23.Bölüm🌼

15.1K 1.2K 177
                                    

İyi okumalar 💙

🌼

4 Ay Sonra

"Asmin ben gidiyorum güzelim."

Uykumun arasından gelen Sıraç'ın sesiyle onaylayan mırıltılar çıkardım.

"Ben ayılınca ararım seni."

Gülme sesi kulağıma geldi. "Tamam annem gelecek. Otur oturduğun yerde sakın cam silmeye falan kalkma"

Gözlerim kapalı göz devirdim. O kadar da değil artık.

"Git artık Sıraç saçmalama. Çocuklarımızın bir sürü eksiği var git para kazan"

Saçımda dudaklarını hissettim. "Demedim bir şey uyanınca ara."

Gözlerimi tekrar sessizliğe ve huzura kapatırken dış kapının sesi hayal meyal geldi.

Yeterince büyüyen bebeklerim yeterince yoruyordu.

🌼

"Yardım etseydim Zeynep teyze."

Zeynep teyze bıkkınca ofladı. "Asmin git içeriye otur Allah aşkına kızım ya.. karnın burnunda neyine yardım edeceksin."

Dudaklarımı büzüp mutfaktan çıkarken "Yemiyorum artık bu numaraları" deyince düzeltip salona girdim. Sol elimi iyice büyümüş karnıma yaslayıp koltuğa oturdum.

Nolursa olsun biri benim evimde bir şeyler yaparken rahat edemiyordum.

Sekizinci aya girmek üzereydik ve her an doğacaklar diye yüreğim ağzımdaydı.

Bu geçen dört ayda çok değişiklik olmamıştı. Yani ailemle ve abilerimle aram iyiydi. Hemde düşündüğümden çok daha iyiydi.

Sıraç da artık onlara alışmıştı ve eskisi kadar tepkili değildi.

Zerrin denen doktor ve Arda cezasını almış ve hapse girmişti.

Zümra ise hala dışardaydı çünkü kaçıyordu. Şikayetçi olmuştum ama henüz bulunamamıştı.

Tek temennim çocuklarım sağ salim doğana kadar ortaya çıkmamasıydı.

Onun dışında Dağhan abim ve Sıla konuşmaya başlamıştı. Ama ikisi de inkar ediyordu. Halbuki en çok biz isterdik olmalarını.

Rüzgar abi ve Yekta abim ise hâlâ gözde bekarlar olarak takılıyorlardı ve annemle Zeynep teyze çoktan kız aramaya başlamıştı.

Sıraçla bizse aynıydık. Aylardır tek odağımız doğacak çocuklarımızdı.

Sadece beşik ve birkaç doğum kıyafeti almıştık. Sıraç her ne kadar hevesli olsa da istese de izin vermemiştim.

Korkuyordum nolursa olsun. Onları sağ salim kucağıma alana kadar geçmeyecekti korkum.

Derin bir nefes verip televizyonu açacakken çalan zille ayağa kalktım. Az da olsa hareket etmem gerekiyordu yoksa her yerim ağrıyordu.

"Ben baktım!"

Zeynep teyzeden ses çıkmayınca kapıya ilerleyip açtım. Rüzgar abi ve Yekta abimdi.

Neşeyle "Hoşgeldiniz" diye cıvıldadım. İkiside gülüp "Hoşbulduk" derken Rüzgar abinin elindeki poşete baktım merakla.

"Ne aldın bize amcası?"

Poşeti kendine çekerken Yekta abim başıma bir öpücük bıraktı.

"Sana almadım" dedi poşeti benden korurken. Yüzüm düşerken "Kardeşime aldım" diye devam etti.

DAĞ ÇİÇEĞİ✓Where stories live. Discover now