15.Bölüm

858 122 95
                                    

Hanimiş benim tatlı okuyucularından gelen yorumlar? 😘🥺

Önceki bölüm

-Demek bana güveniyorsun. Bunu duyduğuma sevindim. Kötü amaçlarım olup olmadığı hakkında hiç mi şüphe etmiyorsun?
.
.
.
.
.
.
Da Fu'nun yüzünde bir şaşkınlık belirdi. Bunun açıkça dile getirilmesini beklemiyordu. Biraz düşündükten sonra konuştu.

-Kötü amaçlar mı? Nasıl olabilir? Kurtarıcı benimle ilgilendi ve beni kurtardı. Ondan gelecek her şey kabulümdür. Zaten benim gibi zayıf bir çocuk hiçbir şey yapamaz!

Mert, gülümsedi. Bu kahraman diğer ikisinden daha kurnazdı. Ayrıca iyi bir konuşmacıydı. Sadece bu da değildi. Kendi konumunu da iyi biliyordu. Bu da zeki olduğunun göstergesiydi.

-Demek bu şekilde oynayacaksın. Bunu sevdim..

-Hadi hayırlısı..bindik bir alamete gidiyok kıyamete..

-Bana karşı bu kadar dürüst olman hoşuma gitti. Sen iyi bir çocuksun. Seni kurtardığım için çok mutluyum Da Fu!

Da Fu, zorlama bir gülümseme ile baktı. Karşısındaki adamın ne istediğini anlamıyordu. Ne tür bir amaçla onu kurtarmıştı ki? Kesin bir amacı olmalıydı! Bu dünya da bedava iyilik diye bir şey yoktu.

Mert, yanlarında fazlalık olan Hunji Meng'e baktı. Soğuk bir sesle konuştu.

-Git ve bizi yalnız bırak!

Hunji Meng, teredüt etse de Da Fu'ya ters bir bakış atıp çıkmaktan başka bir şey yapamadı. Mert'in gücüne karşı gelemezdi.

Şimdi Da Fu ve Mert yalnız kalmıştı. Bir süre aralarında bir sessizlik oldu. En sonunda konuşmayı başlatan Mert oldu.

-Da Fu. Biliyorum şüphelerin var. Fakat bana güven. Çünkü bu dünya da senin tarafında olacak tek kişi benim. Bunun neden olduğunu biliyor musun?

Da Fu, ciddiyetle Mert'e baktı. Gerçek yüzünü çıkartıyordu demek. Sessiz kaldı ve başını salladı.

Mert, hafifçe gülümsedi ve konuştu.

-Melekleri bilir misin Da Fu?

Da Fu, bir anda şok oldu. Melekler mi? Onlar gerçekten de var mıydı? Aklına anlatılan masallar geldi. Masalda meleklerin olduğu ve her insanın da bir koruyucu meleği olduğu söyleniyordu. Fakat bu saçmalık ve hayal ürününden başka bir şey değildi.

Mert, amacına ulaştığı için gülümsedi. Elbette buraya geldikten sonra anıları elde etmişti. O da bu masalı biliyordu. Fakat aslında bu sadece masaldı.

Melekler sadece bir ırktı. Koruyucu melekler diye bir şey yoktu. Aksine Melekler saf enerjiden yapılmış bir canlılardı. Savaşçılar ve şifacılar olarak kendi içinde ayrılırlardı.

-Hadi bakalım Da Fu! Oltama gelmiş balık seni! Bunu yutmanı iple çekiyorum. Heheheh...iyice şerefsiz oldum. Bu gidişle iyice cozutacağım!

-Rakınrol beybi!

Da Fu, bir süre düşündükten sonra konuştu.

-Melekler...onlar sadece masal kahramanı değil mi? Onlar hakkında pek bir şey bilmiyorum.

Mert, biraz geriye çekildi ve sırtında ki kanatlarını çıkarttı. Beyaz ve gür aynı zamanda kocaman olan kanatlar neredeyse odayı doldurmuştu.

-Da Fu....ben bir meleğim...masallarda her zaman doğruluk payı olur. Her insana ait bir koruyucu verilir. Fakat her zaman bir melek görevlendirilmez. Bizler de kendi içimizde ayrılırız. Tam olarak üç aşamaya...

Challenges of being a senior sibling [BL] [Tamamlandı]Where stories live. Discover now