Yaşadığı travmalardan dolayı kalbi buz tutmuş, insanlara zerre güveni kalmayan bir kadın...
Kadının acılarını gizlediği sert ifadesine gördüğü ilk andan beri müptela kalan bir adam...
Aksiyon ve gizem dolu bir yolda işbirliği yapmak z...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
14.BÖLÜM// "Erkek seçtiği kadınla karakterini, kadın ise seçtiği adamla değerini belirler."
İYİ OKUMALAR
Kalbim o anda ağzımda atmaya başlamıştı sanki... İrislerim titremeye başladığında herhangi bir tehlike anında ilk hangi adamın üzerine atlasam diye düşünmeme inanamadım.
İfademdeki donukluğu bozmamaya çalışarak Ferda'ya çenemin ucuyla ileriyi işaret ettim "geç kalacaksın, gitsene." Ardından suratımı adama doğru çevirip kollarımı göğsümün altında bağladım. "Evet, buyurun."
"Siz az önce ne dediniz?" Tek gözünü kısarak suratını çapraz yatırmıştı. Ona doğru bir adım yaklaştığımda bedenim geri çekilmem için sinyaller verse de durmadım. Korktuğumu belli etmemeliydim.
"Recep Beyin cenazeye gittiğini söyledim, nesini anlamadınız?" Ferda'nın hâlâ daha orada dikilip ürkek bakışlarla bizi izlediğini görünce üzerine atlayacak kadar sinirlenmiştim. Bir an önce geleni uyarması gerekiyordu.
İçerisinden alev çıkan bakışlarımı ona yönlendirdiğimde o an artık nasıl baktıysam anladı ve yumuşak adımlarla adamların yanından geçip gitti.
Tam rahat bir soluk verecekken tel kapıdan içeriye Recep Beyin girdiğini görmemle başımdan aşağı kaynar suların dökülmesi bir olmuştu.
Elim ayağım birden buz kestiğinde ne kıpırdayabiliyor, ne de tek kelime edebiliyordum.
"Orada!" Adamlardan biri tel kapıyı işaret edince mavi gözlü adam omzunun üzerinden arkaya doğru döndü.
Kahretsin!
Alt dudağımı sertçe dişlediğimde hareket edemiyordum, olduğum yere mühürlenmiştim sanki...
Bana doğru döndüğünde bakışlarında sabit duran sertlik dağılır gibi oldu. "Cenaze?" İfademe artık sahip çıkamıyordum. Dikkatle suratımı incelediğinde yalan söylediğimi anlamıştı. Alayla sırıtarak konuştu. "Cenaze defnedilmekten vazgeçti herhalde?"
Ağzım aralık kaldığında ne yapacağımı bir türlü seçemediğim için kendimi tokatlamak istedim.
"Siz!" dedim, daha fazla konuşmama fırsat vermeden arkasını dönüp o da Recep Beye doğru ilerlediğinde adamları da peşine takılmıştı.
Tedirgin bakışlarımız Ferda'yla çakıştı ve hızla bizde onların arkalarından ilerledik.
Tek kişiye karşı bir ordu adam gitmeye utanmıyorlar mıydı? Bir şey olacak telaşından aklım çıkıyordu. Yanlarından geçerek Recep Bey ile aralarında kaldığımızda kadın başımıza ne yapacağımızı şaşırmıştık.
