmiş olan sigarayı küllüğe bastırdığım sırada ciğerlerimden kuvvetle gelen öksürüğü durduramazken gözümden yaş akıncaya kadar öksürmüştüm. Galiba ciğerlerimin selasıydı bu

Aralık ayında saatlerce balkonda duran tek manyak olabilirdim, ellerim ayaklarım donmuş, tir tir titriyordum. Vücudumun aksine içimde alev alev yanıyordu

Öksürük sonrası bir anda gelen hapşuruklar durmazken daha fazla manyak gibi kendimi üşütmek istemeyerek, titreye titreye evin içine girdim.

Sıcak evle vücudum hafifçe gevşese de, ne titremem durmuştu ne de üşümem

Hasta olmamayı umdum, şuanda hasta olmamam gereken önemli zamanlardı

Yatmak istiyordum fakat uyumadan önce banyo yapsam iyi olabilirdi. Sıcak bir duş iyi gelirdi

Duşa kabini açarak suyu ayarladım, kıyafetlerimi çıkarmaya bile mecalim olmadığı için kendimi direk olarak suyun altına attım.

Akan sıcak su beni biraz kendime getirirken, suyu kapattıktan sonra üzerime yapışmış olan ıslak kıyafetlerim beni daha çok üşütmeye başlamıştı

YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN Where stories live. Discover now