❁12❁

40 5 4
                                    

Evet... şey, ben ölmedim.

Ve bu sefer bölümü kontrol ettim.

Dilerim beğenirsiniz.
______________________

Dördüncü Çağ 2057, Haziran

Gizli Vadi

Wonwoo bugün tam anlamıyla bir hareket bombasıydı. Hiçbir zaman yerinde durmuyor, sürekli kıpırdanıp duruyordu.

En sonunda öğle yemeği için bir masaya oturduklarında kaldığı evin efendisi daha fazla kendini tutamadı ve onunla durumu hakkında konuştu.

"Baba, sen iyi misin?" dedi en sonunda onun bu kurt yemiş gibi haline dayanamayan Hasun.

"Evet, elbette ben gayet iyiyim." dedi Wonwoo evlatlık oğluna kaşlarını çatıp.

"Sabahtan beri sürekli hareket halindesin. Seni bilmesem bir şey için çok heyecanlı olduğunu düşünürdüm." dedi Hasun ona sorgularcasına.

"Ne alaka? Bir şey yok." dedi Wonwoo kendini savunurcasına.

"Bir şey yok, evet, Mutsuz Müzisyen. Sadece olan şey, 'biri' değil mi?" dedi bir ay önce yolu karanlık perilerin nadir evlerinden birine misafir olarak gelen eski, Wonwoo'dan da daha eski, neredeyse bu dünya kadar yaşlı olan bir büyücü olan Mingyu Wonwoo'ya bilmiş bir şekilde sırıtırken.

Onun bakışlarını gören Wonwoo acı dolu bir inlemeyi bastırmayı zorlulukla başarmıştı.

"Ne olduğunu anlamayan tek kişi ben miyim?" dedi Hasun'un ikiz oğullarından Youngmin.

"Asla yalnız değilsin." dedi küçük ikiz kardeşi Kwangmin.

"Kim o şanslı 'biri'?" dedi konuşmaya dalan Hasun'un gümüş saçlı nazik eşi Miyoung.

"Dede biriyle mi görüşüyor?" dedi şaşkınca Youngmin.

"Bu tam anlamıyla yüzyılın-durun yüzyıl ufak kalır, çağın olayı." dedi Kwangmin neşeli bir sesle.

"Ugh..." dedi Wonwoo yorgun, bitkin bir sesle.

"Baba senin ka-"

Hasun ne dediğini fark ettiğinde ağzını hemen kapattı ve onu büyüten adamın dediği şeyi anlamamasını dileyebildi sadece ama işte sorun şuydu ki Wonwoo ne demek istediğini çok iyi anladı.

Karın ne olacak?

Hasun'un soracak olduğu soru kesinlikle buydu.

Wonwoo'nun yüzü bir anda karardı ve onun o ifadesini görünce Hasun ağzını hiç açmamış olmayı diledi.

"Lordum, Orman Diyarı'nın amblemini taşıyan bir grup sınırlarımıza girdi ve buraya yaklaşıyorlar." dedi bir anda koşarak gelmiş olduğu belli olan nefes nefese olan ulaklık görevini üstlenmiş olan sınırdaki askerlerden biri yemek salonuna adeta dalarak.

"Gelişlerine ne kadar süre var?" dedi Hasun hemen ayağa kalkıp beklenenden daha önce geleceği kesin olan misafirleri için hazırlık yapmaya hazırlanırken. Bu esnada babasının da bu konuşmayı unutmasını diliyordu.

"Bir veya iki saat." dedi sınır muhafızı.

Hasun beklenenden çok çok daha erken gelecek olan misafirlerin tam geliş saatini duyduğunda elinde olmadan hafifçe titredi. Kesinlikle çok daha erken geliyorlardı!

Miyoung eşinin ellerinden birini tuttu ve ona güven verircesine sıktı.

"Odalar için hazırlıklara başlayın." dedi Miyoung şu anda konuşmada hafif bir sorun yaşayan eşinin yerine danışmanlardan birine.

Canticum || WonHaoWhere stories live. Discover now