13🎱AĞIR CİNAYET 🔴SEZON FİNALİ 🔴

Start from the beginning
                                    

"Madre." Diye evin içinde beni arayan oğlumun sesini duyduğum için balkondan içeri girdim, salonun ortasında beni arıyordu:"bebeğim."

"Anne sen neydedin?" Dudakları büzülmüş, elleri arkada öylece sallanmaya başlamıştı.

"Burdayım aşkım, ne oldu?"

"Benim canım böyle çikolatayı içiyoruz ya ondan iştedi." Hala dönmeyen dili, oldukça hoş bir seda sunarken bana, onun bu mazlum duruşu ile kalbimi yumuşacık yapmıştı. "Yapsan mı ki?" Demesi ile de noktayı koymuştu.

"Bir öpücükle her şeyi yaparım!" R harfini bastırarak çıkardığım sesle, kucağıma koşarak atladı. Kocaman öpücüğü ile keyfim yerine gelmişti, öptükten sonra:"Oh" demesi ise gülmeme neden olmuştu.

Boğazımı temizleyip,"O zaman Liam şef marş marş mutfağa!" Elini alına getirip asker selamı verdi karşımda, sonra göz kırpıp koşarak mutfağa gitti.

Kesinlikle büyüyüp küçülmüş!

Arkasından mutfağa gidip tezgahta duran kakao kabını alıp açtım ki bomboş bir kapla karşılaştım. Gözlerim kısılırken kafamı kaldırıp merakla bana bakan oğluma bakmaya başladım, temkinliydi sesim:"Annecim!"

Ne söyleyeceğimi anlamış gibiydi, işaret parmağını kaldırıp,"Hayır anne bak onu şöyleme!" Diye uyardı. Yüzü düşmüştü aniden, onu çok yalnız bırakmış şimdi ise onu hayal kırıklığına uğratamazdım. Aklıma gelen fikirle elimdeki kavanozu bırakıp elimi şıklattım."Hadi seni buranın en güzel sıcak çikolatacısına götüreyim." Sevinçle kafasını  sallarken fazla bekletmeden  onu kucağıma alarak evden çıktım. Kapıyı kapatıp anahtarla kapıyı kilitlerken David yanımda belirip, "Abla nereye?" Diye sormuştu.

Arkamı dönüp doğruldum, "Siz burada mısınız?"

Evin ettafındaki adamları gösterdi:"Evet, abim istedi!"

"Liam'ın canı sıcak çikolata istemiş, onu götüreceğim. Sıkıntı yok." Dedim. Meksika'da olanlardan sonra herkes oldukça temkinliydi, o yüzden anlayış hakimdi sesime.

"Ben götüreyim sizi. Ne olur ne olmaz abla." Bizi korumaya çalıştığının ve Leonardo'nun emrini yerine getirdiğini biliyordum. O yüzden susup kafa salladım ona. O sürücü koltuğuna geçerken oğlum hâlâ kucağımdayken arka koltuğa geçtikten sonra onu kanatlarımın arasına en güvenli yere alıp sıkıca sarıp kokladım. Hâlinden memnundu bir sürenin ardından telefonumu istedi. Vermemle oyun açıp oynamaya başlamıştı!

Erkekler ve arabalar!

"Abla nereye?"

"Sahil yoluna gir, yol kenarında my world choaclate var, orası." Dediğimi yaptığında en kısa sürede gelmiştik; O bekledi, ben oğlumdan telefonu alıp indirdim arabadan. Uzun süredir gelmemiştim, bakalım hâlâ aynı kişiler mi var?

Şirin bir görüntüsü vardı, peket çikolatalı şekiller ve ismi!

"Anne burası çoksel."

"İçerisi daha güzek aşkım." Elimden kurtulup içeri girdi, girişi hızlı olunca herkes şaşırıp ona bakarken o elini kaldırıp, "şakin şakin, sadece sıcak çikolata içip çıkıcaz." Dedi, herkes onun bu tatlı diline gülerek cevap verirken kafenin sahibi Melek yanına geldi, yıllar ona uğramamış gibi hâlâ eskisi yüz ifadesiydi. "Hoş geldin bakalım. Annen nerede senin?" Diye sorması ile kapının kenarından ayrılıp mahzunca eski arkadaşımın yüzüne baktım:"Benim Melek Hanım, yiğeninizi getirdim." Gülümseyerek baktım ona o ise merakla bakmıştı yüzüme.

Yüzünü şaşkınlık alırken ,"İnanmıyorum, Amine, gelişin şehir efsanesi değilmiş. "Dolan gözlerini bir kenara bırakıp kollarını açması ile sımsıkı sarıldım ona, sadece ona değil küçüklüğüme ve küçüklüğümün kokusu ile ciğerlerini doldurdum.

MASALIN SON ŞARKISIWhere stories live. Discover now