" Sen benimsin gümüş benim karımsın o abini arkana alıp çekip gitmek ne demek izin vermem duydun mu izin vermem." Selim öfkeliydi bu ne cüretti nasıl olurda onu terkederdi.

" Sen hangi kapının köpeği oluyorsun da bana hesap soruyorsun ha bas git selim abim duyarsa hiç iyi olmaz."

Adam kızın duruşuna hayran kaldı Selim'in nasıl biri olduğunu az çok bilirdi.

Demek adı gümüştü bu küçük cadının istemsizce dudağının kenarı kıvrıldı fena haşlıyordu Selim'i.

" Bu akılları sana abin veriyor değil mi yakarım gümüş ayağını denk al hemen eve gidiyoruz sen benimsin lan." Öfkeden deliye dönen selim konuşuyordu

Adam iyice gerilmişti kıza bir şey yapmaya kalktığı an vuracaktı Selim'i.

" Karın ha biz seninle bir gün bile aynı yastığa baş koymadık elini bile tutmadım senin ne karısı.

Yakmaya gelince de seni bu Urfa'nın ortasına gömerim selim benim kaybedecek bir şeyim yok.

Senin gibi şeref yoksunu ile konuşacak tek kelimem yok hele bir şey yap seni bütün Urfa'ya rezil ederim sokağa çıkacak yüz bırakmam.

Abim için sustum diye başımı onun canı için önüme eğdim diye sakın sana boyun egdim sanma siktir git şimdi buradan."

Gümüş arkasını dönüp giderken adam küçük cadının ettiği küfürle kala kaldı.

Selim bir iki saniye sonra kendine geldi ancak kafasını iki yana salladı gümüş onundu ne olursa olsun.

Adam geri dönüp oturdu masasına bu cadı fazla güzeldi.

Gümüş sabah halasının kızı serranın ısrarına daha fazla dayanamamış onunla alışverişe çıkmıştı.

Gezdikleri onca mağazada bir sürü şey almışlardı.

Tam eve gidecekken çıkmaz bir sokağa girmişlerdi.

Mağazalar kapalı olunca geri dönmek zorunda kalmış tam arkasını dönünce 20 - 25 adam sarmıştı etraflarını.

Gümüş hemen serrayı çekmişti arkalarına.

Adamlar ise başları önde gümüşe bakmıyorlardı.

İçlerinde yaşça en büyükleri bir iki adım öne çıktı.

" Gümüş hanım yenge sizinle görüşmek isteyen biri var bizimle gelsen." Bekir kibarlıkla sordu.

" Siz kimsiniz niye geliyim sizinle defolun gidin önümde."
Gümüş korkmuştu ama belli edemezdi hiç birini tanımıyordu Selim'in adamları değildi emindi bundan.

" Gümüş hanım yenge şerefim üstüne yemin ederim kötü bir şey yok kendi rızanızla gelin be yani lütfen gelir misin gümüş hanım yenge."

Gümüş karşısında ki adamlara baktı hepsi iri yarı adamlardı kafasını salladı şuan yapılacak en akıllı haraket buydu.

Hemen yol açıldı adamlar gümüşü ve serrayı aralarında yürütmeye başladılar.

Çok değil beş dakka kadar sonra bir restoranda durdular.

Gümüşle Serra baktı birbirine restoran boştu.

" Gümüş hanım yenge yalnızca siz geçin içeriye sizi içerde bekliyor."

Gümüş her ne kadar serrayı bırakmak istemese de şuan için bir şey yapamıyordu.

Mecbur içeriye girdi içeri girince kimse olmadığı gördü.

Terasta masa hazırdı oraya geçti gümüş bir adam vardı.

Boyu boşu iri yarı biriydi istemsizce yutkundu gümüş.

Adam arkasını döndü gümüşün gözlerinin içine baktı.

Gümüş gözlerine bakan ela gözlerle çakıldı olduğu yere.

Bakışları çehresi çok sertti adamın onunla ne konuşacaktı ki bu adam.

Adam ise kızın güneşte parlayan saçlarına kahve gözlerine baka kaldı.

Çok güzeldi küçük cadı fazla güzeldi.

" Ben aşiretler ağası Berzan Demirhan gümüş müstakbel kocan oluyorum."



Helllooooooo

Yorumlar buraya

Instagram hesabı
Yasemin_bellaa

Bölümlerden haber almak için beni takip edin bebekler

Öptüm by

BERZAN GÜMÜŞWhere stories live. Discover now