28. Bölüm / Ömer Ve Su

Start from the beginning
                                    

Ömerse Su'nun tam aksine rahat rahat başını bana doğru çevirmişti.

"Abi açıklayabilirim" diye lafa giren Su'ya karşı "Benim sevdiğim ve bana ihanet eden kadının kardeşiyle dudak dudağa olmanın neyini açıklayacaksın Su?"

Su'nun her benden gizlediği ilişkine karşı verdiğim tepki bu şekilde öfkeli oluyordu. Hele ki şuanda benim tanıdığım ve evime sürekli giren adamla bu şekilde olması daha da beni öfkelendirmişti

"Bağırılacak bir olay yok. Birbirimizi sevmişiz ki bu haldeyiz, En iyi senin anlaman gerekiyor bunu Batu" Ömerin benim halimin aksine sakin oluşu beni dahada sinirlendiriyordu

"Aynı şey mi Ömer?"

Ömeri ne zamandır tanıyorduk? Ya oda kardeşi gibi biriyse, ya oda Su'yu üzerse

"Kardeşinin bana yaptıklarını birde sen benim kardeşime mi uygulayacaksın?" Aklıma Bade'nin bana karşı ihaneti gelince daha da öfkelenmiştim.

Her ne kadar özlesem de bu ayrılık olayı her aklıma geldiğinde öfkemi durduramıyordum

"Abi saçmalıyorsun" diye konuştu gözleri dolan Su

Canım yanarken başkalarının canının yanmasını düşünemiyordum.

"Badeyi bu olaya karıştırma sakın" diye dişlerini sıkarak konuştu Ömer. Beyefendi sonunda sinirlenmişti

"Siktir git odadan" diyerek elimle kapıyı işaret ettim. Badeyi ne diye karıştırdığımı bilmiyordum ama karıştırdığım için şuanda kendimden iğreniyordum

"Abi yapma" diye hıçkırarak konuştu Su

Ağlamasıyla Ömerin kolları Su'ya sarıldı. Bu hâlleri sinirimi bozuyordu
Onları odada bırakarak odadan çıktım.

Bu sıralar çok fazla oransız saçma tepkiler veriyordum. Bu Bade'nin benden ayrılışından beri böyleydi

Otelden çıkarak sahil kenarına oturdum. Sigaramı yakarak kafamı kendime getirmeye çalıştım. Kendimde değildim, kendime gelemiyordum

Yanımda olan hareketlenmeyle bakışlarımı sağ tarafa çevirdim.

Çevirmemle şaşkınlıkla gözlerim açılmıştı

Rıza Doğanlı şuanda canlı bir şekilde karşımdaydı

"Hortladın mı amına koyim" diye konuştum. Daha büyük tepki verecek halim yoktu

"Sensiz yapamadım oralarda, senide sokup peşinden gelirim artık" diye konuştu alay edercesine. Elinde bana doğrultuğu bir silah vardı

Öldüğüne emindim, acaba şuanda halüsinasyon görebiliyor olabilir miydim?

Lütfen olmasın çünkü şuanda kafama sıkıp beni gebertirse bana çok büyük bir iyiliği dokunacaktı.

Sanki başıma hiç silah dayanmamış gibi yerimde daha çok yayıldım. Sigaramı söndürüp yeni bir tane yaktım

"Nasıl da kandırmışsın beni ama" diye konuştum alayla, aslında cümlemdeki alayda kendime olan büyük bir kızgınlık vardı.

"Eğer seni kandırmazsam planım gercekleşemezdi, karını öldüremezdim" bakışlarımı hızlıca Rıza Doğanlıya çevirdim.

Badeyi o mu öldürmüştü?

Aniden ayağa kalkıp boğazına yöneldim. Onun elindeki silahta başıma dayanmıştı

"Sen mi öldürdün lan orospu çocuğu" diyerek tüm gücümle sıktım boğazını. Nefesi kesik kesik alsada biryandan kahkaha atıyordu

"Nasıl kandırdım ama seni" diye konuştu, öfkeyle elimi daha çok sıktım. "Bırak yoksa sıkarım kafana" diye konuştu, sence şuanda bu ne kadar umrumdaydı?

"Sık lan sık. Seni öldürene kadar gitmiyorum ben biryere" emniyet kemeri açık olan silahı ani bir haraketle sol elimle tutup çevirmiştim. Silah ikimiz arasında giderken Rıza Doğanlının eli düğmeye basarak silahı ateşe vermişti

Bende bir acı hissi yokken Rıza acıyla inlemişti "Ahh ayağım" enayi kendini vurmuştu beni vuracağına

Boğazındaki elimi çekerek yere düşmesini izledim. "Kimsin lan sen!" Yere düşen silahı alıp yerde yatan Rızaya doğrulttum.

Ateş edecekken başka biryerden gelen kurşun sesiyle acıyla bağırmıştım. Arkadan doğru sağ omzumdan vurulmuştum "Hassiktir" diyerek kendimi kurşun gelmeyecek bir tarafa doğru attım.

Elimi omzuma götürdüğümde gelen kanla çok fazla dayanamayacağımı anladım. Rızaya doğrulttuğum silah sağ elimde olduğu için vurulmamla yere düşmüştü

Acıyla nefes alamaya çalışırken birkaç tane daha kurşun seslerini duymuştum.

Elimle yaraya baskı yapmaya çalışarak kanamayı azda olsa dindirmeye çalıştım.

"Ulan ben sizin belanızı sikmez miyim" kendi kendime mırıldandığım sırada sol elimle cebimden telefonu alarak Ereni aradım

"Alo buyur abi"

"Siz nerdesiniz amına koyim" acıyla sessizce inledim

"Abi sen peşime gelmeyin deyince biz de şey yaptık. Bir sorun mu var" yok canım ne sorunu vardı

"Sahil tarafına gelin hemen yaralıyım."

Oturduğu yerden hızlıca kalkış sesi geldi Erenin "Tamam abi hemen geliyoruz" telefon yüzüme kapatılmıştı ama şuan bu durumu anlayabilecek halde değildim

Az önce kim kime ateş etmişti hiçbir fikrim yoktu. Şuanda tek istediğim ayağa kalkıp Rıza orospusunu gebertmekti.

Gözlerim istemsizce git gide daha fazla kapanıyordu. Dayanamayarak yumuldu gözlerim, bilincim kapanmadan önce son gördüğüm şey kızıl saçlara sahip karşımda bana bakan Badeydi.

-Bölüm Sonu-

Evet sizi 5 gündür beklettiğimin farkındayım, bu yüzden bu kadar kısa bir bölüm yayınladim zaten..

Sınavlarım daha dün bitti ve daha yeni nefes almaya başlıyorum, gerçi her sınav notumu öğrenmemle emeklerimin boşa gittiğini öğrenince daha da moralim bozuluyor, bu yüzden günlerdir yazamıyorum.

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz?

Hepiniz kızıl saçlı kadının Bade olduğunu anladığı için sürpriz olmadı :((
Kafanızı karıştırmaya çalıştım ama karışmış gibi de değildi qosvifowbql

Diğer bölümde büyük ihtimalle çoğu gerçeği öğreneceğiz, çok mu hızlı ilerliyoruz bilmiyorum ama aklımdaki senaryolar tükendi gibi yada hem unutuyorum not almadıklarımı 😫

Cümleleri de toparlayamıyorum böyle devam ederse malesef ki kitabı bitirmek zorunda kalacağım, belki daha güzel hikayelerde tekrardan bir arada oluruz o zaman 🙈

Kendinize cici bakın öpüyorum

YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN Where stories live. Discover now