13.BÖLÜM "AYNI YANSIMA"

1.6K 160 190
                                    




      Merhabalar, hikayeyi okumaya devam etmek istiyorsanız oy verip yorum yaparak bana destek olmayı unutmayın lütfen. (Paragraf altına atılan tepki yorumlarından çok hoşlanıyorum bu arada ^.^) İyi okumalar <4 💝

   13.Bölüm "Gönül En Çok Tutunduğu Dala Kırılır." –Huzeyfe Mucahid Osmanoğlu

Katran karası gözler hedefine isabet eden birer ok gibi gözlerimi bulduğunda midem tırmalandı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Katran karası gözler hedefine isabet eden birer ok gibi gözlerimi bulduğunda midem tırmalandı. Bedenimi ele geçiren tedirginlik dalgaları yavaş yavaş titreşimli bir ahenk alarak genzime doğru taştığında yanaklarım ısınmıştı.

"Bu..." Elimi çekmeye çalıştım, benden daha fazla güçlü olduğu için bir işe yaramadı. Bugünün gelmesinden oldum olası korkarak yaşamıştım. Kendime zarar vermeye başladığım ilk günden beri birinin beni görecek olmasının korkusunu yaşıyorken o... İlk defa yaralarımı görmüştü. Giderek kendine doğru çektiği dirseğimi çeviriyor, inceliyordu.

         Gözlerimi yumdum, ne denli kuruduğunu kapattığım an çıkan yapışkan sesle hissettim. Boşta kalan elimi yukarı kaldırıp yüzük parmağımın ucuyla göz kenarımı ovuşturdum.

         Dikkatini çektiğimde gözlerime baktı, bakışlarından taşan şiddetli öfke tüm odayı kapladı. İnce derimin arasında sıkışan yaralara öfkeliydi ama neden? Neden onun umurundaydı ki? Bu zamana kadar çok alıştığım hiçlikten başkasını bilmezken neden önemli hissetmemi sağlıyordu?

         Boşluğundan yararlanıp kolumu kendime doğru çektim. Kafasını aşağı eğip tekrardan bana baktığında saniyeler geçmişti sadece. Kalkacakken kolunu uzatıp yanımdaki duvarı inleterek üzerime uzandı. Kafamı geri çektim, yine beni bedeni ve herhangi bir duvar arasına hapsetmişti.

         Bakışlarım çaresizce etrafta gezinince genizden gelen, öfkesinin sindiremediği pütürlü sesi doldurdu odayı. "Bunları sana o mu yaptı?" Derken düşüncesi bile onu deli ediyor, ihtimali yüzünden bile etrafı yakıp yıkmak istiyor gibiydi. Göğsü hiddetle inip kalkıyorken suratım yukarı doğru yükseldi. Çenesini havaya kaldırmış, etrafa bakınarak zihnini boşaltmaya çalışıyordu.

         Peki, Uraz... Bir hiç için neden bu kadar sinirlisin?

         Kafasını aşağı doğru eğince boynu görüş açımdan çıkmıştı. Dışa doğru daha ince ve uzun kıvranan göz hatları hemen yakınımda bittiğinde kirpiklerini kıpırdattı ve sakin ifademe tahammül edemeden "neden susuyorsun?" dedi dişlerinin arasından.

         Sabır çekercesine etrafına bakarak kuruyan kıvrımlı alt dudağını ıslatıp dişleriyle içeri doğru çekti ve kolunu indirerek yanıma oturdu.

         Çehresi keskin bir v harfini almışken arada pencerenin dışına bakarak dikkatini dağıtmaya çalışıyordu. Dudakları aralık kalsa da sertçe birbirine bastırdığı dişlerinin arasından ıslak ve sesli bir soluk bırakarak bana doğru döndü. Düşünceliydi. Onu ilk defa ne yapacağını bilmezken görüyordum. Çenesi aşağı doğru eğik kaldığı için katran karası gözlerinin altı akıyla dolmuştu.

İSPİYONCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin