1~ Sevgili dost..

229 13 8
                                    

بسم الله الرحمن الرحيم..

Kafamı kaldırınca Acar ile buluşacağımız mekana geldiğimi gördüm. Elimdeki çanta ağırlık yapmış yürümemi yavaşlatmıştı. Bir dahakine daha yakın bir yerde buluşmayı planlamaya karar verdim. İçeri girdiğimde gelmiş oturmuştu. Gidip karşısına oturdum ve elimdeki çantayı da masaya koydum.
"Selamun aleyküm"

Ellerini önünde kavuşturup cevap verdi.
"Aleyküm selam.."

Onu tanıyordum. 4 sene okulda birlikte mühendislik okumuş, üstüne aynı şirkette çalışmaya başlamıştık. Uzun zamandır arkadaştık. Hayatı dalgaya almayı severdi. Bir şeylere inanamamayı, insanların acılarına da duygularına da inanmamayı, ikna olmamayı severdi. Tabiatı böyleydi. Bu ona farklı bir hava katmıyor da değildi. Onu daha komik, daha esprili bir adam yapıyordu. Ama nedense bugün biraz daha ciddi görünüyordu. Çalışmak için getirdiğim Evrakları çıkartmak için çantama yöneldim.
"Onları niye getirdin?" Dedi çıkarttığım evraklara bakarken..

"Evraklar üzerinde çalışmak için buluşmadık mı?" Diye sordum elimdeki evrakları masaya koymadan..
Elini başlukta umarsızca salladı.
"Yok be oğlum.. işten başka bir şey düşünmez misin sen? Ben seni başka bir şey konuşmak için çağırdım."

"Hayırdır?" Dediğimde buna gizemli ve çapkın bir gülümseme ile karşılık verip, garsonun  ben gelmeden önce getirdiği çayından bir yudum aldı.

Cevap vermeyince "Noldu lan?" Dedim gülerek, elimdeki evrakları çantaya geri koyarken..
"Aşık mı oldun?"

Gülerek ve aslında manasını kastetmeyerek yaptığım bu tahmine derin bir nefes aldıktan sonra cevap verdi.
"Aslında evet.."

Gülüşümü dondurup ciddileştim. Aynı zamanda şaşırmıştım da.. Acar'ı tanıyordum.. aşka inanmazdı.. zaten o yüzden aşık olmasını uzak bir ihtimal olarak görmüş 'aşık mı oldun?' Diye sormuştum.
"Nasıl evet? Kime evet?"

Parmaklarını masanın boş yerlerinde biraz gezdirdi.
"Aşık olmak demeyelim de Muhammed, ben bir kızdan hoşlanıyorum..senin de bana yardım etmen gerek.."

Yanımıza gelen garsona bir kahve söyledikten sonra "Ne konuda yardım edeceğim?" Diye sordum.

Öne doğru eğilip bana biraz daha yaklaştı.
"Şimdi ben bu kızla konuşmaya çalıştım. Ama beni tersledi. Zaten anladığım kadarıyla biraz ters bir tip..benim kendimi ona göstermek için başka bir yol bulmam gerek.."

"Kimmiş ya bu?" Dedim merakla aklımdan ortak tanıdığınız kızları geçirirken..
"Okuldan mı, işyerinden mi? Nereden? Ben tanıyor muyum?"

"Muhtemelen tanıyorsun.."

"Kim oğlum kim?"

"Sizin evin olduğu mahallede bir kaç sokak aşağıda 3 katlı bir bina var. Birinci kat fırın, ikinci kat kreş, 3.kat ev. İşe giderken ordan poğaça alıyoruz. Bazen orta yaşlarda bir adam duruyor, hatırladın mı?"

Hafızamı zorladım. O orta yaşlı Adamı tanıyordum. İsmi Ceyhundu.. Babam ondan hiç haz etmezdi. Bir kaç defa sokakta karısına bağırırken görmüş, o günden beri gıcık kapmıştı. Bende en son yıllar önce görmüştüm. Bizden bir kaç sokak ileride vuslat halamlarla aynı sokakta, fırının olduğu binada oturuyorlardı. Fırın da kreşte onlarındı.

"Ceyhun amcayı biliyorum. Eee nolmuş?"

"İşte o Ceyhun amcanın kızı.. daha doğrusu kızlarından biri.. bazen 2.kattaki anaokulunda çocukları oynatıyor. Ama her zaman değil. bir kaç kere yanında küçük bir kız daha gördüm muhtemelen kız kardeşi..başka kardeşi var mı bilmiyorum."

Sevgili dost..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin