streetlight

6.3K 279 923
                                    

Başlangıç tarihinizi yazarsanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.☀️

Yağan yağmur hızla koşmama rağmen sırılsıklam olmamı sağlamıştı

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

Yağan yağmur hızla koşmama rağmen sırılsıklam olmamı sağlamıştı. Yazlık olan ayakkabımla çoraplarım sırılsıklam olmuştu. Üstümdeki ince montun ısınmama hiçbir yardımı yoktu ama ben hâlâ koşuyordum. Koşmaktan başka çarem mi vardı ki?

Yanan kırmızı ışığa aldırmadan karşıya fırlamıştım. Arkamdan duyduğum sesler umrumda değildi. Araba son bir frenle durmuştu. Yüzümde yan bir tebessüm oluşmuştu.

Ölmek korkunç gelmiyordu bana. Hatta kurtuluş olabilirdi belki benim için. Yüzümdeki saniyelik tebessümü silmiş düşüncelerimi yok etmiştim. Yaşamak zorunda değilsem bile yaşatmak zorundaydım. Bu kadarını yapabilirdim.

Nefret ve mecburiyet kaplı zihnim adımlarımın hızlanmasını daha çok istiyordu. Yanından geçtiğim insanların üzerimdeki tuhaf bakışlarının her zaman olduğu gibi farkındaydım. Çantamı sırtıma daha çok yapıştırmış koşmaya devam ediyordum.

Görüş açıma giren kafeyle elimi dizlerime yaslamış derin bir nefes almıştım. Kolumdaki saate kayan gözlerim beş dakikam kaldığını söylüyordu. İki dakikasını nefeslerimi düzeltmekle geçirmiş üçüncü dakikada kapıyı açmıştım.

Göz göze geldiğim patronumun arkayı işaret etmesiyle hızla oraya ilerlemiştim. Personel odasına girip kapıyı kilitlemiş derin bir nefes daha almıştım. Çantamı dolabıma koymuş burada hazır bıraktığım kıyafetlerimi giymiş, önlüğümü belime bağlamıştım hızla. Montumu kaloriferin üzerine bırakmıştım. Çoraplarımı da değiştirmiştim. Ayakkabılar için yapabileceğim bir şey yoktu. Hızla odadan çıkıp mutfağa girmiştim.

Dağ gibi duran bulaşıkları görmemle gözlerimi kapatıp nefesimi kontrol altına alıp işe koyulmuştum. Yapabilirdim, her zaman ki gibi.

Bugün maaş günüydü. Bu da ortalığın durulacağı anlamına geliyordu, en azından bir süre. Başımı saate çevirmiştim. Mesaim bitmişti sonunda. Saat on birdi.

Ellerimi kurulayıp personel odasındaki eşyalarımı almış ön tarafa ilerlemiştim. Patron çalışanlara maaşlarını dağıtıyordu. Sona kalan bendim. Hepsi çıkmıştı. Verdiği zarfı alıp içerisindeki parayı kontrol etmiştim.

"Hâlâ bu şekilde çalışmak istiyor musun gerçekten?"

Onu umursamadan çıkışa ilerletmiştim adımlarımı. Bileğimi tutmasıyla derin bir nefes almıştım. Fazla oluyordu.

"Sana sunabileceklerimin farkındasın."

Bileğimi elinden hızla çekmiştim.

"İşimi yapmaya devam ettiğim sürece bana maaşımı vermeniz benim için yeterli. İğrenç tekliflerinizi kendi zihniyetinizde olan insanlara sunun lütfen."

Kapıyı çarpmış hırslı adımlarımla ilerliyordum. Dolan gözlerimin akmasına izin vermeden hızla silmiştim. Güçlü olmalıydım. Bu iş elimdeki tek işti.

Streetlight • Han JisungOnde histórias criam vida. Descubra agora