🩸PROLOG

3.6K 279 197
                                    

🎱16

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎱16.06.2016🎱

Gündüzlerin en uzunlarına ev sahipliği yapan haziran, kuzey yarımküreyi birden güneye çevirmiş, güneş öylesine etkisini yitirmişti ki kutup rüzgarları yaralı bedenleri yakarak içlerine sızıyordu. Bir çınar ağacının altında kazılan mezarı sessizce seyredaldılar, baykuş gecenin günahını belirtircesine öttü.

Rüzgar geçip giderken, kazılan toprağın yanındaki cesedin üzerini açtı, öleli birkaç saat olmuş gencin, yaşamı ellerinde kalmış kadın için şimdi ona bakmak bile ateşten bir zehir gibiydi. "Biri örtsün üstünü." Diye söylenen on sekizine yeni girmiş genç kızın ellerindeki kan, katilliğinin simgesiydi. Şimdi gece bir kez daha yüzüne vuruyordu bu gerçeği.

"Onu öldürdün."

"Onu sen öldürdün."

"Sen bir katilsin." Gelen acımasız sözler, şah damarına kadar yaklaştığında geceye bir çığlık bıraktı. Bir soğuk rüzgar daha esip yerde kurumuş yaprakları havalandırdı. "Çökün."

"Sıkıysa diz çöktür önünde." Kızın aksine korkusuzdu genç adam. İçinde hâlâ kızgın lavdan kanlar akarken yüzüne baktı , diz kapağına yediği tekmeyle yere çökmek zorunda kalmış lakin hala direniyordu. "Çök dedim." Genç adam hâlâ itaatsizdi ona, karşısında pişkin adama bir tükürük fırlattı. O ise yanındaki sevdiğinin güneşten uzun saçlarını kavrayıp çekti, bir çığlık daha bıraktı kadın geceye. "Ahhhh." Sonra gözyaşlarının akıttığı makyajı ile boyanmış teninde gezen bir el, korkudan morarmış dudaklarında bir baskı." Güzel kız."

"Çek ellerini lan puşt."

"Ellerini götüne takmamı istemiyorsan çek ellerini." Adamın aksine kırılgan ruhu biraz daha örselenen kadın yanaklarına küçük damlalar daha bıraktı. Bir tetik sesi geldi o anda. Şafağında soğuk demirden silah, ölmeyi kabullenmişti sessizdi bu yüzden. "Bugün Cenk ile birlikte biriniz daha ölecek."

"Hanginiz gönüllü buna?" Gelen koca kahkaha. "Öldür beni."

"Amine!"

Karşısındaki adama ışığı sönmüş elalarıyla bakarken tekrar etti. "Öldür beni." Sol eli ise sevdiği adamın ellerine gitti, eli eli değdiğinde daha da güçlendirmiş gibiydi. "Sık şu kurşunu."

Sabahtandır öten baykuş birden sesini kesti, soğuk soğuk esen rüzgar terk etti İstanbul'u, yapraklar yere düştü bunların hepsinin yerini ruhsatsız bir silahtan çıkan kurşun sesi aldı.

Aktı kan, yenildi ruh.

Bir kurşun bir katili daha doğurdu o gece.

Biz bir İstanbul masalının sonuyuz, İstanbul masal şehriydi, şimdi biz o İstanbul'u kandan beslenen kötü adamlara bırakıyoruz!

Mecburuz!

🎱🎱

Sonradan gelen prolog diyelim düzenlemeye gidiyoruz.

Umarım beğendiğiniz bir kurgu olur seviliyorsunuz 💙

Düzenlendi: 03.03.2024

MASALIN SON ŞARKISIWhere stories live. Discover now