28.Bölüm

673 111 49
                                    

Önceki bölüm

Wang Laohu, ne kadar yalvarırsa yalvarsın asla izin alamıyordu. Aynı şekilde ablaları da uzun uçak yolculuğuna izin vermiyorlardı.

Zaman hızlı bir şekilde geçmeye devam etti..
.
.
.
.
Wang Laohu, tam bir hafta boyunca yalvardı. Fakat ne yazık ki gitmesine izin verilmedi.

-Baba, ne zaman gideceğim? Artık gitmek istiyorum.

Wang Zifeng, bıkmış bir şekilde iç çekti. Her gün aynı şeyler. Aramalar, mesajlar, yemekte aynı konu. Artık sıkılmaya başlamıştı.

-Gerçekten de o adamı bu kadar görmek mi istiyorsun? Neden? Aranızda bir bağlantı bulamadım. Nereden tanıştığın belirsiz. Hiçbir iyi vasfa da sahip değil.

Wang Laohu, kollarını birleştirdi ve homurdandı.

-O kötü biri değil! Ayrıca onu seviyorum. Kızları ya da başka adamları istemiyorum. Ne olursa olsun onu istiyorum.

Wang Biuling, elinde ki çubukları bıraktı ve ağzını kibarca peçeteyle sildikten sonra konuştu.

-Kardeşim, eğer gitmek istiyorsan git. Seni durdurmayacağım. Fakat şimdilik bir yere gidemezsin. Tam olarak iyileşmedin. Sana 2 hafta veriyorum. O zaman da arkanda 8 koruma olacak. Özel uçağımızla gideceksin. Kabul ediyor musun?

Wang Biuling, ikinci kardeşti. Sakin ve zarif bir görünüm ve mizaca sahipti. Ayrıca oldukça da akıllıydı. Yaşı daha 35 idi. Hiç evlenmemişti. Hukuk okumuş ve şirketlerinin avukatı olmuştu.

Wang Zifeng, karşı çıkacaktı ki söze en büyük abla yani Wang Xiao Mei girdi.

-Baba, artık sıkılmadın mı? Ben yoruldum. Her gün aynı şeyler. Sürekli Mert denen adamı arayıp duruyor. Ayrıca diğer sosyal medya hesaplarını stalklıyor. Gitmesinin vakti geldi.

Wang Zifeng de bıkmıştı. Artık erteleme imkanına sahip değildi. Zaten Wang Laohu iyice iyileşmişti. Fakat hala tam olarak sağlıklı değildi. Tek oğlu için endişelen bir babayı kimse anlamıyordu.

-Tamam. 2 hafta sonra gidebilirsin. Sana 10 koruma vereceğim. Onları atlatmaya cüret etme. Türkiyeye git ve 1 ay gez. O herifi de gör. 1 ay sonra kesinlikle buraya getir! Onu kendi gözlerimle görmessem gözüm açık gider.

Wang Laohu, hızla ayağa kalktı. Kısa bir an ayaklarından başlayıp kafasına vuran ani acı yüzünden geri yerine oturdu.Korumaların sayılarının artmış olması pek de önemli değildi. Sadece gitmek istiyordu.

-Teşekkür ederim baba. Teşekkür ederim kardeşlerim. Kesinlikle 1 ay sonra onu da yanımda getireceğim. Evleneceğim kişiyi ailemle tanıştırmak istiyorum.

Wang Zifeng, bayılacak gibi oldu. Bu mesele canını sıkıyordu. Eskiden bu tür huyları yoktu. Ağır bir durumdan dolayı olduğunu düşünüyordu.

-Evlenmek ki? Siz evlenemezsiniz. Çin hükümeti bunu kabul etmiyor. Aynı şekilde büyük baban da. Çok eski kafalı bir adam olduğunu bilmiyor musun? Ona söylemedim ama işkilleniyor.

Wang Laohu, hafif bir gülümsemeyle ve bilmiş tavırları ile konuştu.

-Öğrendiğime göre, çin ve türkiye aynı cinsiyetin evlenmesine izin vermese de buna izin veren ülkeler var. Örnek olarak, Norveç ve Tayvan da yasal.

En kücük abla olan Wang Juhe, tereddütle konuştu.

Wang Juhe, üçüncü çocuktu. Daha 27 yaşındaydı. Biraz çekingen ve sessiz bir tipti. Kendi isteği ile ilkokul öğretmeni olmuştu.

-Kardeşim, kendi kendine heveslenmiyor musun? Sen istesen bile o kabul etmeyebilir. Seni sevdiğine inanıyor musun? Ayrıca bildiğim kadarıyla Türkiye homofobik bir ülke.

Challenges of being a senior sibling [BL] [Tamamlandı]Where stories live. Discover now