12: "İKİ KİŞİ DIŞINDAKİLER"

1.3K 39 102
                                    

"Güneş..."

"Hı..."

"Uyudun mu?"

Güneş elini Efe'nin saçlarına koydu, hafifçe okşamaya başladı. "Hayır." demek istedi bu hareketiyle.

Efe Güneş'in parmaklarını hissedince gözlerini kapatıp gülümsedi, sonra yavaşça yan döndü. Başını, yaslandığı belden kaldırıp kızın yumuşak göğsüne sulu bir öpücük kondurdu. "Sana söylemeyi unuttum ben... Yarın sabah erkenden provam var, gitmek zorundayım."

"Tamam, ben de seninle kalkarım, eve geçerim."

Efe yutkunup kaşlarını kaldırdı. "Çok uzun sürmeyecek ama, öğleden sonra bitecek..."

Güneş gülümserken kıvırcık saçları karnının üzerine yayılmış adamın yanağını okşadı hafifçe, sevdi durmadan. "Bekle mi diyorsun yani?"

Efe başını salladı.

Güneş yavaşça konuştu. "Aslında oyalanırdım bir şekilde ama..."

"Ama?"

"Kontes var, o da evde dolaşmak ister sonuçta..."

Efe dudağını sarkıtıp yatakta doğrulurken sırtını yatak başlığına dayadı. "Kontes için gerçekten yapabileceğim bir şey yok..." Kızın uzun saçlarını usul usul parmaklarına dolarken devam etti. "Geceleri odaya koyabiliyorum ama o da huzursuz oluyor... Sonra seni de anlıyorum ben... Bir şey söylemeye hakkım yok... Ama bilemedim, böyle-"

"Benim için sorun değil Efe, gerçekten! Sen bana gelirsin, hallederiz öyle."

Efe başını salladı. Bu konuyu daha sonra tekrar düşünecekti.

Güneş konuyu değiştirmek istedi. "Yarın ben seni beklerim, evde işim yok zaten... Hem cumartesi, Selin evde olur, ona giderim."

"Sen nasıl istersen..."

Güneş gülümsedi, Efe'ye baktı. "Uykun gelmedi mi senin?"

"Hayır... Ben uykuya düşkün değilimdir."

"Ama yarın erken kalkacaksın, yorulacaksın, dinlenmen lazım..." Elini kaldırıp parmağını adamın çenesinde gezdirdi, oradan dudaklarına götürdü. "Hem zaten yorulmuşsundur da..."

Efe başını iki yana sallarken güldü. Güneş'in dudaklarında dolaşan parmağını öpüp tekrar kızın yanına uzandı.

"Tamam, itiraf ediyorum Efe ben çok yoruldum!"

İkisi birlikte gülerken Güneş kollarını Efe'ye sardı, bedenini aşağı kaydırdı ve Efe'nin çıplak göğsüne yasladı başını. Burnunu dayayıp hafifçe sürtündü. "İyi geceler dileyelim mi artık birbirimize?"

"İyi geceler..."

"İyi geceler."

Efe gülümserken kolunu Güneş'in bedenine doladı, saçlarına koydu elini. Bir yandan sevdi, bir yandan da öptü. Sonra gözlerini kapatıp kızın saçlarından yayılan güzel kokuya bıraktı bedenini.

Bir süre sonra üşüme hissi ile gözlerini açtı. Güneş'i rahatsız etmemeye çalışarak ayaklarının dibindeki pikeye uzandı zorla, bedenlerinin üzerine örterken yavaşça ellerini Güneş'in kollarında gezdirdi, parmakları kızın ince tüylerinin ürperdiğini fark edince dudağını sarkıtarak pikeyi kızın bedenine doladı ve yeniden yattı. Kızın göğsüne yayılan saçlarını, nemli dudaklarını, çilli yanaklarını durmadan öpmek istese de uyanır diye korktu, sabaha sakladı tüm isteğini. Esnedi, göz kapakları ağırlaşıp kapanırken kızın kulağına doğru eğildi, fısıldadı. "Çok güzelsin... O kadar güzelsin ki... Ben seni çok seviyorum... Ama her şeyden bağımsız..."

Güneş'e GiderkenOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz