Bölüm |1|

2.5K 112 57
                                    


"Jungkook ben kime sesleniyorum!"

" Yaa tamam of, yapıyorum."

Merhaba,
Ben Jeon Jungkook.
18 yaşındayım ve bir kasabada yaşıyorum.
2 baş ineğimiz ve tavuklarımız var.
Haa birde, asla anlaşamadığım bir kaz...

Annemin isteği üzerine buradan şehre taşınacaktık. Ve o çok lüks olan, neydi-hah, koleje gideceğimi söyledi. Burslu olarak okuyacağım o kadar paramız yok tabi, zekam sağolsun. Neyse ki içimden bir ses çabucak alışacağımı söylüyor. Zaten burada da çok fazla arkadaşım yok, bu yüzden uyum sağlarım diye düş-

"JEON JUNGKOOK!"

"T-tamaamm! "

Kümesten yumartaları toplamam gerekiyordu. Sabahtan beri yapmadığım iş kalmamıştı, birde üstüne bu vardı.

Kümesin kapısını açtığım an yüzümü buruşturan, tüyle karışık dışkı kokusunu elimle itekledim. Kasalara ilerleyip yumurtaları tek tek tişörtüme topladım. Öyle altın sarısı hasır sepete toplayacak değilim herhalde, bakmayın siz size anlatılan mutlu kasaba hikayelerine.

Topladığım yumurtlarla eve girdim. İki çift sinirli göz hissetim sırtımda.

"Topladın mı valizini sen, bak çıkıyoruz birazdan."

" Sabahtan beri evi topladım, inek sağdım, kaz besledim-ayrıca parmağımı ısırdı-, yumurtaları topladım... Vakit mi kaldı verdiğin işlerden. "

" Bak bide cevap veriyor, git topla hadi elimizi çabuk tutmamız lazım. "

Hayret birşey.
Hem gel bana tüm işleri yaptır birde üstüne azarla.

"Seni duyuyorum, çene çalma! "

Üstümdeki kirli pasaklı herşeyden kurtuldum ve en sevdiğim, en beğendiğim kıyafetlerimi giydim. Bizim buradaki çocuklarda Sweatshirt göremezsiniz. Çok pahalı diye almayıp, onun yerine 2 tişört alırım diyorlar. Ben nedense lüks giyinmeye özenmişimdir. Geçen yaz çalıştığım parayla almıştım; lacivert yırtık bir pantolon ve bordo bir sweat.

Bir şekilde giyindim. Gözlüklerimi taktım ve saçımı taradım. Valizimi hazırlamam da uzun sürmemişti. Aşağıya indiğimde şehir otobüsünün eve doğru yaklaştığını gördüm.
Üstümdekilere kıyasla kirli duran-ama yine de sevdiğim- ayakkabılarımı giyip anneme haber verdim. O da apar topar elinde poşetler ve valizle evden çıktığında
otobüse bindik ve uzun bir yola çıktık...


✧✧✧


" Bütün kayıt işlemleri tamam. Dilersen hemen yarın okula başlayabilirsin. "

" T-teşekkürler efendim. "

Sonunda şehre vardığımızda annem tuttuğumuz eve giderken, ben elimdeki birkaç gerekli dosyayla okula gelip kayıt işlemlerimi tamamlamıştım.

"Bu arada... "

Tam odadan çıkacakken beni durdu.

"Bursu kazanman gerçekten büyük bir başarı. Böyle prestijli bir okulu kazanmak zordur. Okul ihtiyaçlarınız ve formalarınızı okul karşılayacak. Sizden çok umutluyum Jeon. Eminim başarılarınızla okulumuzu onurlandırıcaksınız. İyi günler. "

"Tekrardan teşekkür ederim. İyi günler efendim. "

Kısa bir baş selamı verip oradan ayrıldım. Zekiydim, bunu biliyorum ve daha çok çalışıyorum. Her zaman test kitabı alacak param olmasa da en azından okuyacak kitabım oluyordu. Çoğu zaman çobanlık yaptığım zamanlar dağda okumuştum kitaplarımı. Evde size sürekli iş yaptıran bir anneniz varken gerçekten zor oluyor.

The Game Of Fate | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin