•okay i am gonna explain everything•

1.3K 125 28
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın iyi okumalar ^^
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Sana bir soru sordum. Beni nasıl tanıyorsun?"
Dilim olayın şaşkınlığı yüzünden tutulmuştu. Ne diyeceğimi ne yapacağımı şaşırmıştım. Bu Peter değildi.  En azından doğru Peter değildi. Artık emindim buna. Beynim anın heyecanı ve gerginliği yüzünden tekrardan ağrımaya başlamıştı. Gözümü bile kırpmadan ona bakıyordum. Napıcaktım ben şimdi?

"Ben... ben sanırım karıştırdım. Evet evet karıştırmış olmalıyım. Bir arkadaşımdan şüpheleniyordum. Örümcek adam olmasından yani senden yani sen olmasından ama sen değilsin yani Örümcek Adamsın ama o değilsin yani o yani sen... Ben ben en iyisi gidiyim size de engel oldum kusura bakmayın." en sonunda iyice saçmaladığımı fark edince arkamı dönüp hızlı adımlarla gerisin geriye gitmeye başladım. İşin tuhafı nereye gideceğimi bile bilmiyordum. Burası neresiydi ve ben nasıl buraya gelmiştim hiçbir fikrim yoktu. Ama bir an önce eve dönmenin bir yolunu bulmalıydım.

Eve dönmek.

Benim kafam bu sorularla doluyken bir anda koluma vıcık vıcık bir şey yapıştı. Ne olduğuna bakmak için tam arkamı dönücekken bir anda biri beni arkaya doğru çekti.
"Bana cevap verene kadar hiçbir yere gidemezsin!" dedi sinirli bir şekilde. Artık iyiden iyiye korkmaya başlıyordum. Tam kolumu çekmeye yeltenmiştim ki bir anda kolumu sıkıca kavrayıp yükseğe doğru zıpladı. O kadar ani olmuştu ki kalbim bir an durucak sandım ve ardından avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım. Ben çığlık çığlığa bağırırken o bunu hiç umursamadan beni New York binaları arasında resmen uçuruyordu. En sonunda kaderimi kabullenip gözlerimi yumup ona sıkıca tutundum ve içimden tanrıya dua etmeye başladım.

Onu her izlediğimde ağlarla adeta uçar gibi gezdiğini görüp onun yerinde olmak istediğim zamanları hatırladım. Şuan ise ayaklarımı sağsalim yere toprağa basmak için neler vermezdim ki!
Eğer doğru evrende doğru Örümcek Adamla beraber olsaydım bundan keyif alabilirdim. Ama şuan tek düşündüğüm yerden ne kadar yüksekte olduğumdu. Sadece ellerini birazcık gevşetse metrelerce yukardan New York'un akan trafiğinin tam ortasına çakılmam içten bile değildi.

Benim için bir yıllar gibi süren dakikalar sonunda bir çatıya indi. Tam ben de onu bırakıp yere ayağımı deydirdiğim anda ise beni tekrar kolumdan kavradı.
"Eğer hemen şimdi beni nerden tanıdığını açıklamazsan seni bu çatıdan aşağı sallandırırım." dedi sert bir şekilde. Kalbim az önceki olaydan dolayı hala adrenalin pompalamaya devam ederken bir yandan da bu ses beni aşırı korkutuyordu.
"Ben yemin ederim seni tanımıyorum. Başka birisiyle karıştırdım gerçekten özür dilerim."teknik olarak yalan söylemiyordum. Gerçekten de o benim tanıdığım Peter Parker değildi. Ama bunu ona nasıl inandırabilirdim?
"İsmimi bilmen yetmiyormuş gibi halamın ismini hatta sadece kimliğimde yazan orta ismimi bile biliyorsun. Şimdi bana cevap ver! Kim için çalışıyorsun Osborn mu? Haberler mi? Kim için? Söyle!" Ne diyebilirdim ki ona? Başka bir evrenden sırf Örümcek Adam'ı görebilmek için shifting yaptığımı mı? Shifting ne olduğunu biliyor muydı bile? Bilse bile (ki bu neredeyse imkansız)inanır mıydı?Ben bile şuan kendime inanamıyordum. Shifting yaptığımı daha sindirememişken bir de metrelerce yüksekte bir çatının dibinde ölüm kalım mücadelesi veriyordum. Acilen bir yalan bulmam lazımdı.  Yoksa bu durumdan asla ama asla kurtulamazdım.

"3'e kadar sayıcam eğer cevap vermezsen yere çakılmaya hazır ol!"
Hızlı düşünmem gerekiyordu. Yoksa gerçekten az sonra yolda üstüne basılan bir karıncaya dönüşecektim.
"1"
Örümcek Adam cidden bunu yapacak kadar acımasız mıydı? Bu kadar acımasız olabilir miydi gerçekten? Benim tanıdığım Örümcek Adam olmasa da o da bir Peter Parker'dı sonuçta. Mahallenin yardımsever,iyi kalpli,nazik,dost canlısı Örümcek Adamı. Ama karşımdaki kişi bu dediklerimden birini bile taşıyormuş gibi durmuyordu. Aksine sadece sesinden çok sert ve öfke dolu olduğu anlaşılabiliyordu.
Yanlışlıkla Örümcek Adam'ın kötü olduğu bir yere falan mı shiftlenmiştim? Bunu düşünür düşünmez aklıma önünde uyandığım yanan bina geldi. Ordan herkesi kurtarmıştı. Oradaki herkes ona minnettardı,insanlar onu seviyordu. Peki ama bu tavrı neydi şimdi? Kimliğinin önemli olmasını anlayabiliyorum ama daha  doğru düzgün dinlemeden beni ölümle tehdit ediyordu.
"2"
Zaman kazan Sarah hadi zaman kazanman lazım. Başka bir çaren yok. Hızlı düşün. Hani nerede şimdi senin o yaratıcı zeki beynin? Nereye kayboldu?

Ölüceksin şimdi!

O an aklıma bir gerçek şimşek gibi çaktı. Burası benim evrenim değildi. Yani burda benim scriptime yazdığım güvenlik önlemleri bi işe yaramazdı. Bu da neden hala başımdaki ağrının bu kadar şiddetli olduğunu açıklıyordu. İlk başta ilk defa shfting yapmanın etkisi ve gelir gelmez binaların arasında sallanma dan dolayı olduğunu düşünmüştüm ama bu öyle basit bir ağrı gibi değildi. Her neyse şuan bunu göz ardı edip önümdeki problemi çözmeye odaklanmak lazımdı. Peki burda ölürsem nolucaktı? Çoğu kişi shiftlendiğimiz evrende ölürsek uyanacağımızı söylüyordu. Ama şuan kendi evrenimde de işlerin çok yolunda olduğu söylenemezdi. Hem belki burda öbür evrene gitmenin bir yolunu bulabilirdim. En azından denemeye değerdi.
"3"
"Tamam tamam her şeyi açıklayacağım sana yemin ederim. Ama lütfen beni burdan çek korkudan söyleyeceğim kelimeleri unutuyorum."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Tekrardan merhabalarrr. Umarım yeni bölümü sevmişsinizdir. Aslında bölümü atmak için çarşambayı bekliyecektim ama dayanamadım.
Sizce olaylar nasıl gelişicek?Başrol karakterimizin adını öğrendik. Nasıl açıklıycak sizce durumu? Olaylar biraz yavaş gelişiyor çünkü her şeyi doğru ve tam ifade ettiğimden emin olmak istiyorum. Oy vermeyi ve yorumlarınızı bırakmayı unutmayın ve hala playlist'i tamamlamadım. Önerilerinizi lütfen yazın bu beni çok mutlu eder. Çok güzel olucağına eminim. Her neyse öbür bölümde görüşürüz...

Wrong Peter ParkerOù les histoires vivent. Découvrez maintenant