19. Bölüm / Çaresiz

Start from the beginning
                                    

"Evde odamdayım. Lavaboya kitledim kendimi beni bulacaklar" diye kesik kesik konuştu

"Tamam şimdi sakin ol nefes almaya çalış, hiçbirşey olmayacak tamam mı biz hemen geleceğiz" hızlı adımlarla Batuların yanına geri gittim

Yüzümü gören Batu endişeyle ayağı kalktı

"Su telefon açık kalıyor ve sende derin nefesler alıyorsun." Diye konuştum

'Su' kelimesini duyan Batu hızla telefonu elimden aldı

"Su noluyor iyi misin" vakit kaybediyorduk

"Birileri varmış Su'nun evinde. Astımı tuttu galiba Su'nun da hemen gitmemiz gerekiyor" dedim

Herkes ayaklandı

Saniyeler içinde toparlanıp arabalara binişimiz nasıl olmuştu anlayamamıştım bile

Son hızla giden Batu'nun elleri direksiyonu sıkı sıkı tutmadan beyazlamıştı

Telefonu eline aldı "Eren nerede lan o evdeki onca adam neredeler lan" diye kükredi

Sesiyle sessizce köşeye sindim

İlk defa bu halde görüyordum Batu'yu

"Abi öldürülmüş herkes bende geçmek üzereyim eve" telefon sesi dışarı çıktığı için duyabilmiştim

Batu daha bir şey demeden telefonu sinirle yere fırlattı

Beyaz boğum olan elleriyle direksiyona sertçe vurup "Allah kahretsin" diye bağırdı

Bu sırada bizim sesimizin ona gitmediği fakat onun sesinin bize geldiği Su dan bir hareketlenme sesi geldi

Kapısı açılmaya çalışıyordu

Su'nun çığlıkları inletti arabayı

"Ulan sikicem hepinizi. Hepinizin götünden kan alıcağım" diye bağırdı Batu

Su'nun çığlıkları gözlerimin dolmasına sebep olurken kendimi tutmaya çalıştım

Yıkılırsam yardım edemezdim

Araba bir anda dururken emniyet kemeri olmasa fırlayacaktım

Hızla kapıları açıp çıktık

Merkeze uzak biryerdi ve insanlarda yok denilecek kadar azdı

Arkamızda da koruma ordusu ani bir frenle dururken tiz bir lastik sesi doldurmuştu etrafı

Telefondan Su'nun "Gelme" çığlıklarını duyarken aynı çığlıkları evden de geldiğini anladım

Batu vakit kaybetmeden içeri daldı

Bende ona ayak uydurup içeri girdim

Elindeki susturuculu silahla kapıda bekleyen 2 adamı bir anda yere sermişti

Koşup adamlardaki bir silahı kendime aldım

Arkamızda korumalar girerken bazıları alt kattaki diğer adamlarla ilgilenirken bazıları yukarı çıkmıştı bizimle

Girişte bekleyen herkesi beklemediği bir anda vururken ortalık kan göletine benzemişti

Pembe kapılı odaya ilerleyecekken tekrardan Su'nun çığlıkları doldurdu evi

"Kes sesini" diye bağırdı yabancı bir ses

Odanın kapısını açmaya yeltendiğimizde kilit sesiyle küfür mırıldandım

"Siktir kırıyorum Bade geri çekil"

Saniyeler içinde kırılan kapı açılırken gördüğüm manzarayla kala kalmıştım

YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN Where stories live. Discover now