19.Bölüm: ''Aşk Basılması"

Start from the beginning
                                    

Mayıs: Aa kendimi ablanızmışım gibi hissediyorum biri okula gider GÜYA ders çalışmak için biri geç gelir

Mayıs: Bekir için kutlama yapmayacak mıydık?

Hale ablam: Hava kararmadan dönerim de sana ne oluyor küçük hanım

Hale ablam. Üniversite bu, dersleri ve hocaları kazık gibi giriyor

Mayıs: Ben üniversiteyi güzel kıyafetler giyinip havalı fotoğraflar çekmek için gidilen bir yer sanıyordum öyle değil mi?

Gonca: MALLLLL

Hale ablam: SALAAKKKKK

Ferdi abim: Mayıs :') abim :') güzelim :')

Mayıs: Abi seninki küfürden de beter oldu alacağın olsun

Gonca: Ben gittim

Hale ablam: Çok gecikmem ben de gittim

İkbal ablam: Mesajları okuyup bir şey yazmamak yine bana kaldı.

Telefonumu kapattığım gibi cebime koydum. Okula gidiyordum fakat Yekta yanımda yoktu, birkaç işi olduğundan gecikeceğini söylemişti. Açıkçası bu duruma sevinmiştim çünkü Gülbade'yle konuşmam gerekenler vardı. Evet, ona bizden daha bahsetmemiştim. Böyle bir olayı da tutup da telefonda anlatacak değildim.

Karşılıklı delirmemiz gerekti.

On dakika sonra okul bahçesine girdim ve atkımın içine gömdüğüm çenemi çıkarıp fakülteye girdim. Gülbade beni kantinde bekliyordu. Vakit kaybetmeden kantine inerek onu buldum. ''Anlat hemen,'' dedi hızla.

''Ay bir soluklanayım,'' diye mırıldandım nefes nefese kalmışçasına. Boynumdaki atkıyı çıkarırken masanın üzerinde kahveyi bana yavaşça sürükledi. ''İç de için ısınsın.''

''Bacım ya, eyvallah.''

Güldü ve kahvesinden yudumladı.

Üzerimdekileri çıkardıktan sonra arkama yaslandım ve kahve bardağımı avuçlayarak etrafa kısacık bir göz attım. ''Seninki nerede?'' diye sordum sonra.

Gözleri büyüdü. ''Benimki mi? Abartmayalım.''

''Hadi hadi,'' dedim keyifle. ''Seninki işte.''

''Daha seninki benimki muhabbetine geçmedik,'' dedi. ''Hem kaynatma kızım konuşma sırası sen de. Oldunuz değil mi?''

''Aynen,'' dedim yudumladığım kahveyle gözlerimi kapatıp açarken. ''Diyarbakır karpuzu gibi sulu sulu olduk anasını satayım.''

''Nasıl oldu? Ama ben biliyordum ve sana demiştim işte Gonca! Bacılar her zaman haklıdır ve hiçbir zaman yanılmazlar!''

Katya! Keyif kahvemi getir.

''Ee? Ben giriş gelişme değil sonuç istiyorum,'' diye sabırsızca homurdandı. ''Ya tek tek anlatmasana dökül!''

Dudaklarımı temizledim ve kahvemi masanın üzerine koyarak üstteki bacağımı sallamaya başladım. Gülbade gözlerime yeni maması açılmış kedi gibi bakarken derin bir nefes alarak, ''Büte kalmış benim gibi,'' dedim. ''Okula geldim kitap falan araklamak için sonra onunla karşılaştım derken bir soğukluk olduğunu belli ettik ikimiz de...''

''Ee?''

''Eesi işte sonra ben dayanamadım ve ayaklandım arkamı döndüm. O da bir şeyler söyledi yükseldi böyle ondan sonra benim kayış koptu ben ilanı aşk et!''

''Ciddi misin?''

''Kitabına kadar hem de.''

''Ay!''

GÜNDÜZ GÜNCELERİWhere stories live. Discover now