9.BÖLÜM

15.5K 778 49
                                    

          Saatin geç olmasını takmadan mesaja cevap verdim.

Siz: Bir sorun mu var?

Mesajımın gönderilmesiyle stresle beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra telefonumun bildirim sesini duydum. Hemen bildirimi açtım.

Ömer: Arıyorum?

Başta sadece haber veriyor sansamda sondaki soru işareti bunun bir soru olduğunu vurguluyordu.

Siz: Arayabilirsin.

Mesajı attıktan sonra hemen gördü ve birkaç saniyenin ardından aramaya başladı.

Gerilsemde belli etmemek adına boğazımı temizledim, derin bir nefes aldım. Sonunda telefonu cevapladım.

"Alo?"

İlk konuşanın ben olması bir yana benimle konuşmadı bile. Bende ona uyarak sessizce konuşmasını bekledim. Sonunda aramızdaki gizli inatlaşma bitti ve konuşan o oldu.

"İyi değilim."

Söylediği iki kelime ve ses tonu boğazımın düğümlenmesine neden oldu. Çocuksu, yorgun ve bitik sesini ilk defa duymakla birlikte endişhelenmiştim.

"Nerdesin?"

Söylediği şeye yorum yapmak yerine yerini sormuştum çünkü telefon ile onun yanında olmaz, kendimi de sakinleştiremezdim.

Aslında sorduğum sorunun cevabının, arkadaki müzikten ve kelimeleri yuvaralamasından bar olduğunu tahmin etmiştim.

"**** BAR'dayım."

Ve tahminim doğruydu.

"Konum at. Geliyorum."

Cevap vermesine fırsat vermeden telefonu kapatmış hızla odadan çıkmıştım. Sonra Aklıma Aden'in gelmesiyle Asaf abimin odasına ilerlemiştim.

Kapıyı tıklattıktan sonra 'gel' komutunu alır almaz içeriye girdim. Abim yatağına uzanmış elinde kitapla bana bakıyordu.

"Abi, bir arkadaşımın bana ihtiyacı var acil gitmem lazım. Rica etsem Aden ile ilgilenir misin?"

Abim tek kaşı havada bana sorgularcasına baktı.

"Ben Aden'e bakarım da, senin bu arkadaşın kim?"

Yalan söylemekten nefret ediyordum ve yalan söylemiyecektim.

"Gelince konuşsak olur mu?"

"Tamam güzelim. Dikkat et kendine."

"Tamam abi. İyi geceler."

Abimin yanağından öpüp koşarak evden çıktım. Makale okurken üstümü değiştirmediğime şükrediyordum. Yoksa onunla oyalanmak istemezdim.

Kısa bir araba yolculuğundan sonra Ömer'in attığı konuma gelmiştim.

İçeriye girerken kapıdaki görevliler beni durdurmamıştı.

İçeriye girdiğim anda gelen yoğun alkol kokusu başkasını rahatsız edebilecek olsa bile benim hoşuma gidiyordu. Ancak yüksek ses ve kalabalık için aynı şeyi söyleyemezdim.

Gözlerimi dikkatlice etrafta gezdirirken sonunda aradığımı bulmuştum. İlerde bar taburesinde oturan iri, kumral adam, Ömer'in takendisiydi.

Hızlıca yanına ilerledim. Yanındaki tabureye oturunca gözleri beni buldu. Gözlerindeki kızarıklık ve gözaltlarındaki morluk bana uykusuz olduğunu düşündürdü. Ama alkolden de olabilirdi.

"Neyin var?"

Bir süre sadece bana baktı. Ardından önündeki viskiden büyük bir yudum aldı.

TEMMUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin