5. Kayıtlar

209 21 7
                                    

YENİ BÖLÜM ATMA KARARI ALDIM ÇÜNKÜ ANİDEN Bİ İLHAM GELDİ BANA. Hani dediler ki Ash, kalk şu yeni bölümü at sen de kurtul biz de bem de dedim tm be saat 03.28de yazmaya başlıyorm. YÜCE ALLAHIN ADI İLE BİSMELEYŞIN

"Okyanuslardaki fırtına gibi coşkun olan kalbi, onu gördüğü anda ondan yayılan özel koku " Sana aşığım" diye bağırıyor"

Sabah olduğunda uyanan ilk kişi Theo olmuştu. Kurtboğanın etkisi geçmişti, hatta şu an eskisinden bile daha iyiydi. Halbuki Liamlarda olduğu andan hiç birşey hatırlamıyordu, nasıl hastaneye geldiğini de öyle. Ve de Liam'ın onu öptüğünü..

Doğru, bu öpücük sadece acıyı almak için yapılmış anlamsız bir hareketti, ama yine de Theo'nun bunu bilmeye hakkı yok muydu?

Theo ise gayet memnun görünüyordu halinden. Neden mi? İronik soru. Dünden beri vücudunun yarısı Theo'nun kucağında olan minik beden kollarını Theo'a sarmış, horlayarak uyuyordu. Theo sarışın çocuğun bu haline kendi kendiliğinde çok güldü. Sesini çıkarmadan uzun parmaklarını çocuğun açık kahverendi hafif dalgalı saçlarına götürdü ve karıştırmays başladı.

O an... Cidden, cennete bile değecek andı. İnanın bana, bunu yerin yedi kat altındaki cehennemi görmüş birisi için söylüyorum, yer yüzünde cennetini yaşıyordu sanki Theo. Tabi bunu uyanarak herşeyi darmaduman eden Liam bozacaktı.

Liam rahatsızca yerine kıpırdandığında, Theo onun uyanmak üzere olduğunu anlamıştı. O yüzden kendisi de arkasını yaslanıp gözlerini kapatmıştı. Elleri ise hala Liam'ın saçlarındaydı;
Ne de olsa onu kendisine sarılırken bulmuştu, böyle yapması sorun olmazdı, değil mi?

Theo Oscarlık oyunculuğunu sergileyerek uyuma rolüne başladığında Liam artık uyanmıştı. Önce nerede olduğunu anlayamasa da, bir kaç saniye içinde herşey gün gibi açıklığa kavuşmuştu;

Liam Dunbar, Theo Raeken'in kucağında uyumuştu.

O an saçlarında fazlalık hiss eden Liam, ellerini başına götürdü. Elleri Theo'nun eline değdiğinde, ikisinin de kalbi hız treninde gibiydi. Ama çarpma sebepleri farklıydı;

Theo'nun kalbi aşkından coşarken, Liam'ın kalbi dün gece olanları hatırlayıp utandığından kuduruyordu.

Liam'ın kendi kalbi o kadar hızlı atıyordu ki, Theo'nun kalbini dinlemeyi bırakın, onun kendi kalbinin sesini duyacağından korkuyordu.

Bir kaç saniye sonra Theo'nun kafasındaki elini yatağa attı. Sanki, uyanma sebebi buymuş gibi mükemmel aktörlükle açtı kalplerde fırtına koparan gözlerini Theo.

+Ne yapıyorsun Dunbar?

|Tanrım.. Sesi ne güzelmiş böyle
+Asıl sen ne yapıyorsun Raeken?

+Ne yapıyormuş gibi duruyorum? Uzanıyorum işte, buraya nasıl geldiysem artık..

Liam ilahi bir tokat yemiş gibi hala hastanede olduklarını hatırladı. Theo'a benim yüzümden burdasın, seni içirip içirip köpek gibi sarhoş ettikten sonra bayılmana sebep olan kişi benim diyemezdi ne de olsa.

-Akşam bayıldın, kafan çarptı getirdik. Eskisine göre daha yumuşak çıkıyordu Liam'ın sesi

+Getirdik? Ve neden böyle birşey yaptınız? İyileşirdim.

I Love You So... Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin