Pskolojimle oynanıyordu resmen
"O yerleri gören kameralarda mı yok amına koyim"
Başını üzgünce olumsuz anlamda salladı "O bölgeye ait o saatlerde çalışan hiçbir kamera yok"
Sinirle nefesimi verdim. "Hemen Rızayı buluyorsunuz bana. Hemen"
Başını hızla salladı Eren, ardından yanımdan ayrıldı
Küçük çocuklar gibi oturup sinirden ağlamak istiyordum. Son zamanlarda herşey o kadar boka sarıyordu ki, elimde ki gücün kayıp gittiğini hissediyordum her geçen gün. Koskoca dünyada tek başıma kalmış gibiydim, her geçen saniyede de boğuluyor gibiydim
Gözlerim doldu
Şuan tek ihtiyacım olan şey Badeye sıkı sıkı sarılıp herşeyi unutmaktı. Tek istediğim şeyse bir o kadar imkansızdı
Belkide diğer dünyada sarılırdık. Ama o sevmediği bir adama sarılır mıydı bilmiyordum
Gözlerimdeki yaşlar çaresizce döküldü tek tek. Kalbimin ortasına kocaman iğneler saplanıyor gibi acıyordu
Kendimi çok çaresiz hissetim
Ayağa kalkarak odadaki dolaba ilerledim. Dolabın içinden en sertinden içkimi alıp bir tane de bardak aldıktan sonra yerime geri geçip oturdum
Sağ elimde kolluk olduğu için sol kolumun izin verdiği kadarıyla bardağımı doldurup kafama diktim
~"Sen delirdin mi Batu"
Kaç saat geçmişti bilmiyordum. Yanıma almış olduğum dört beş şişe içki kısa sürede bitmiş ayağa kalkıp sürekli sürekli yenilemiştim. Donuk bakışlarımla duvarı seyrederek içkimi yudumlarken kapı açılmış odanın içini Ateşin sesi kaplamıştı
Bu en son Türkiyede değil miydi ya
Gözlerimi yavaş yavaş Ateşe çevirdim. Şaşkınca ve öfkeyle etrafı izliyordu, yani boşalmış şişelerin etrafa saçılmış hallerini
"Hoşgeldin" dedim ağzımda yuvarlanan kelimeyle. Bir tık sarhoş olmuş gibiydim
"Lan haberin geliyor Batu vuruldu diye, onca işi bırakıyor İngiltereye sana bakmaya geliyorum ve sen yaralı yaralı içki mi içiyorsun" diye bağırdı
Bağırışı ile yüzümü buruşturdum. Zaten başım ağrıyordu
"Ne bağırıyorsun amına koyim" kafama bardakta bulunan son içkiyi diktim.
"Kardeşim delirdin mi sen, kendine gel Batu. Düzelmiştin hani lan, eski Batu olmuştun gene ne değişti buraya gelince"
Zaman geçtikçe içimdeki özlem geçecekmiydi ki? Tam tersi her geçen saniye içimde hissetiğim özlem daha da artıyordu
"Siktir git başımdan Ateş" başını olumsuz anlamda salladı
"Laflarına da bakılırsa ilk zamanlardaki Batu'ya geri dönmüşüz." Diye konuştu
Şuanda pencereden kendimi atıp herşeyden kurtulmak istiyordum
"Yeter Ateş, gördüğün gibi iyiyim ve hala nefes alıyorum. Beni gördüğüne göre artık gidebilirsin" Allah kahretsin ki çok bencildim ve sevdiklerime bu lafları kullanarak sadece kendime olan öfkemi çoğaltıyordum
Ateş bir şey demeden öfkeyle kapıyı çarparak odadan çıktı. Kapanan sert kapıyla gözlerim yumuldu
Elimde tuttuğum bardak öfkeyle sıktığım için paramparça olmuştu.
YOU ARE READING
YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN
Teen FictionBade Sancak. Daha 23 yaşında bir genç kadın ve hayatında aldığı en yanlış karar, aşık olmak.. Yanlış kararlar almıştı, bir adamı hayatına sokarak, hayatını baştan aşağı değiştirmişti bir adam için. Peki ya ihanet? En yalnız ve berbat zamanında ha...
30. Bölüm / Halüsinasyon
Start from the beginning