15.bölüm

144K 6K 947
                                    

Bölüm şarkısı
Rubato - alma ahımı
Demet Akalın - gururum

Yazardan
_______________________________


Şimdi dönsen geriye kaç kişiyi affedersin.

Kaç kişiyi görmezden gelirsin kaçının canı yansın istemezsin.

Kaç kişinin varlığına şükredersin kaçınınkine lanet edersin.

Hangisini kucaklarsın sevgiyle yada hala geçmisinde sevdigin biri kaldı mı.

Cananın kalmadı ne sevdigi kaldı nede affedecek kadar vicdanı.

İnsanlar sizi uçurumun dibine kadar getirip siz atlayınca kendisi intihar etti derdi.

Şimdi duygusuz diye Cana mı suçluydu sahi.

Bahara üzülmüyor diye ona acımıyor diye.

Cana salonda durmuş baharın yaralarını sarmalarını izliyordu.

Onun yaralarını kimse sarmamıştı.

Gözleri doldu Cana'nın içi yandı içinde ki kız çocugunun elinden tutup çıktı odasına.

Yıldırım biliyordu böyle olacağını bahara böyle yapacaklarını.

Cana görsün istemedi bunları canı yansın istemedi.

Cana acı çekerken umrunda olmayanlar iş kendi kızlarına gelince dünyayı ayaga kaldırdılar.

Cana da bir ananın evladı degil miydi.

Bir babanın kuzusu degil miydi sündüz hanım kendi kızına gösterdigi merhametin onda birini neden canaya göstermedi.

Kendi kanından olanın hatasını nasıl görmezden geldi.

Kırılan kalbini de alıp oturdu yatagına hiç bir zaman o kadar kıymetli olmayacagının gerçegi çöktü omuzlarına.

Bir Yıldırım vardı şimdi severdi belki canayı.

İçinde ki kız çocugu baktı gözlerine umutla belki severdi...

________________________________

Deponun içinde yayılan silah sesi bozmuştu sessizlik yemini eden gecenin yeminini.

Yıldırım hemen döndü arkasını adamı kazım cevatı vurmuştu.

"kazım ne yapıyorsun sen lannn." Yıldırım sinirle sordu.

" abi debelenip duruyordu uyarı mayetinde şey ettim ben." sonuna dogru kısık sesle söylemişti.

Yıldırım kaldırdı kafasını yukarı doğru.

Bolca sabır diledi Allahtan Canaya gidecek olmasa alırdı ayağının altına.

Yıldırım bindi arabasına cana onu bekliyordu.

Güzel karısı onu bekliyordu yıldırım hiç evine hevesle gitmemişti.

Canaya giderken içinde öyle bir heves vardı ki hep böyle olacaktı belli ki.

Ne ara bu kadar benimsemiş ne ara bu kadar bağlanmıştı bilmiyordu yıldırım.

Şikâyetçi de değildi bu durumdan.

Hiç hissetmediği şeylerin bütün kalbini ele geçirmesine izin veriyordu.

Yarın narinin kına gecesi vardı sonra da düğün bir hafta sonrada onların.

Cana bilmiyordu ama Yıldırım İstanbul'da bir moda eviyle anlaşmıştı.

YILDIRIM BEYWhere stories live. Discover now