•otuz dokuz' açıklama•

12.3K 903 124
                                    


Medya: Melek SOYLU


Merhabalar! Yeni hayatın 39.bölümüne hepiniz hoşgeldiniz.


Bu bölümden hemen sonra çok önemli bir şeyden bahsedeceğim kitap hakkında. 'Önemli Duyuru' Onu okuyun lütfen. (Bu gece veya yarın gelir.)




...




İçerideki kalabalığı görünce gülümsedim. İçimdeki çok büyük sevgiye anlam veremezken şuan odada bulunan herkese sarılmak istiyordum.


Küçükler yer kalmadığı için yere oturmuş konuşurken dedemler hasret gidermekle meşguldü. Ve çok büyük abi takımının gözü bendeydi.


"Meleğimmm sen mi geldin? Biz de seni görmeye geldik. Babaannem hastalanmış, fakat abimler senin için-"


Araz beş yaşındaki diliyle tatlı ve hızlı konuşmasıyla gülsem mi üzülsem mi bilemedim. Suratım karışık bir ifade bürünürken Samet abi Araz'ın ağzını kapattı. Kuzenler takımı göz ucuyla babaanneme bakarken onun bize bakmadığını görünce herkes rahat bir nefes verip rahatladı.


"Abiiii bırak beniii, Meleğime sarılıcamm!"

Samet abinin kucağından kaçmaya çalışmasıyla tebessüm edip Samet abinin kucağından küçük Araz'ı aldım.
Anında tombul kollarını boynuma sararken yanağıma bir öpücük kondurdu. Elimle saçlarını sevip gülen güzlerine aynı şekilde karşılık verdim.

Sırtımdaki koca el beni koltuğa oturturken elin sahibine baktım. Onur abimdi.

"Teşekkürler."

Fısıltıyla söylediklerimle o da bana eğilip önemli olmadığını fısıldadı. Geri çekilirken Araz'a kötü bir bakış atmayı ihmal etmemişti. Tabi Araz Onur'a dil çıkartıp ortamdaki çoğu kişiyi güldürmüştü. Çünkü Onur abinin şuanki yüzü çok komik duruyordu.


"Araz'ı çekmemiz gerekiyor sanırım. En küçük Soylu o. Tabi bir Soylu daha gelmezse."


Sonrala doğru imayla konuşan Uraz'la, Ahmet amcam Uraz'ın ensesine en sertinden bir tane vurmuştu.

"En son Araz. Yani bizimki Araz. Başkaları düşünüyorsa bilemiyorum."

Ahmet amca sen Uraz'dan betersin. İşte baba ve oğlu.

Hayır benim anlamadığım Ahmet amcacığım senin 3 tane daş gibi abin varken bunu söylemeye...neyse.

Ali amcam Ahmet amcaya öyle kötü bakmıştı ki bu sözden sonra bana öyle baksa 10 yıl etkisinden çıkamazdım.
Ahmet amcamda uyarıyi anlamış olmalı ki sustu.

"Nasılsın kızım. Beğendin mi buraları?"

Hakan amcamın sorusuyla ona bakarak gülümsedim. Çok cana yakınlardı. Bu benim hoşuma gidiyordu ve onlara alışmama çok yardımcı oluyordu.

"Çok iyiyim. Umarım sizde iyisinizdir. Evet, buralar çok güzel. Fazlasıyla beğendim."

Sözlerimin bitmesi üzerine babaannem yerinde dikleşip öksürdü. Bu sesinizi kesip beni dinleyin demek miydi? Sanırım öyleydi, o yüzden ses kes. O konuşmaya başladığında yerimde yayıldım, uzun bir konuşma bizi bekliyormus gibi hissediyordum.

Kucağımdaki Araz uyku moduna girerken başını göğsüme koyup saçlarına öpücük kondurdum. Yumuşacık saçları vardı. Dalin kokusu burnuma gelince ağzımdan küçük bir kıkırtı çıktı. Aklım yine geçmişe giderken Mete abimle yaptığım dalin savaşları aklıma geldi. Çok güzel günlerdi. Ve o anlara dönebilmek için herşeyimi verirdim.


Yeni HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin