25🎱AŞKI MECHUL

375 147 42
                                    

Gökyüzü mezarlığı, yıldızlar da ağıtlar yakılı.

Bölüm şarkısı: melek

"O kadın kim ki benim oğluma bağırıyor?" Saatlerdir o Manyak kadının bunu neden yaptığını anlamaya çalışıyor ama bir yere koyamıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"O kadın kim ki benim oğluma bağırıyor?" Saatlerdir o Manyak kadının bunu neden yaptığını anlamaya çalışıyor ama bir yere koyamıyordum. Ben bir kere bile bağırmazken ona, daha dünkü kadın bu cesareti kimden ve neden alıyordu yahu?

"Zor uyudu zaten, sakin olur musun?" Karşımda oldukça rahat ve sakin olan adama baktım, yanımızda uyuyan çocuğun babası olarak oldukça umursamazdı.

Pes!

"Olamam Aren. O kadına değer veriyor olabilirsin ama." Yutkunup daha iyi anlaması için elimle işaret ettim." orada uyuyan çocuk senin oğlun."

Aynı sakinlikle dinledi, makyaj masasına dayanıp konuşmaya başladı." "Bunu biliyorum ama krize girmiş bunun olacağını o da bilemezdi. Sanki bunları hiç yaşamamış gibi davranma, biraz empati yapabilirsin diye düşünüyorum." Söz bitiminde tek kaşı kalktı, ben ise uzun uzun baktım ona. Sinirle kahkaha attım, çünkü komikti söyledikleri fakat sinir bozan komedi:"Ben hiç-bir zaman onun kızına böyle bağırmazdım, emin ol. Her neyse koş git sakineştir onu. Biz yokken onlar vardı sonuçta. Mazallah çok sevgili arkadaşına bir şey olur. " dedim, burnumdan soluyordum doğru, ben yanıyorsam karşımdakini de yakardım bu da doğru. Öyle de oldu birden parladı ateş gibi. Birden sıklaştı bedeni, bana yürüyüp yanımdan geçerken kafasını çekip sessizce ve yakarcasına içinde biriktirdiği ateşi püskürdü yüzüme."Sana inanmıyorum gerçekten. Sen bu kadın olamazsın. Şu durumda bile yaptığın şey sadece eskileri açıp irdelemek olanları." Sıktığı elini gevşetip kapıyı çarpıp çıktı odadan. Hep olduğu gibi kaçsın zaten!

Her şey bitmiş gibi bir de Aren Bey'in Manyak arkadaşı ile uğraşıyordum ve azarı yine ben yiyordum ama tabi kıyamazdı o kadına. Nasıl şefkatle baktığını görmüştüm ona; Nasıl üzerine titrediğini, o küçük çocuğu onu nasıl sahiplendiğini. Bizin olamazdığımız her şey olmuş gibilerdi.

Yakıyordu elbette canımı.

Hangi kadını yakmazdı?

Benim ondan bir çocuğum varken yıllarca hasrettim ona, çocuğumuzla yapacaklarımızın hayalini kurarken o başka kadın, başka çocukla zaten bunları yapmıştı.

Ben yıllarca savaşmak zorunda bırakılmış, kılıçlar kanlar kelle koltukta yaşamak zorunda bırakılmışken o kadının el üstünde, milyonlarca güvenliğin içinde oluşu gitmişti zoruma.

Gitti bana gösteremediğin o şefkat zoruma gitti Aren Dağdelen!" Arkasından boğazımda oluşan kördüğümü gidermek adına yutkunup sessizce söylendim.

Buğulu gözlerle uyuyan oğluma bakarken tıklatıldı kapı. Gir dememe kalmadan açılan kapıdan giren o kadındı. Sessizce kapının önünde huzursuz bir ifade ile durup, "konuşabilir miyiz?" Diye sordu. Içimden onu paralamak geçse de gülümsemeye çalışarak"dışarda konuşsak iyi olur dedim." Oğlumu gözümle ima ederken.

MASALIN SON ŞARKISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin