4

173 6 0
                                    

Uzun zaman sonra merhaba. Buraları aşırı aksattığımın farkındayım ne buna, ne diğer kurgularıma bayadır bölüm gelmiyor. Başlıca sebebi ilham kıtlığı olsa da dershaneye başlamam, Attack on titan serüvenine kapılmam baya engel de oldu. Dün bitirdim final part 1'ini. Ve direkt koşarak yarım bıraktığım bölümü bitirip atmak istedim. Erwin'in ölümünün etkisinden daha çıkamamışken 4. Sezonda olanlar baya moodumu düşürdü. Ve sonuna kadar Armin yerine Erwin yaşamalıydı bunu savunurum. Eren ağlayarak, hatta yalvararak "okyanusu görmek istiyor, hayali" Diyip yaşattığı insanı dövecek kadar şerefsiz bir karakter de. Mikasa'yı da üzmesi de tuzu biberi oldu. Zaten Eren'i de başından beri sevememiştim 3. Sezon sonu 4. Sezon başı iyiydi ama sonrası Çöp yani. Sonuna kadar Jean mikasa shipleyebilirim. Ve 4. Sezonda çok yakıştıklarını düşünüyorum hele de Jean'ın yıllarca karşılık beklemeden Mikasa'yı sevmesi. Bu bile aşka inancımı arttırıyor. Eren gibi kırmıyor her defasında. Hele Historia ve Ymir, kavuşmayı en hak eden çiftlerden biriydi... Neyse bu böyle uzar çünkü konuşucak çok şey bunun hakkında kuzular. İzlemeyen varsa sakin bir psikoloji ile izlesin depresyonda hiç gitmeyen bir seri. Aşırı depresif.

0538XXXXXXX: Ne demek okula gelmemek ya? Ben sana dün gel demedim mi?

Efe: Kimsin?

0538XXXXXXX: Yağız

0538 kişisini Yağız diye kaydettiniz.

Yağız: Şimdi soruma cevap ver

Efe: Hastaydım. Sen numaramı nereden buldun?

Yağız: Sınıf grubu. Ya ne hastası? Edra yüzünden dimi?

Efe: Saçmalama o kim ki onun yüzünden gitmemezlik yapayım

Yağız: Hastasın yani?

Efe: Evet

Yağız: O zaman kapıyı aç çorba yapim sana

Efe: Bak şuan açtım

Yağız: Hani? 98 dakika, 40 saniye,50 salisedir buradayım
41
42
43
44
45
46

Efe: Sen ruh hastasısın.

Yataktan zorla kalkıp kapıyı açtım.

"Ruh hastası olduğunu daha önce söyleyen oldu mu?"

"Evet, Toprak hep der."

"Neden geldin?"

"Sana bakmaya geldim, hastasın çorba yapayım dedim."

"Kovsam seni?"

"İdil abla gelene kadar burada beklerim."

"Geç içeri başımın belası." Yağız'ı geride bırakıp odama doğru yürümeye başladım. Yavru civcivlerin annelerini takip ettiği gibi takip etmeye başladı.

"Gerçekten hasta mısın? Yoksa ağladığın için mi bu peçeteler?"

"Sesim yok duymuyor musun?"

"Harbi çatallı." Gelip elinin tersi ile alnıma baktı.

"Ateşin var aptal."

"Bana ne." Yatağın içine girip kafama kadar yorganı çektim.

"Ateşin var ve hâla böyle yatıyorsun." Yorganı Üstümden çekilmesi ile daha çok üşüdüğümü hissetmedim desem yalan olurdu.
"Üşüyorum aptal! Ya git ben kendi kendime bakarım."

"Nah bakarsın doğru duşa ılık su ile yıkan çorba yapayım sana."

"Ablam bitti sen başladın."

SON UMUT (BXB)Där berättelser lever. Upptäck nu