Bölüm |7|

882 83 72
                                    

Bölüm şarkısı: Alan Walker - Faded

İyi okumalar tatlı meleklerim 💙💎🦢✨

"Jeon Jungkook, bana geçerli bir sebep söyle!"

Jungkook edebiyat sınavından beklediğinden daha düşük not almıştı. Şimdiyse salonda karşılıklı oturmuş notun vasatlığı hakkında söyleniyordu annesi. Jungkook ise sadece halının desenini izliyordu.

Bayan Jeon derin bir nefes verdikten sonra elindeki kağıdı koltuğa bırakıp şakaklarını ovaladı. Jungkook'un ağzını bıçak açmıyordu. Kendini suçlu hissediyordu çünkü. Son bir haftadır Hoseok ve Taehyung ile çok fazla takılıyordu. Eğlenmek ya da kafa dağıtmak için takılsa da aslında içten içe aklını Jimin den uzak tutmakta istiyordu. Onsuz da mutlu olduğunu, onsuz da birşeyler den zevk aldığını kendine kanıtlamak istiyor gibiydi. Pekalâ olan birşey yoktu, hâlâ ona aşıktı ve onu düşünüyordu. Olan aksattığı derslerine olmuştu.

"Sadece edebiyattan düşük aldım anne. Bak, diğer tüm derslerimden iyi not almışken tek olumsuz için mi bana kızıyorsun? Saçmalık bu."

Beceriksizce savundu kendini. Biliyordu, okul hayatı boyunca bu kadar düşük bir not almamıştı ve kendini savunmaya hakkı yoktu. Fakat annesinin sanki dünyanın sonuymuş gibi muamele yapmasına da katlanamamıştı.

"Diğer sınavda daha çok çalı-"

"Jungkook beni anlamıyorsun. Sen daha iyi bir eğitim al diye geldik, daha güzel bir hayata başlamak için buradayız. Ben herşeyi yoluna koymaya çalışırken senin aklın nerede?"

"Bir yerde değil, sadece-"

"Bak, dürüst ol tamam mı? Yoksa sen aşık mı oldun?"

Aniden gelen soruyla şaşırdı Jungkook. Annesine hala bakmıyordu, gözleri etrafta hızlıca dolanıyor, bir yandan düşünüyordu. Ne deseydi şimdi, psikopatın tekine aşığım diyemezdi.

"Yok..."

Annesinin yüzü öncekine göre yumuşamıştı. Oğlunun önünde diz çöküp ellerini tuttu ve sıcak bir tebessüm etti.

"Jungkook, oğlum. Senden tek isteğim sadece kafana taktığın her ne ise, bunun derslerini aksatmasına izin vermemen. Sana mükemmel ol demiyorum asla. Fakat bu not çok da iyi değil."

"Biliyorum anne, haklısın. Tamam söz daha çok odaklanacağım derslerime."

Oğlunun alnına öpücük kondurup tebessümle yanından ayrıldı annesi.

Jungkook odasına girip kendini yatağa attı. Dün Jimin ve Namjoon'u duyduktan sonra kendini olduğundan daha mutsuz hisediyordu zaten. Annesinin konuşmasıysa tuzu biberi olmuştu...

Bu zamana kadar Jimin'in tutarsız hareketlerini nasıl anlayamadığı için kendine kızdı sonra. Onun kalbinin bir başkasına ait olduğunu öğrenmeseydim dedi. Jungkook ona malum yardım teklifini ederken reddetmesini bile göze almıştı fakat o kabul etmişti. Belki bundan sonra birşeylerin değişeceğini düşünmüştü ama hayır, iki normal insan gibi bile konuşamıyorlardı.

Aptal bir psikopatın oyununa gelmişti. Ve o psikopatın kalbi çoktan başkasına aitti. Jungkook bir kez daha şansına küfretti. Bu kadar salak olduğuna, ondan ümitlendiğine de küfretti. Artık düşünmesi gereken dersleri vardı ve daha fazla gözleri dolmadan ders  masasına geçti.

✧✧✧


Jungkook'un çokça sıradan geçen okul gününe nihayet heyecan karışmıştı.

Başrolde ise Park Jimin vardı.

Hoseok, Taehyung ve Jungkook üçlüsü koridorda yürürken durdurmuş dalga geçecek konu bulmuş, onlarla eğleniyordu.

The Game Of Fate | JikookWhere stories live. Discover now