Bölüm |8|

897 85 95
                                    

Okunmalara göre gelen oy çok az ve yazma isteğim olmuyor!
Söylemek istedimm!

İyi okumalar 💜

"Jungkook, siz Jimin ile tanışıyor muydunuz?"

Jungkook yutkanarak cevap verdi.

"Evet."

"Eminim çok iyi anlaşıcaksınız oğlum. Hep bir abin olmasını istemiştin değil mi? Pekala yemekler soğumadan mutfağa geçelim hep beraber."

Jungkook lavaboya girip şoku atlatmaya çalıştı. Jimin'in müdürün oğlu olacağı aklının ucundan bile geçmezken, birde kardeş mi olacaklardı? Eline yüzüne soğuk su serpip derin bir nefes verdi. Lavabodan çıkıp mutfağa girdi ve boş olan tek yere, Jimin'in yanına oturdu. O sırada Bay Lee başladı konuşmaya.

"Jungkook, bakıyorum da edebiyat notların düzelmiş görünüyor? Sanırım Jimin ile ders çalışmak iyi geldi. Artık bunun için daha çok vaktiniz olacak tabi."

Jungkook yanındaki sarışına bakmamaya çalışıyordu. Şuanda sırıttığından emindi. Başını sallayıp, iştahı kalmasa bile oyalanmak adına yemeğini yemeye başladı.

"O gün Jimin gerçekten çok ısrar etti bana. Sana ders çalıştırmak istediğini söyleyip durdu. Bende kıramadım tabii. "

Bay Lee oğluna göz ucuyla baksa bile Jimin ona bakmıyordu. Jungkook ise öğrendiği ile şaşırmıştı ister istemez. Bayan Jeon ortamın garipliğini bozmak adına tatlıları getirmiş ve rastgele bir konu açmıştı.

"Yakındaki bir lokantada işe başladım Jungkook. Garsonluk yapacakmışım. Sanırım o kadar da zor bir iş değil."

Jungkook tam ağzını açacaktı ki bay Lee söze atladı.

"İsterseniz size okulda bir iş verebilirim. Hem Jungkook ile de yakın olursunuz. Size uygun mu?"

"Bana uygun değil." dedi Jungkook.

Ciddi olmasının yanına sakin dille söylemişti. Neyse ki annesi ortam gerginleşmeden kurtardı.

"Zaten o kadar iyilik yaptınız. Bence buna gerek yok, yine de teşekkürler."

Yemekler yendikten sonra salonda büyükler arasında koyu bir sohbet hakimdi. Jungkook karşısında oturan Jimin dışında heryere bakarken, gözü bir anlığına ona kaydı. Jimin kaş göz işareti yaparak salondan çıkmıştı. Jungkook da arkasından geldi ve onu kolundan tutup odasına soktu.

"Ne var?"

"Ne o? Beğenemedin mi yeni abini?"

Jungkook kapıyı kapatıp yatağa oturdu. Üzerindeki gözlerden rahatsız olduğunu belli etmemeye çalıştı. Sessizliği bozan ise Jimin olmuştu.

"Jungkook, bugün beni neden öptün?"

Hiç beklemediği yerden soru gelmişti. Elleri buz kesilirken, gözlüğünü çıkardı ve gözlerini ovuşturdu. Düşüncelerini toplamaya çalıştı. Ona sana aşığım o yüzden öptüm diyemezdi!

"Sen neden bana kötü davranıyorsun? Beni herkese rezil etmek hoşuna mı gidiyor?"

Jungkook utana sıkıla sordu. Şuan da onun sorusuna cevap veremezdi. Daha ona söyleyecek cesareti yoktu. Jimin önce yere baktı, tabi sonrasında konuyu değiştirdi.

"Bak. Babamla annenin bir ilişkisi olduğunu biliyordum. Ne kadar istemesem de-"

"Ne? Bunu biliyordun ve benden sakladın mı yani. Ben neden daha dün öğreniyorum?"

The Game Of Fate | JikookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora