23.Bölüm

793 113 80
                                    

Önceki bölüm

-Tekrar görüşeceğiz velet. Bizi hayal kırıklığına uğratma. Bir amaç belirle. Dostunu ve düşmanını iyi seç.
.
.
.
.
.
.
Mert, hızla yataktan doğruldu. Nefes nefese kalmıştı. Sanki gerçekten de dayak yemiş gibi tüm vücudu ağrıyordu.

-Bu ne boktan bi olay? Rüyamı...neyse... Anneannem bana rüyaların her zaman bir anlamı olduğunu söylemişti.

Mert, rüyasını düşünmeye başladı. Hayatında sadece eski fotoğraflarda gördüğü büyük büyük dedesini rüyasında görmüştü. Çekilen siyah-beyaz fotoğraflarda ki gibiydi.

-Eleri de amma ağırmış. Deli ihtiyar sürüsü!

Mert, rüyasını uzun uzun düşündü. Düşman ve dost...açıkçası jinler onun dostu değildi. Bunu iyi biliyordu. Acaba gerçekten de çok mu kibirlenmişti?

Şu ana kadar her şeyi istediği gibi gerçekleştirdiği için belki de biraz kibirlenmiş ve götü kalkmıştı. Büyük sözü dinlemek lazımdı.

Mert, utançtan ve sinirden yerin dibine girmek istedi. Kocaman adam olmuştu hala kaçamıyordu dayaktan. Bu gerçekten de sinir bozucuydu.

Mert, yatakta dönüp dolaşmaktan bunaldığını hissetti ve kalktı. Daha sabah olmamıştı. Hava hala karanlıktı.

Belki biraz yürüyüş iyi olacaktı. Hızlıca evden çıktı ve sakince yürümeye başladı. Sokaklar ıssızdı. Bu saatte köpekler bile uyuyor olmalıydı. Hatta karga bile bokunu daha yememişti.

YN: Bu saatlerde kalkan ben. 🥲

Mert, tek başına yürümeye başladı. Bir yandan da düşünüyordu. Aklı karışmıştı. Aslında gerçekten de çaba harcaması için hiçbir gerekçesi yoktu. Hayatı çok anlamsız geliyordu.

Bir kitabın içinde olduğunu farz edersek gerçekten de sıkıcı ve günlük yaşamla ilgili bir şey olurdu. Kendi başına isteyerek açtığı dertler dışında hayat gerçekten de sıkıcıydı.

Mert, şu anki durumunu düşündü. Da Fu daha küçüktü. 9 yaşındaydı. Kendisi ise bir kaç haneli bir şeydi. Tabi bu vücudunun yaşıydı. Aslında Da Fu ve kendisinin yaşları yakın sayılırdı. Hatta Da Fu daha büyük bile olabilirdi.

Mert'den önce Da Fu'nun bu yaşamı da sayarsak 3 yaşamı olmuştu. O yaşamlarda da çok uzun bir süre yaşamıştı.

Mert'in canı gerçekten de sıkılmıştı. Keşke bu sıkıcı zamanı ileri sarma imkanı olsaydı. O zaman her şey daha eğlenceli bir hale gelebilirdi.

Ne zamana kadar küçük bir kasaba da evde yaşayıp ev işleri ve çocuk bakıcılığı yapacaktı? İnsan gerçekten de sıkılıyordu.

-Hey, sistem boklusu! Zamanı ileri alma gibi bir şeyin yok mu? Canım sıkıldı.

Sistem: (●__●). Gerçekten mi? Hemen sıkıldın mı? Tch, maymun iştahlı seni!

Mert'in yüzünde büyük bir sinir ve öfke belirdi. Yumruklarını sistemin yüz ifadesine yapıştırdı. Fakat ne yazık ki içinden geçti.

-Seni sikik piç! Bunu yapamazsın değil mi? Hehehe..sadece yapamayacağını söyle. Yeteneksiz sistem seni!

Sistem: ( ̄ω ̄;) Gerçekten de yapamayacağımı mı sandın? Kim yeteneksiz! Sensin yeteneksiz!

(」゚ロ゚)」

Mert'in yüzünde minicik bir gülümseme oluştu. Sistemi bilerek kışkırtmıştı.

-Hehehe..yedi salak! Zamanı ileri alıp sıkıcı yerleri geçsek harika olurdu.

YN: Kesinlikle sıkıldığım için zamanı ileri almıyorum. Asla yapmam öyle şeyler. Beni bilirsiniz.😀

Challenges of being a senior sibling [BL] [Tamamlandı]Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu