28. KUZEN

71.4K 3.1K 1K
                                    

Selam! Öncelikle bir şey belirtmek istiyorum. Çağrı 24 yaşında, araldan bir yaş büyük, 4. Abi. Fırat da 29 yaşında. En büyük abi olduğunu biliyorsunuz zaten. Hatta bir sıralama koyayım şuraya👇

•Fırat 29 yaşında
•Polat 27 yaşında
•Meriç 25 yaşında
•Çağrı 24 yaşında
•Aral 23 yaşında
•Güney 20 yaşında
•Asya 17 yaşında
•Ve Efe 14 yaşında

"Anne vallahi çok fazla şey aldık, yeter!" Dedim sitemle.
Neredeyse üç saattir büyük bir alışveriş merkezinde mağaza mağaza dolaşıyorduk. Ben dolabımı yenilerken annem de bir sürü giymeyeceğim elbise almıştı. Çağrı ise sıkıldığını belli etse de ses çıkarmamıştı.

"Kızım ne güzel oldu bak sana bir sürü elbise aldık, çağrı oğlum sen kendine bir şey almayacağına emin misin?" Dedi annem önden çıkarken. "Yok anne, ben acıktım eve gidelim." Dedi elinde ki poşetlerle uğraşırken. "Peki öyleyse eve gidelim." Annem baya mutlu görünüyordu. Ben ise bugün gıcık matematik hocasının verdiği ödevleri nasıl yapacağımı düşünüyordum.

Dışarı çıktığımız da çağrı poşetleri Arabanın bagajına yerleştirdi. Annemle ben de arabaya bindik, ben arkaya o öne. Çağrı da gelip sürücü koltuğuna geçti. O arabayı çalıştırdığında kafamı cama yaslayıp yolu seyretmeye koyuldum.

Ufak sohbetlerle geçen tatlı bir yolculuğun ardından eve gelmiştik. Çağrıya poşetleri taşımasına yardım etmeye çalıştım bir ara. Bakın çalıştım diyorum çünkü adam bir türlü izin vermemişti. Ben de ısrar etmeden bıraktım tabii ki de. Sonra çınar abiyi çağırıp taşıttırmıştı.

Annem zile basar basmaz kapı efe tarafından açıldı. Annem efeyi öptü ve içeri girdi. "Hoş geldiniz." Dedi efe, gülümseyerek içeri girdim.
"Hoş geldiniz." Dedi babam gülümseyerek. Herkes evdeydi. Fırat abi bana içten bir gülümseme gönderdi. Küçük bir baş selamı verdim. Ona hâlâ çok kırgındım.

"Ben odamdayım ödevlerimi falan yapacağım, bir de şu kıyafetleri yerleştireceğim." Dediğimde annemler onayladı. Hızlıca yukarı çıkıp odama girdim. Tam yatağa doğru zıplayacağım sırada, yatağın üstünde duran büyük kutu bunu yapmamı engelledi. Kaşlarımı anlamsızca çattım.

Daha ne olduğuna bile bakmadan bomba damgasını basıp koşarak evden kaçma fikri çık aklımdan.

Dikkatli bir şekilde kutuya yaklaştım. Üstünde bir şey yazmıyordu. Hatta renkli bir kağıtla kaplanmıştı. Çok merak ettiğim için kağıdı bir çırpıda yırtıp açtım. Gördüğüm şeyle ağzım şaşkınlıktan 1 metre açıldı. Birkaç saniye durup bunun gerçek mi yoksa hayal mi olduğunu kavramaya çalıştım.

Hayır hayır bu gerçekti, şu an yatağımın üstünde piyasadaki son modellerden bir oyun bilgisayarı vardı.
Gözüme çarpan küçük beyaz kartı aldım, üstünde bir şeyler yazıyordu.

"Fırat abinden küçük bir hediye, güle güle kullan küçük." Oha! Bu mu küçük bir hediye lan? Her neyse çok da düşünmemek gerek. Acaba teşekkür etse miydim? Bence acelesi yok, sonra ederim.

Sırıtarak bilgisayarı çok dikkatli bir şekilde kutudan çıkarıp Açtım. Bir çantama bir de buna baktım. Matematik ödevi sanırım biraz bekleyebilirdi. Kutuyu kenara atıp yatağa oturdum ve kulaklığı taktım.
Daha önce başka oyun bilgisayarları kullandığım için çok rahat bir şekilde mobil oyunları açıp oynamaya başladım.

•••

Aradan kaç saat geçti bilmiyorum ama belimin ve boynumun fena tutulmasıyla bilgisayarı kapattım. Hava tam kararmıştı. Saate baktığımda gözlerim irileşti. 22.30 mu?! Hiç de acıkmamıştım. Dur lan niye kimse beni çağırmaya gelmemişti?

BİYOLOJİK AİLEM ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin