16.BÖLÜM

10.4K 502 27
                                    

Ömer'i iterek hemen bahçeye çıktım. Ateş hâla aynı sinirle beni arıyordu. Koşarak karşısına geçtim. Uzun süredir görüşmüyorduk ve onu çok özlemiştim.

Beni görünce bakışları biraz yumşasada siniri tamamen geçmiş sayılmazdı. Hemen boynuna atladım. Düşecek gibi olsakda Ateş sayesinde düşmedik.

Elleri hemen belimi buldu. Bir süre sonra sinirin yatıştığını düşünerek ondan ayrıldım.

"Hoşgeldin." dedim neşeyle.

"Hoş bulmadım ama. Bu duyduklarım ne Temmuz? Nasıl anlatmazsın sen bana?"

"Sen gelsene bir benimle."

Kolundan çekiştirerek onu odama çıkardım.

***

Yaklaşık on beş dakikadır Ateş ile konuşuyordum. Yalan söylememiş ne var ne yok anlatmıştım. Anlatmama nedenimi uzunca açıkkayıp özür diledim ve en son karnıyarık lafını duyunca affetmişti.

Şu an o yemek yerken ben de yanında oturuyordum. Diğerleri içerdeydi.

Ateş birden bakışlarını yemeğinden bana çevirdi. Kaşları çatık bana bakıyordu.

"Ne, ne oldu?"

"Bu Ömer ne iş?" dedi göz kırparak.

"Ne demek ne iş?"

"Seninle sarılırken fark ettim, kıskamdı bizi. Ne alaka diyorum."

Ömer'in bizi kıskandığını fark etmemiştim. Zaten o ara tek derdim Ateş'in siniriydi.

Ömer'i hâla tam affetmiş sayılmasam da aramızda bir şeyler olduğunu inkâr edemezdim.

"Orası biraz karışık ben sana sonra anlatım her şeyi."

Tatmin olmasa da üstelemeyip konuyu kapattı.

Ateş'i mutfakta bırakıp salona geçtim. Herkes bir yere oturmuş sohbet ediyordu. Ben de boş olan Ömer ve Cihan'ın arasına oturdum. Oturmamla Yankı'nın ayaklanması bir oldu.

"Hadi gençler sahile gidelim."

İzmir sahiline olan özlemimi ağır bir şekilde hissederken hemen onayladım. Herkes kabul edince ayaklandık.

Aden dedeleri ve babanneleriyle oynamayı seçerek evde kalmıştı.

Ateş, Barlas, Yankı ve ben en önde yürüken diğerleri arkadan geliyordu.

"Temmuz."dedi Barlas kolunu omzuma atarken.

"Efendim."

"Dövme işini kabül etmeden Ateş'e kendini nasıl affettirdin?"

Sinirle ona döndüm. Vaşlayacaktı Ateş yine.

"Sus Barlas."

Onun yerini Ateş aldı bu kez. Sırıtarak bana bakıyordu.

"Hadi güzelim. Ufacık bir dövme yapacağım. Kabul et işte."

"Ateş sence bende o göz var mı?"

Güldü ama o konuşamadan Ömer konuştu.

"Bu dövme meselesini biri bize de anlatabilir mi?"

"Bir şeyler alıp oturalım anlatırız."

Herkes dediğimi onayladı ve ilerdeki markete ilerledik.

İçecekleri alıp ilerdeki kayalılara oturduk. Bu kez Cihan söze girdi.

"Anlatına artık."

Dördümüz bakıştık. Ateş omuz silkti ben anlatmam dercesine. Barlas da onu taklit etti. Yankı onların aksine bana göz kırptı ve anlatmaya başladı.

TEMMUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin