6

137 4 0
                                    

Saatlerdir oyun oynuyordum. Gözlerimin ağrıdığını hissedince bilgisayar masasından kalktım. Saate baktığımda 21.45 rakamlarını gördüm. Resmen 12 saattir oyun oynuyordum. Ayağa kalkıp telefonumu aramaya başladım. Yatağın üstünde bulunca tuş kilidini açtım. Sessizde olduğu için ne aramaları, ne de bildirimleri görmedim.

Yağız 72 çağırı, 106 mesaj.

Edra 1 çağrı, 3 mesaj.

Yeşim 10 mesaj.

Yağız'ın mesajlarına bakmadan geri aradım.

"Sonunda paşamıza ulaştık! Oğlum iyi misin sen? Biliyorsun gelemiyorum niye açmıyorsun?"

"Oyun oynuyordum."

"Ben burada meraktan öleyim herif oyun oynasın!"

"Ne abarttın sen de Yağız."

"Ne abarttım? Evet neyse şuan Toprak çağırıyor kapatıyorum." Cevap beklemeden yüzüme kapatmıştı. Evet Edra ile ayrıldıktan sonra yanımda olup destek olmuştu ama bazen sıkıyordu. Edra'yı aramak yerine mesajlarına baktım.

Edra:
Yağız seni aramış
Ulaşamamış bana soruyor
Geri dön çocuğa meraktan ölmüş

Efe:
Tamam.

Çıkıp Yeşim'in mesajına baktım. O da aynı şeyleri diyordu. Alt tarafı oyundaydım bu kadar merak edip herkesi ayağa kaldırması fazlaydı. Odadan çıkıp salona geçtiğimde ışıklar yanmıyordu. Ablama bakmak içim odasının kapısını çaldım ama ses yoktu. Ne yani evde tek miydim? Bu daha fazla oyun demek! Ama önce yemek, midemden sesler geliyordu. Mutfağa geçerken kapı çalması ile yönümü kapıya çevirdim.

"Yemek yemedin umarım?"

"Yemedim, şimdi mutfağa gidiyordum."

"Pizza?"

"Hayır demem, sen neden geç geldin?"

"Yılbaşında nöbet kitlemişler listeyi düzeltiyorduk."

"Ve Levent izinli dimi?"

"Hayır, o da benle nöbette. Ama kardeşim ile olmak istedim."

"Gerek yoktu abla, çalışsaydın. "

"Yalnız olma diye gerçi 31 Aralık çalışıyorum gündüz ama. Doğum günümde evdeyim, en sevdiğim olay."

"Sevindim senin adına."

"Yılbaşı ağacı süslemeli miyiz?" Bir yandan getirdiği kutuları açarken bir yandan telefonla uğraşırken sormuştu.

"Gerek var mı?"

"Belki istersin. Hem istersen Yağız'ları çağıralım."

"Bunun altında ev dolu olucak mesajı aldım. İstemiyorum, sevgilin ile olmak istersen çıkın dışarı 1 ocak yan yana oluruz. Ama yok yere Toprak, Yağız, Edra'lar gelmesin."

"Neden? Edra ile her yıl beraber girerdiniz. "

"Abla ayrıldık, arkadaşız gerek yok. Sevgilin ile gir işte."

"Yalnız bırakmam seni."

"İyiyim ben yalnız beni düşünme sen."

"Bare Toprak ve Yağız olsun."

"Abla!"

"Ne ne ? Sanki düşmanın. Arkadaşın o da."

"Beni bunaltıyor, çok garip biri sürekli dibimde. Tamam arkadaşı yok burada ama sıkıyor."

"Sen bilirsin."

"Kapris yapma bana kadın, gıdıklarım bak seni."

"Neyse daha iki hafta var, kararını ver belki yanında olur."

"Tüm gece oyun oynucam, diğer sene de oyun oynayayım."

"Öyle boş şeylere inanma."

"Sen de Leo ile olucaksın bakalım seneye olucak mısın?"

"Seni döverim çocuk."

"Sus karnım aç yemek yicem."

"Kaşınıyor ya." İdil kafama vurmuştu.

"Acıyor."

"Beter ol. Ye hadi soğutma lak lak konuşuyor sadece."

Sofranın geri kalanında yemek yiyip dedikodu yapmıştık. Ablam ile sürekli sataşsakta o benim en değerlimdi. Yemekleri yedikten sonra yanağından kocaman öpüp odama geçtim. Artık uyku zamanı gelmişti uyumazsam oyuna dalarsam daha kalkamazdım başından.

SON UMUT (BXB)Where stories live. Discover now