36. Bölüm / Yılbaşı

En başından başla
                                    

Ah çok kötü rezil olmuştum

Kapıya yaslanarak bir süre kendime gelmeye çalıştıktan sonra, daha fazla kafamla baş başa kalmak istemediğim için adımlarımı haraket ettirerek yukarı doğru çıktım.

Bugünde geçirmiş olduğum iki hafta kadar normal bir gündü, sakin ol Bella.

Öz annemin kapısının önüne geldiğimde derince nefesimi vererek kapıyı tıklattım, ardından da açtım

Her gün olduğu gibi yatakta oturarak beni bekleyen öz anneme gülümseyerek "Merhaba" dedim

Bana anne gibi sıcak bir gülümse sunarken "Hoşgeldin kızım" diye konuştu

Yanına geçip oturduğum sırada kollarını bana sıkı sıkı sarmış, küçük bir sarılma yaşamıştık.

Ayrıldığımızda "Ee anlat bakalım nasıl gidiyor" diye sordu

Annemle geçirmiş olduğum iki hafta sürecinde kaynaşmış, sanki anne kız değilde iki arkadaş ilişkisi kurmuş gibiydik. Ve bu olay benim oldukça hoşuma gidiyordu

"İyidir, değişen bir şey olmadı düne göre. Sen nasılsın nasıl gidiyor?"

Kadının hayatı nasıl gidebilirdi ki? 23 yıl yeterince hapis hayatı yaşamışken hala bu hayatını sürdürüyor olması çok ağrıma dokunuyordu

Onunla dışarı çıkma fikrini ısrarla sunsamda her seferinde olumsuz yanıt veriyordu. Anlamaya çalıştım, 23 yıl dışarı adam akıllı çıkmamışken dışarıda neler olduğunu, nasıl bir hayat olduğunu unutmuş gibiydi biraz aslında

Rutin hayatı her daim dört duvar arasında oluşuyor gibiydi

İki saat geçti, bu geçen dakikalarda genellikle ben konuşmuş annem dinlemişti. Ona lise ve ünüversite anılarımı anlatırken o beni merakla dinliyor, sanki kaçırmış olduğu zamanları bu şekilde yaşıyor gibiydi.

İçimde bir yer üzülmemesi için anlatmak istemesede o benim aksime anlatmam konusunda oldukça ısrarlı ve meraklıydı.

Yelkovan akrebi kovaladı, saatler geçti. 3 buçuk saatir odada oturup muhabbet ediyorduk ve benim konuşmaktan ağzım yorulmuştu

Nefesimi derince verip gülümsedim "İşte böyleydi, ünüversitemi en baş seviyesinde bitirmiştim" diyerek gülümsedim.

Şu anda hiçbir işime yaramayan birincilikle bitirmiş olduğum diplomamı ilk defa birine anlatıyordum

Geçmiş hayatım, üniversite veya lise hayatım bana o kadar uzak geliyordu ki şuanda. Sanki o zamanları ben yaşamış değil de o anların bir filmini izlemiş gibiydim.

"Kendi başına o kadar güçlü bir kadın olmuşsun ki, gurur duyuyorum seninle güzel kızım" içtenlikle ve şefkatle söylemiş olduğu cümlelere karşı istemsizce gözlerim dolarken gülümsemeye çalışmıştım

Burnumu çekip boğazımı temizledim, ayaklanarak "Benim artık gitmem gerekli" dedim

Annemin bir anda suratı düştü, her gün ben giderken üzgünce beni uğurluyordu. Benimle dışarı gelebileceğini söylesem de gelmemekte ısrarcıydı

Bozulmuş ifadesini düzeltmeye çalışarak oda içtenlikle güldü "Tamam kızım nasıl istersen, dikkat et kendine, görüşürüz" kollarımı sararak sıkı sıkı sardım

Boğuk çıkan sesimle "Görüşürüz" dedikten sonra ondan ayrılarak odadan çıktım. Odanın kapısını kapattığım sırada ayaklarımı daha fazla tutamadığımı hissederek yan taraftaki duvara doğru çöktüm

YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin