16.Bölüm🌼

16.1K 1.1K 144
                                    

İyi okumalar 💙

🌼

Gözlerimi hafif mide bulantısıyla araladığımda saat henüz yedi buçuktu. Gözlerimi ovalayıp yerimde doğrulurken bakışlarım Sıraç'a kaydı.

Yüzüstü uzanmış masum masum uyuyordu. Dudaklarım büzülürken yavaşça yataktan kalktım. Pardon kalkmaya çalıştım. Koluma dolanan elle olduğum yerde kalırken Sıraç kolumdan tutup yanına çekti.

Sırt üstü dönmüş kapalı gözleriyle "Nereye?" Dedi buğulu sesiyle. "Gel uyuyalım"

Kolumu bırakıp el yordamıyla belime sarıldı. Başım göğsüne düşerken beni iyice kendine çekti. İki eliyle sıkıca sarılırken güldüm.

Dün eve geldikten sonra yemek yemiş sonra da biraz konuşmuş ve hemen uyumuştuk.

Duygularım birbirine girmiş gibiydi. Muhtemelen hamile oluşumun da etkisi vardı bunda. Ve içten içe bir karar vermiştim.

Ailemdi onlar benim. Bu zamana kadar yoklardı evet ama eksikliğini hep hissetmiştim onların. Ve hissetmeye de devam edecektim. Onlarla görüşmemek gibi bir şey düşünmüyordum.

Hayat gerçekten çok kısaydı. Zaten bebeğimi kaybedeceğim diye ödüm kopuyordu. Saçmaydı biliyorum ama ihtimaller kafamda dönüp duruyordu.

Mesleğim gereği birçok vaka görmüştüm ve ister istemez korkuyordum. Doğumda bana bir şey olursa arkamdakileri keşkelerle bırakmak istemiyordum.

Annemin babamın ya da abilerimin bana verdiği değeri gözlerinden bile görüyordum. Beni sevmiyor istemiyor olsalar, ya da ne bileyim tek dertleri vicdanlarını rahatlatmak istemek olsa her şey başka olurdu.

"Sen uyu.. Ben kahvaltı hazırlayayım."

Başımı kaldırıp yüzüne bakarken huzurlu bir ifadeyle uyumaya çalışıyordu.

"Sen olmadan uyuyamam"

Aramızda kalan elimle göğsüne vurdum. "Gayet de güzel uyuyorsun."

Bir şey demedi. "Asmin güzelim yorgunum."

Kaşlarım çatıldı. "Yoruyor muyum ben artık seni?"

Gözleri hızla açılırken bakışlarımı görünce yutkundu. "Ne alakası var bitanem şimdi. Yani güzel güzel uyuyalım diye dedim"

Omuz silktim. "Sıkıldın mı sen bizden?"

Sesim istemsiz titrerken kendimi tutamıyordum. Normalde hep kızdığım duruma düşmüştüm. Hamilelerin bu duygusallığı hep saçma gelir. Ben olsam kendimi tutarım diye düşünürdüm.

Bir elimi karnıma indirdim. Bir an önce doğ bebeğim ve beraber delirtelim babanı.

Üzerimden sardığı elini çekip karnımdaki elimin üzerine koydu.

"Olur mu hiç?" Dedi endişeyle. "Kurban olurum ben sizi verene"

Dudaklarını alnıma bastırdı. Uzun bir öpücük bıraktıktan sonra yanağını alnıma yaslayıp tekrar sıkıca sarıldı.

"Düşünme saçma sapan şeyler.."

Sessiz kalmamla "Tamam mı?" Diye diretmesiyle "Tamam" diye mırıldandım.

Bir süre sessizce uzansak da başımı geriye çekip ona baktım.

Bal rengi gözleri gözlerimi bulurken "Geç kalacağız.." dedim. "Kalkalım artık."

Gülümsedi sıcacık. "Geç kalmıyoruz. Ben kliniğe gitmeyeceğim. Sana da izin aldım."

Kaşlarım havalandı. "Bensiz nasıl izin aldığını sorgulamayacağım ama neden?"

DAĞ ÇİÇEĞİ✓Where stories live. Discover now